Gidildiği zaman ne çok şey biter.Gökyüzündeki yıldızlar kayar,güneş bile solar.Gidildiğinde giz yerlerde birlikteyken ıslanılan yağmurlar da görülmez,otlar yeşermez.Dinlenilen haz alınan yanık türküler de biter.Biter işte bir şekilde biter.Kırılmıştır kalpler,per-perişandır yürekler bir sebeple.Davranışlar,içten gelen gülüşler,kırlarda dolaşmalar,göl kenarları,yemyeşil çimenler,papatyalar,yürünülen tepeler,tepelerdeki sarı alıçlar hepsi hayatlardan göçmen kuşların uçup gidişleri gibi tümüyle yok olur gider.Ölüm bitiştir,ayrılık çöküş,bu yüzden söylenmiş,denmiş;"Ölüm ile ayrılık tartılmış,50 gram ağır basmış ayrılık." Sili yaylada Devre'yi tanıdığı evreyi hayatının en anlamlı,en güzel yaşadığı süresi olarak düşünüyor,çok kısacık geçen o anları kafasından bir türlü çıkaramıyor,atamıyor,bu kısacık zamanların derinine,derinine inip,ummanlar büyüklüğüne dönüşen düşünce denizinin diplerinden bir türlü çıkamıyordu.Kar,tipi,boran aldırmıyor daraldığı Sandı'dan biran evv...