Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Şubat, 2023 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

SANDI'dan SİLİNEN SİLİ-5

      Gidildiği zaman ne çok şey biter.Gökyüzündeki yıldızlar kayar,güneş bile solar.Gidildiğinde giz yerlerde birlikteyken ıslanılan yağmurlar da görülmez,otlar yeşermez.Dinlenilen haz alınan yanık türküler de biter.Biter işte bir şekilde biter.Kırılmıştır kalpler,per-perişandır yürekler bir sebeple.Davranışlar,içten gelen gülüşler,kırlarda dolaşmalar,göl kenarları,yemyeşil çimenler,papatyalar,yürünülen tepeler,tepelerdeki sarı alıçlar hepsi hayatlardan göçmen kuşların uçup gidişleri gibi tümüyle yok olur gider.Ölüm bitiştir,ayrılık çöküş,bu yüzden söylenmiş,denmiş;"Ölüm ile ayrılık tartılmış,50 gram ağır basmış ayrılık." Sili yaylada Devre'yi tanıdığı evreyi hayatının en anlamlı,en güzel yaşadığı süresi olarak düşünüyor,çok kısacık geçen o anları kafasından bir türlü çıkaramıyor,atamıyor,bu kısacık zamanların derinine,derinine inip,ummanlar büyüklüğüne dönüşen düşünce denizinin diplerinden bir türlü çıkamıyordu.Kar,tipi,boran aldırmıyor daraldığı Sandı'dan biran evv...

HÜNER COŞKUNER

Boş akşamlarımda tv.lerdeki haberlerden ve diğer aktüellerden bıkkınlık gelmişde,bir köşeye çekilip müzik dinleme ihtiyacı hissetmişsem,internet imkanları ve olanaklarıyla,Youtube kanallarından ilk tercihim Hüner Coşkuner ve çok sevdiğim şarkısı "Haydi Tut Ellerimi" dinlemek olur.Bu şarkısını bir değil bir kaç kez dinler ve diğer şarkılarına geçer,ruhum müzikle mest olmuş serhoşluğum sürerken,hatıralarımın o güzellikler yaşadığım,eski günlerine dalar giderim.Yazılı ve görsel medya haberlerinden öğrendimki gülümsemesi ve daha çok ta yaptığı esprileriyle belleklerimizde ve gönüllerimizde taht kuran Hüner Coşkuner h anımefendi vefat etmiş.Vefatından büyük üzüntü duyduğumu belirteyim.Pandemiden evvelki son yaz Anamur'a bir açılışa gelmiş,bu açılışta güzel şarkılarını dinlemek nasip olmuştu.Bizlere hitaben şarkılarına eşliğimizde"Sizlerin sıcaklığı benim Anamur'a yerleşme kararı almama neden oldu" demişti.Anamur ve biz çok seviniriz demiştik.Bizlere veda ede...

İLK AKŞAMLARDA

    Geceler yari olurmu insanın?Oluyor işte bir sebeple.Olma zorunluluğu mecbur bırakıyor karanlıklara.Gün batımı yoktur kış akşamlarının.Usul usuldur gecenin akışı.Arkası sıra ayaza çalar ilerleyen saatler.Hafiften ses seda kesilmiş sükûnet hakimdir.Birisi var dersiniz yüreklerinizde yaşatıp silimeyip taşıdığınız.Ayaz gecelerin koyuluğa doğru yol aldığı bu saatlerde,unutamayıp,gözlerinizin önünde canlandırdığınız.Geçmiş geçmez gün gün geçmelerle.Sizde takılı eksikliğini duyup anılarınızda yaşattığınızla.Akşamın başlaması akar giderken zifir karanlıklara.Gecenin sahipleri vardır baykuş ötüşleriyle doğrulanıp anlaşılan.Sular da uyumaz akar dururlar yıldızlar eşliğinde.Bir gariplik çöker yalnızlığınızla.Odanızda köşede bir yerde özlemlerinizle hasretler artar,iner derinlere mahsunlaşır gönlünüz.Anarsınız,hissedersiniz dün gibi gecenin koyulaşan karanlıklarında senelerle kaybedilenleri.Geçmişi yaşamadan geleceği yaşamaya yön veremezsiniz.Tükenmemiş sevdaları,tükene,tükene biten y...

SANDI SİLİ BARUT EFE-2

Barut Efe komşulardan da 2 emanet eşek birde kendi eşeği olmak üzere yakacak odun temin etmek için yola çıkmış,yüzüne çarpan soğukla,Çiftlik Korusunun oralara gelmişken,dönme ve dönmeme arasında ikilemde kalmış,koruluğun oralarda gözleriyle yıkılmış bir ağaç aramaya,koruluğu taramaya başlamıştı.Daha uzağa gitmeyecek,koruluktan bir kaç gün yakacağı odunları temine ederse,buradan ihtiyacı olan odunları çabucak alıp,köye dönecekti.Bu fikir onu uzaklara gidip oralarda uğraşmaktan caydırdı.Koruluğa girerken ve koruluktan ağaç keserken,kimselerin hele hele Çiftlik köylülerinin kendisini görmemesi gerekiyordu.Kuruçay ve Kayacık köyleri bulunduğu yere çok yakın ve evlerin bacalarından dumanlar çıkmakta ve canıda sobalı bir odayı çekmekteydi.Bu köylerin olduğu bölgeleri gözleriyle taradı,görünürde ora bura sanki eşekleri ve kendisini takip edercesine uçup duran,sık sıkta çirkin sesleriyle ötüp duran kara kargalardan başka kimseler yoktu.Çiftlik köyü uzunlamasına bir tepe olan koruluğun arkasınd...

SANDI SİLİ BARUT EFE-1

Barut Efe köy insanı huy mizaç karekter yapılarından uzak ve ayrıcaklı,kendine göre takılan ve kimselere uymayan davranışlarıyla işi gücüde ne zaman yapacağı üzerinde belirsizlik ve zamansızlık olan,bu şekil garip davranışlarıyla normal insanlardan daha farklı yapıda olduğu üzerinde,köy insanlarının tekmil tamamında ortak bir kanı oluşturmuştu.Herkes gider mersine o gider tersine misali o onlara,yani köylüye uymuyor,kimseyle birliktelik yapmıyor,yalnız takılıp kendisini,herkeslerin birlikteliklerinden ve kararlarının dışında tutuyordu.Millet yayladan kışlık odunlarını güz aylarında tedarik etmeye giderken,o komşularının hatırı geçenlerden aldığı bir kaç merkeple,kış ortasında taa yaylaya kadar gitmeyip,daha yakın yerlerden kurumuş ağaçlardan bulabildiği odunlardan kışlık yakacağını getirmeye gidiyordu.Kışın karların düşüp,ormana odun getirmeye gitmesiylede,ormancılarla karşılaşma ve yakalanma korkusu çekmiyor,ortamın müsaitliğiyle işlerini rahatça görebiliyordu.Orman suçu en ağır suçla...

AŞK OLMALI

    Eskimeyen şarkıların melodileri vardı kulaklarımda.Birlikte sahilde yürümeye razı olduk.Kumlara basarken sendelemeler yapıyorduk.Rüzgar ve martılar vardı.Rüzgar orta demlerde.Ara serin,ara ılıman esiyor,martılar keyifli.Kıyılarda çıplak ayaklarla devam ediyor adımlarımız.Sahile vuran dalgaları gözlerimizle takip ederken aniden sendeledik,bu sendelemeyle yürümemiz durdu.Dalgaların vurduğu sularla ıslandık.Orada oldu düşmeme adına sarılmamız.Rüzgar tebessüm etti bu sarılışa.Serinliği gitti,ılık ılık vuruverdi bedenlerimize.Öyleki;kimsenin şikayeti yok,sarılış devam ediyor,ayrılmaya yönelik en ufak eylemlerde yok.Kıyılardaki çakıllar suların ıslatmasıyla pırıl pırıl elmasları andırır görsellerde.Dalgalar denizi hışırdatıyor,bir gün daha uzaklardaki tepelerden batıyor.Bütün şarkılar senle ben olmalı.Notalarında aşk olmalı tüm şarkıların.Gün batımından sonraya kalan sevdalar,güz akşamlarında da yaşanmalı..14/Şubat-2023 Şerafettin Sorkun/Anamur'daki güz günleri anılarımdan.

DEPREM ÜLKEMİ VURDU

 Deprem vurdu ülkemi.Hainlikleri,hin düşünceleri üstündeydi acımasızca vururken.İnsanlar uykularındayken pusu kurmuş bir değil iki kez vurdu.Konya'da taa çok uzaklarda oturduğum odamda duydum yer sarsıntılarını.Görsel medyada yıkık,çökük binaların enkazları var.Kentler tamamen moloz yığınlarına dönüşüp,yok olmuş.Bunları oturduğum yerden televizyondan görüyor üzülmekten başka bir şey yapamıyorum.Üfürükçülere,duacılara,şu günahçılara,bu günahçılara bakıyorum.Onlardan neden bir tek,bir tık ses gelmez,neden gidip oralarda yerin göğün dualarını okuyup hiç bitmeyen kazanlar dolusu,yemelerle yok olmayan aşlar,tüketilmeyen yemekler,tatlılar,meyveler türetmezler?Oralarda aç açık bir lokma yiyeceklere muhtaç insanlar var.dualar ederek onlara faydalar sağlasınlar.Sağlayamazlar.Gazları var besbelli,gaz çıkartıyorlar.Böyleykende hiç bir dua tutmaz.Bu sahtekar yalancı yapılardan neden ülkem insanı halâ medetler umar!!Ne zamana kadar bilimden,ilimden uzaklaşılıp,fenden teknolijilerden gerilerde k...

SEN BENİ BIRAK

    Olurda bir gün olmayacaklarına inandığınız şartlanmışlıklarınız biter.Hep istediklerinizin olduğu bir evre başlamış,çileli başınızla kışın ortasında kalmışlığınız son bulmuştur.Baharın ayak sesleri vurmuştur dışarılara,cıvıldaşan kuş sesleri müjdeleridir duyduklarınız.Siz dolaşmalarla pervane,sokaklar gitmeler,gelmelerle gülümsemelerinize avare.Ahh Akdeniz kaç kez özlemim oldun yaşadıkça sayısız.Beyaz bulutlarına biniveresim tuttuğu hayallerim vardı,kıyılarına uzanıp,kumlarında yatarak yukarılara bakan gökyüzü seyirlerimde.Dalga seslerin ninnilerimdi kumsallarında gözlerim yumulu dinlenişlerimde.Dosttun,el gibi olmadın.Yalnızlık doğuştan kadermi,bunu senmi çizersin yoksa!!Kişiler farklı farklı,başka başka hasretler duyar,özlemler çekerler.Akdenizim bu özlem bende sinsi,her an,her daim fırsat kollar.Geçer hepsi gün gün geçer.Neler geçmediki?Yalnızlık boğsada,bir mektup gibi buruşturup atılsamda çok sevdiğim düş bahçelerim oldun.Ben ipleri kopan uçurtmalar misali yitip,gidip...

25 + 15 KURUŞ

     Babam Kayacık köyümüzden yine kazamız Bozkır'ın Kozağaç köyününün ilkokuluna öğretmen atandı.Bu atamayla daha önceden köyden göç eden dedemlerin oturduğu Bozkır'daki Sonyaz mahallesine köyümüzden benim tanık olduğum ilk göçümüz olmuş oldu.Bozkır'daki bu mahallemize göç etmeden evvel ilk yaptırıp sahip olduğumuz evimize yerleştik.Biz buralardan da geçip,göçüp km.lerce uzaklıklara yol aldık.Gitmeler;unutmalar,dönmemeler değildi.Okul kapanışları iple çekilir sevinçlerle dönerdik ilk koyup gittiğimiz,doyup büyüyüp yol alıp ayrıldığımız köyümüze.Dönüşlerimizde coşkular olur,his dünyalarımızda heyecanların doruklara çıkmış etkilerini yaşardık.Bir gün bana sorsalardı çekip çıkıp koyar gidermisin buralardan diye.Yüzlerce binlerce kez verilecek cevabım hayır olurdu.Serbestliklerimin,özgürlüklerimin kısıt,kısıt yok olacağı düşünceleri beni korkutur,alışmadığım kentler,bu kentlerde bilmediğim insanlar yanında ürküler yaşar,sesim soluğum çıkmaz,serbestliklerim biter,haykırmalara...

ALTA GRASYA ve ANAMUR'da YAZ AKŞAMLARIMIZ

  ALTA GRASYA Paylaştığımız o günleri hatırla. Hatırla orada geçirdiğim zamanı. Söylediğin her söze inandım, Kendimi kaybettim tıpkı bir çocuk gibi. Umurumda değildi gündüz olmuş ya da gece Tek istediğim yanıbaşımda olmandı. Ay doğdu, güneş battı, Ama sen hep etrafımdaydın. Nasıl geçirdik o geceyi hatırla Nasıl da öpüştük ve sarıldık birbirimize sıkıca Her şey güzel bir rüya gibiydi Gördüğüm en tatlı kadın sendin hayatımda. Nasıl bilebilirdim aşkımızın devam etmeyeceğini Gitmek zorunda kalıp bu muhteşem hikayeyi bitireceğimi... Şimdi çok üzgün ve kederliyim, Oscar Harris'in Alta Grasya adlı bu şarkısıyla başlardı Anamur'da dostlarımızla yaz akşamlarımız.Gün batımlarının ardından balkon korkuluklarını begonvillerin ...

BİR TEK GÜNDE YAŞADIKLARIMIZ-1

    Ölümle biter yok olursunuz.Cisminizin,var oluşunuzun yeryüzünden tamamen ortadan kalkışıyla yakın akrabalarınızdan bir nesilin sizleri hayallerinde yaşayacak ve yaşatılacak temsil veya timsalsiniz.Onlarında yok oluşuyla hayallerde,anmalarda biter,esameniz bile kalmaz.Yaptıklarınızla,bıraktığınız kalıcı bir eser veya icatla anılmanız,bilinmeniz muteber olur.Hak hukuk özgürlüklerin yerdeki karıncayı bile kapsam alanına alacağı CUMHURİYET gibi bir değeri ülkemize armağan eden Büyük kurtarıcımız Kemal Atatürk'ü örnek verebileceğimiz gibi,elektrik ampülünü bulan Thomas Edison veya bir çok mucitler hiç ölmeyen,ilelebet yaşayanlar arasında olabilir ve asla unutulmazsınız.Ben çocukken insanlar öldüklerinde ve ölenin kabire götürülüp gömülme safhaları başlayıp bir derin toprak çukur içine konulup küreklerle  üzerine topraklar atılıp örtülerek gömüldüklerinde toprakların altında nasıl hareket edecek nasıl nefes alacak nerelere dönecek veya dönebilecekmi korkularını çeker çok üz...

ANAMUR'dan KONYA'ya GİTME KARARI-2

      19/Ocak-2022 tarihinde bulunduğumuz Akdeniz'in güzel beldesi Anamur'dan bir hava değişikliği gereğiyle ayrılma kararı alıp arabanın bagajına buraya gelirken Konya'dan,buradan giderken Konya'ya eksik olmayan tıka basa doldurduğumuz yüklerle saat tam 12,00 de,Konya'ya hareket etmek üzere yola çıktık.Nedir bu yükler,ne diye devamlı bir tek valiz alacak ve sıkıntılı düşünceler taşımama,izdihamlara düşmeme vesveseleri çekmeyecekken,ıvır zıvır,şu,bu vs.ler muhakkak ama muhakkak arabanın bagaj,arka koltukları ve üstleri,koltuk altlarına kadar ihtiyaçlar olarak düşünülen malzemeler bu geliş ve gidişlerde doldurulur?Anadolu insanımızda atalardan kalma öğrenilen gelenek ve görenekler alışkanlıkları bunlar.Sanki gidilen yerlerde kıtlıklar var ve hiç bir şey yok?.Huy işte sadece huy..26/Ocak-2022 Şerafettin Sorkun/Anamur'dan

ANAMUR SOĞUK-3

      Hava soğuk evet Anamur'da görülmemiş şimdilere kadar yaşanmamış bir soğuk var.Hava kapalı değil günlük güneşlik.Önce akaryakıt istasyonlarından birine uğruyoruz.Yakıt istasyonundan bir kaç gündür akaryakıta gelen günlük zam artışlarıyla birlikte depoyu fullemeden ibre ortalarda depoya yakıt takviyesi yaparak düştük yollara.Memelekette neredeyse şu gelinen günlere kadar çarşıda pazarda zorunlu gıda mamülleri olarak ihtiyacımız olan ürünlerden tutunda iğneden ipliğe günlük zam artışları yapılmakta.Kış şartları hava raporları falan tındığımız yok,lastiklerimiz kış lastikleri değil.Kış lastiklerimiz Konya'da.Onlarıda yani kış lastiklerini gerek İstanbul ve gerekse Konya Ankara üçgenlerinde kış seyahatlerinde sök-tak streslerinden ötürü lüzumsuz ve angarya bulduğumdan bu sene kendimce taktırmama kararı almış Eylül'de Konya'dan Anamur'a gelirken kış lastikleriyle değil normal lastiklerle gelmiştim.Araba seyir halinde Anamur kalesine doğru yol alıyoruz.Dışarıda fırtı...

ANAMUR YOLLARI YAR YAR-4

      Anamur yolları yar yar,yar yarki yar yar.Türküler yakılmış Anamur yolları üzerine.Torosları denize paralel sıra sıra uzanır gider ve kısım kısım yükseklikleri geçit vermemezlikleri vardır.Geçmek kolay değildir görkemleri azametleri cüsseleri ve bana güven telkin eden görüntüleriyle ah şu dağlarda küçücük bir çalı olsam diye düşündüğüm güzelim Toros dağlarını.Bir yol ve tünel yapımı var Silifke-Anamur arası güzergahlarda ömürler bittide bu yolların ve tünellerin yapımları bitmedi.Bazen gerek varmı mevcut yollar varken yenilerini yapmalara diye düşündüğümde olmuştur.Bu yolların viyadüklerin,tünellerin,köprülerin ülke ekonomisine açmış olduğu meydana getirmiş olduğu maliyet ve masrafların büyük meblağlar,tutarlar ettiği,maliyetlere malolduğu kabül edilirki altından kalkılır harcamalar değil ve ödemeleri ülkenin vatandaşlarının çok zamanlarını alır ama şimdiye kadar şu yaşlarıma kadar çok iktidarları gören bir kişi olarak oy verip başımıza getirdiklerimiz yol köprü tüne...

ANAMUR KALESİ ve PULLU-5

      Anamur Kalesi restora edildi.Biz seyir halinde geçerken gıcır gıcır görüntüsünü gözlerimiz yaladı.Deniz hemen yanında dalgalar bir aslanın kükrer öfkesini andırıyor.Uzaklarda gökyüzünde deniz üstünde ufuklara doğru beyaz bulutlar hakim.Sağ tarafımızda tatilciler için çadırlı kamp alanı Pullu var.Çam ağaçlarıyla kaplı güzel bir yer.Buraya gelipte çorları çocuklarıyla kamp yapanlardan duyduğum anlatımlarda sevmeyeni beğenmeyeni hiç duymadım hepsi çok memnun olduklarını ve çok güzel günler geçirdiklerini anlatırlar ve hatta Kozan Ortaokulu son sınıfından imtihan nakli yaptırdığım Konya/Mevlana Ortaokulundan Değerli Hocam Demir Ali Göker'in bu kamp yerine her yaz muhakkak gelişlerini anlattığı beğeniyle okuduğum "Geçip Giden Zaman" adlı bir kitabı var.Demir Ali Göker hocam buraya öğretmen okullarındaki öğrencilik yıllarında okulcak gelip kamp yaptıklarını,bu sebeple buraları tanıyınca okuldan mezun olup öğretmen olduktan sonrada her sene Anamur sevdalısı olup eşiyle ve ...

BOZYAZI ÇIKILIRKEN-6

      Anamur kalesini,pullu'yu geçip Bozyazı'ya girerken Mersin istikameti yönünde sağımızda Bozyazı limanı var.Burası gemilerin sıklıkla girip çıkıp uğradığı yolcu alıp bindirdiği indirdiği bir liman değil.Sahil güvenliğin yasak av zamanlarında yasak avlanma yapan balıkçılara müdahaleler edeceği ve diğer türlü legal olmayan deniz üstündeki seyirlerde insan kaçakçılarının Kıbrıs üzerinden insan kaçırma eylemlerini kontrol ve takibe alacağı ve sadece bir tek gemisinin burada demir atmış vaziyette durduğu aynı zamanda Bozyazı'lı balıkçıların limandaki beton iskele kenarlarındaki özel yapılmış halkalara kayıklarının belediyeye ücret bedeli ödeyerek bağlandığı bir liman.Yolun üst kısmında dağın eteklerinde tel örgülerle çevrilmiş Orman Genel Müdürlüğünün tomruklarla dolu bir sahası var.Bunun altında trafik lambalarının olduğu yerde turistik yan yana 2 otel bulunmakta.Anamur yönündeki tarafta kalan bu otellerin otellere fazla uzağında olmayan köşelerinde mevzuu limana giden yo...

AYDINCIK/MERSİN-7

      Aydıncık'a Antalya/Anamur istikametinden girerken meşakkatli bir yolculuk yaptığınız bu yol Torosların Akdenizle iç içe girmiş uzunca bir dağ bloğunun takriben 100-150 mt. falan üstlerinde yumuşak yerler bulunarak zaman içinde bu yumuşak yerlerden yol yapılarak bu yol güzergahının Antalya-Mersin arasında tek yol olarak işler hale dönüştürüldüğü tahmin ve düşüncelerindeyim.Neden yumuşak yerler dedim?Yumuşak yerler dağın içindeki kayalıklar haricindeki toprak yerlerdir.Kayalar sert ve koca koca kütlelerdir.O eski imkanlarda araç ve gereç eksiklikleriyle bu kayaların kırılarak yontularak yol açılması akla ve mantığa aykırı olur.Böyle olduğu için toprak rahatça yola çevrilip güzergaha dönüştürülmüş.Burada sanırım göçebe yürüklerin hayvan sürüleriyle göçer konarlıklarının paylarıda çok büyüktür.Öyle zannediyorumki yürükler hayvanlarına ot,otlak,meralar arar ve hayvan güdüleri yaparlarken bu geçitleri bulup,yol yolak yaparak şimdiki kullanılan bu karayolunun meydana getir...

GÜZELİM GÖKSU-8

      Her zamanki güzergahtan değil aşağılara Ay-Tur tesislerinin daha aşağılarına Gülnar'a dolambaçlı yollardan vatandaşı kurtaralım diye bizim politikacıların vatandaşları çok düşündükleri için en hoşlarına giden yol yapma hizmetleri olarak değerlendirilip ve süratle yaptıkları icraatlarının bir örneği olan Aydıncık Gülnar arasında yapılan yeni yoldan gitmek için güzergah tercihi olarak yavaş yavaş inmekteyiz.Burası Aydıncık'ın alışılagelmiş kalabalığı hiç eksik olmayan sanayi dükkanlarının bulunan mahali,yöresi olsada ayrıca bazı toptan sebze şu bu vs.lerin alım satımlarının yapıldığı pazarı,kalabalığı eksik olmayan toprak ürünlerinden geçimlerini sağlayan vatandaşlarımızın ürünlerini aldıkları sattıkları bir mıntıkası olarakta niteleyebiliriz.Yeni açılan bu yolun sağında solunda herhangi bir yerinde Gülnar-Mut-Konya güzergahı diye yazılı bir yön levhası yok.Böyle levhalar yol işlemeye başlamasıyla konulmasında ve insanların buraları kullanmalarında yararlar vardır.Gel...

HEDEF MUT SONRA KONYA-9

      Silifke Mut,daha doğrusu Mersin Konya kara yolu.Eskidendi bu isim.Karaman il oldu,artık Mersin Karaman kara yolu bağlantısı diyebiliriz.Bu güzergaha çıkabildik.Yol bu mevsimde haddinden fazla sessiz ve bomboş.Arabanın termometresi 18 derecelerde.Bilgilere direksiyon simidinin arasındaki boşluktan gözüme ilişen dijital gösterge panelindeki termometreden ulaşabiliyorum.Bu derecelik hava şartı güneşin bu bölgelerdeki Mut tarım uğraşıcılarının son yıllarda kayısı ile başlayan bahçecilik niyetleriyle,tarlalara kurmuş oldukları kayısı ağaçlarının uzamış dallarının parlaklıklarını arabayla seyir halindeyken görselimize yansıtıyor.Kayısı ağaçlarının yaprakları çoktan dökülmüş.Sağımızdaki solumuzdaki tepeler ve düzlükler ekilmeyen alanlar olarak bom boş ve Akdeniz iklimi güvencelerinin verdiği ılımanlıktan olsa gerek çobanlık ruhu taşıyor ve güdüyü seviyorsanız şöyle bir kaç koyundan oluşan sürüyü önünüze katıp karşılarda görkemli Toroslara doğru sürüp gütme düşünceleri taşı...

MUT ELİNDE-10

      Mersin ilimizin kendi güzel,insanları güzel bu şirin kentimizi arifi tarife ne gerek var misali anlatmaya kelimeler kifayetsiz ve yetersiz kalır.Öyle güzel bir coğrafyaki;adım attığınız yer ve yöreden "Tamam aradığım güzellikleri buldum burada kalıyorum bir yere gitmeyeceğim" diyebileceğiniz ayaklarınızı kaldırmayı istemeyeceğiniz bir mekan.Mut;sadece güzelliğiyle değil,aynı zamanda işsize işin,aşın bol olduğu ziyareti fazla olan ekmek kapısıdır.Tarım işçileri için fırsat şehridir.Çalışkan durmak bilmeyip koşturan bu yiğit insanlarımız ürettikleri ürünleri her mevsim tatmaları,yemeleri için yurdumuzun diğer kentlerine dağıtım yaparlar.Bazı yörelerinde yürük kültürü atalarından öğrendikleriyle devam ettirilmekte,hayvanlarıyla,kıl çadırlarla yükseklerdeki otlaklara çıkılmaktadır.Pusulanın toplu iğneli başının devamlı kuzeyi gösterdiği gibi Mut insanlarının yapılarını ölçütlemeye kalksanız,ibrelerde güzellikler ve çalışkanlıklar görebilir,ibrelerin çalışkan ve güzel in...

MUT'dan ÇIKARKEN-11

          Mut'a girişimizle araçların,bu yörelerde yaygın ulaşım biniti olan,çok fazla ilgi ve alaka gösterilen motosikletlerin,ulu orta park edildiği,kesmekeş trafik kargaşası ve zorluğu çekilen yol boyunca,bankaların,kahvelerin,kasap ve mandraların pastacılar,fırınlar ve en çok da gelen geçen,biz gibi soluklanıp durarak,ayak üstü açlıklarını bastırmak adına bir şeyler atıştırmak için,yemek yeme ihtiyacı hissedenlere,hitabı dolayısıyla,tantunicilerin fazlaca rağbette olduğu,Mut'un içinden geçen,çevre ulaşım yolunda,bir tantuniciye girerek,boş bulduğumuz bir masaya kendimizi sığdırıp,siparişlarimizi verdik.Somun ekmek arasına ve şebit ekmek içine tercihinize göre dürüm yapılıyor.Burası adı üstünde türkülere konu olan "Silifke'nin yoğurdu kız seni kimler doğurdu" diye millilik seviyelerine ulaşan folklör kültürü ve dillerden düşmez yöresel türkülerinde söylendiği kadar değerli ve itibar edilen,Akdeniz'in en güzel keçi yoğurdu ve bu yoğurtlarla yapılan ayranları...

MUT-12

       Evet tantuni sıkımları yenildi,midelere indirildi,üzerine gevşemeye müstehak olunmasın diye,yollarda rehavete bürünülüp,uykuya mağlüp olunmaması için,demli taze çaylar içildi.Burası şüpheli,pek bilmiyoruz.Lokantacı her gelene taze çay diyor ve devamlı taze çayı muhafaza edebilmesi hesaplara göre mümkün olmaz.O müşterilerine gülecen bir tavırla çaylarının taze olduğunu söylüyor,bizde buna inanmak zorundayız.Mut nüfus ve hacmine göre tepelerinin verdiği müsadeler doğrultularında işgal edilmiş bir yer.Şehrin ortasından geçen,çift şeritli gelişli gidişli çevre yolundan tantunicide geçirdiğimiz süreler zarfında trafik akışında rahatlama olmuşki,girişimizden daha meşakkattsiz rahat bir çıkışımız oldu.Gelip geçip gerilerde kalan seneler eski imkansızlıkların olduğu seneler değil.Çevre yolu kenarında bir değil bir kaç tane kurulmuş zeytinyağı fabrikaları var.Bu tesislerden üreticiler ülke genelinde her yere ama parekende ama toptan kargolarla istekler doğrultusunda ze...

SERTAVULA DOĞRU-13

        Konya'ya doğru Mut'u gerilerde bırakıp yol alırken son zeytinyağı fb.sınıda geçip rampaları sarıyoruz.Sol tarafta eskilerde Adana/Kozan'a göçümüzle çok sık ormanlık olarak bildiğim bir alan vardı,orası tamamıyla zeytinlik haline dönüştürülmüş.Kim nasıl ve ne şekil siyasi güç kullanarak orayı zapt etti bilmiyorum.Koskocaman alan teşkil eden uçsuz bucaksız zeytin ağaçlarıyla kaplı bir yer.Kapitalizm acıması olmayan mal edinme hırslarıyla insanları canavarlaştırarak,başkalaşımlara sürükleyebilecek kadarda tehlikeli bir düzenek.Yaşadıkça bu çarkın acımasız işleyişlerine tanıklık edip,hiç bir şey yapılamayışlarla görme,duyma,konuşma sus,ilgilenme,aldırma git bir yerlerde sana verilen süre zarfındaki yaşamını sürdür,düşüncelerini taşımışımdır.Neyse buralarına ne fazla girelim nede karıştıralım.Ezan,millet,bayrak,namaz,Allah,kitap şartlanmışlığıyla öte dünya'ya tertemiz bir amelle gidelim.Bu zeytinliğin karşısında,Konya'ya gidiş güzergahımızdaki yolun sağ yanında ...

ERMENEK-14

          Ayva üzüm hevenk hevenk Ermenek Ermenek canım Ermenek.Anadolu coğrafyasında köylerimizde hayatlarını zorluklara almış insanlarımız.Dar alanlara sığdırılan koşullarda yılmaz mücadeleler vererek,ayakları üzerlerinde durmalarla çalışıp,köprü oldukları evlatlarına kendilerini fedalar ederek,kıt kanaat geçinerek sürdürdükleri ömürlerle bu dünya'dan göçüp gitmişlerdir.Tekerleğin koşulların gerektirdiği çetinliğinden dolayı çıkmadığı,çıkamadığı,dönmediği,değmediği bu yörelere merkeplerle,katırlarla ve çoğu kez sırtlarında taşıdıkları yükleriyle,bin bir emek ve zahmetlerle,gözlerini yummuşlar,sadece çalışmayı bilmişler ama sadece çalışmayı düşünerek bu zorluklarda yaşamlarını idame ettirmeye çalışmışlardır.Küçük beyler,küçük hanımlar sizler gibi "Aa gönlüm tuttu sevdim,onu isterim,onsuz olmam,olamam,varsa o,yoksa o" diye bildiğiniz veya öyle olduğunu sandığınız sevda çocukları değillerdi onlar.Askere vatan görevini ifa etmek için gidilir,dönülür,gidilmediği de...

ERMENEK GÜNEYYURT SARIVELİLER-15

      Ermeneki'n yerleşim alanının altlarına yapılan çift yönlü çevre yolundan Ermenek'e hiç girmeden seyrimiz devam ediyor.Ters istikametten ve aynı güzergahtan araçlar tek tük bizim gibi seyir hallerindeler.Bu mevsimde bu mıntıkanın bir birlerine yakın beldelerin işleri gereği trafiğe çıkan vatandaşları olsa gerek.Akşam kış hava şartlarının getirdiği sertlik ve katılık olarak arabada olduğumuz halde dışarısının görseli bu şekil yansıyor.Üşümüyoruz arabanın içinden yansıyan görseller dışarıda üşüyeceğimizi hissettiriyor.Ermenek çok kültürler görmüş bir ilçemiz.Araştırmalar burada Hitit,Frig,Lidya,Pers,Helen,Roma ve Bizans medeniyetlerinin yaşadıklarını,250 yıl kadar hüküm süren Karamanoğlu beyliğine başkentlik yapmış kültürel ve sanatsal yönden tarihe mal olan belde bigilerini vermektedir.Coğrafi şartları buradaki insan yapılarını zorunlu olarak okumaya ve tahsile bunun yanı sıra taşı düz etmiş deyimiyle taştan kayadan tarım yaparak hayatta tutunmaya itmiştir.Yani ermene...

ANAMUR'a GERİ DÖNÜŞ-16

       Toroslar da karlar geçit vermiyor.Başyayla,Sarıveliler tarafları göz eriminizin alanına giren dağ,bayır,dere,tepe beyazlıklara bürünmüş karlarla kaplı.Desenizki;Bir tek günlük yaşadığınız,meşaketlerle geçen bu yolculuktan,pişmanlık duyduğunuz,başımıza ne işler açtık dediğiniz,kendinizi sorgu ve suallere muhatap bıraktığınız,söylenmeler,nedametler içine büründüğünüz,öfkelere sitemkarlıklara gark olduğunuz,yada kızgınlıklarınız oldumu?.Hayır,yemin billah binlerce kez hayır.Bilmeziye Torosların tepelerinde o kadar güzel bir gün geçirdikki,Niğde Pozantı tarafı dahil,bu güzelim dağ sıralamalarımızda,heyecanlarla dolu,her ferdin çıkmak dolaşmak istediği doruklarını,tepelerini,yazları geçerken farkında olmadığımız,kışla birlikte gerçek farkındalığını görüp,yaşadığımız hayatımızdaki en güzel maceralardan biri oldu.Geldik,gördük,yaşadık gerisin geri dönüyoruz.Mut tarafı değil bu sefer Anamur'luların yazları sıcaklardan bunalıp yaylamak için çıktığı Abanoz yaylası istik...

ERMENEK ABANOZ ARASI AKŞAM-17

Abanoz yaylasından Anamur'a dönüş yapacağız,bu düşünceleri taşıyoruz.Gün ikindi bu saatlerde herhangi bir yerde kalmaya niyetimiz yok.Ermenek Anamur arası 120 km.lik mesafede,1 yada 1,5 saat gibi bir sürede kat edebilir,Anamur'da evimizde rahat rahat dinlenebiliriz.Ermenek çevre yolundan aşağıdaki göletin sol tarafındaki Anamur tarafına giden yola doğru dik bir rampadan iniyoruz.Bu saatler arabanın termometresinin derecesi eksilerde.Mut sıcak ve ılıman iklim yaşarken Sertavul ise sanırım eksi 18 lerde.Burasını Akdenizin kutupları gibi düşünün Ermenek'in bu bölgesi ise -4 dereceleri gösteriyor.Sanrılar var kafamızda.Anamur yönüne gittikçe artıya geçeceğimiz düşünceleri taşırken,gördük yaşadık,süklüm püklüm geri dönüyoruz,Toroslar geçit vermiyor.Sanrılar yanlış,biz bu yanlışı yaşamadan göremezdik,bilemezdik.Pazarıyla meşhur Zeyve'yi geçtik.Kazancı'ya az kaldı,yaklaşıyoruz.Gün ikindiyi aşıp akşam iyice çöktü.Karanlığın inmesiyle farların ışıklarının yollara vuruşu...