Ana içeriğe atla

GÜZELİM GÖKSU-8




     Her zamanki güzergahtan değil aşağılara Ay-Tur tesislerinin daha aşağılarına Gülnar'a dolambaçlı yollardan vatandaşı kurtaralım diye bizim politikacıların vatandaşları çok düşündükleri için en hoşlarına giden yol yapma hizmetleri olarak değerlendirilip ve süratle yaptıkları icraatlarının bir örneği olan Aydıncık Gülnar arasında yapılan yeni yoldan gitmek için güzergah tercihi olarak yavaş yavaş inmekteyiz.Burası Aydıncık'ın alışılagelmiş kalabalığı hiç eksik olmayan sanayi dükkanlarının bulunan mahali,yöresi olsada ayrıca bazı toptan sebze şu bu vs.lerin alım satımlarının yapıldığı pazarı,kalabalığı eksik olmayan toprak ürünlerinden geçimlerini sağlayan vatandaşlarımızın ürünlerini aldıkları sattıkları bir mıntıkası olarakta niteleyebiliriz.Yeni açılan bu yolun sağında solunda herhangi bir yerinde Gülnar-Mut-Konya güzergahı diye yazılı bir yön levhası yok.Böyle levhalar yol işlemeye başlamasıyla konulmasında ve insanların buraları kullanmalarında yararlar vardır.Gelirken Menekşe deresinde durduğumuz esnada derenin üstünde yolun sağındaki mağaramsı bir yerde gelene geçene çay ve bazı bazı kebap vs.mangal yapıp satan vatandaşın salık vermesi üzerine oradan Aydıncığa çok rahat inildiği için dönerkende kıvrımlara girmeyelim rampaları çıkmayalım diye bu geldiğimiz yeni açılan yolu tercih ettik.Bu vatandaş burayı salık vermese önermese belkide çok uzun bir süre biz bu yolun farkında olmayıp kıvrımlarının bunalttığı eski yoldan gidip gelmelere devam edecektik.Ay-Tur turizm tesislerini geçtik.Yolun sol tarafına geçiş yapıp,geldiğimiz mevzu yeni yola gireceğiz.Aşağılarda o mevzu ettiğim pazar kalabalığını andırır bir yerden sol taraftaki yolun sağındayken gördüğümüz sapılan yolun daha berisinde bir yola galiba burasıdır diye saptık.Zira bir tek geçiş sağlıklı bir bellek kararı vermemizi sağlamıyor,bu yoldan gelirken bir kez geçmiştik.Yolda uzun bir gidiş yapmadan meskun teşkil eden yapıları çıkmadan yeni açılan Konya yolunun burası olup olmadığını sormak için müsait bir yerde durup yerli bir vatandaş aradık.Öyle birini bulup sorduğumuzda bu yolun bir altındaki yolun yeni açılan yol olduğunu söyledi.Düşüncelerimizde haklıymışız,iyiki devam edip gitmemişiz.Bu yanlış yoldan çıkarak aşağıda kalan yeni yola girdik.Artık sormaya gerek yoktu,gelirken indiğimiz yoldu.Bahardan kalma bir gün,Güneş cömert olmasada cimri de değil.Toroslar bu yoldan çıkarken o muhteşem görselleriyle bize hitap ediyor.Akdenizin ısınması ve buharlaşmasıyla hayat verdiği sularının Toroslar üzerinde her çeşidinden bitkilerinin ve çamlarının çoklukta olduğu tepelere çıkıyoruz.Bitkiler sislere buharlara sulara ve güneşe dayanamazlar bir ayrıdır tutku ve sevdaları.Onların görkemi hayat buluşları görsellerimize manzaralar olarak yansımaları bizlere duyguların en güzellerini yaşatırken göğüslerinde bir sürü aklınıza gelen gelebilen canlıyada hayat verirler.Ayılar tilkiler kurtlar çakallar yaban kazları yaban ördekleri tavşanlar üveyikler bıldırcınlar böcüler böcekler karıncalar cır cır böcekleri kurbağalar kamlumbağalar bal arıları ve daha tekmil aklınıza gelen gelebilecek yüzlerce çeşit canlı buralarda hayat bulurlar.Oturursunuz aklınıza gelen gelebilecek en güzel duygular yaşayarak ve taşıyarak buralarda şiirler okuyabilir şarkılar besteleyebilirsiniz.Durursunuz bir tepede oradan masmavi görseline bakarsınız bu eşsiz maviliğin.Akdeniz ahh güzel Akdeniz sana olan sevgilerimi içimde taşıdığım duygularımı anlatacak kelimeler bulamıyorum.İlk akşamlarda kıyılarına oturup şırıl şırıl dalga kıranlara vuran dalgaların armonilere dönen sesini,üzerine parlayıp ışıklar saçan yıldızları ve ay'ın şavkıyan parlaklığını,gece bitesiye kaç yaz akşamında seyretmişliğimin sayılarını bilemem ama sevdamın koyu ve sonsuzluğunu haykıra haykıra avaz avaz bağırabilirim.Bu duygular ve düşünceler içerisindeyken yeni yolda çok kısa sürede Menekşe Deresini iniyor olduk.Burayı çıktıktan sonra badem ağaçlarının yollarda sıra sıra dizili olduğu Boztepeyi geçecek sonra Gülnar'a çıkacak oradanda kıvrım kıvrım yollarının olduğu Sütlücüye inecektik.Evet kuz,kuytu yerlerde erimeyen kar görselleri var,güneşin vurduğu yerlerde karlar erimiş.Tepelerden çok yüksek tepelerden Mut'un Niğde taraflarını kapatan büyük sıra dağlarına o dağlarla aynı hızalarda bulunmuşluğun rahatlığıyla bakarken,bir yandanda iniyoruz.Sütlüceye kadar bu şekilde devam ettik.Zorunlu ve gerekli ihtiyaçlarımız harici hiç durmadık.Sütlüceden sonra bahçelikleri biraz daha sürat artırıp geçtik.Göksuya vardığımızda Göksunun muhteşem görseline farklı yeşiline suların akıp giderken dalgalarına ve kıyıkarına bu suların vuruşlarına köprü üzerinden son kez bakıp çok yakın olan ana yola çıkmak için aracımıza binip haraket ettik..30/Oca2022 Şerafettin Sorkun/Anamur'dan

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SELMA GÜNERİ ve LAYIK GÖRÜLEN ONUR ÖDÜLÜ

Bir şarkı dinlersiniz geçmiş yıllarınızı hatırlatan.O şarkıyla hatırasını yaşayacağınız,tekrar bulacağınızı sandığınız sokaklar yok olmuştur.Şükran Ay'ın her şarkısı Kozan sokaklarını ve sinemalarını gözümde canlandırır.Anılarımı gömdüğüm o kentte belediye otobüsleri ve uzak semtlere gidilen dolmuşlar yoktu o zamanlar.Her yerlere yayan gider,günün yorgunluklarına rağmen hayatımızda olmazsa olmaz olan sinemaların gece matinelerinden de kalmaz muhakkak her akşam sinemaya gider,paramız olmazda giremezsek,yazlık sinemaların apörlelerinden çın çın etrafa yayılan filmin müziklerini ve sesini film bitesiye kadar dinlerdik.Bu tarz biz çocuklar için bir takılma biçimiydi.Seviyorduk sinemaları,film yıldızlarını.Onların bizim dünyamızda farklı ve ayrı bir yerleri vardı.Kozan yaz geceleri yazlık sinemalarla güzeldi.Zaman ne kötü bir mevhum bütün değerler bir bir yok oldu.Selma Güneri'nin Konya/Çumra'da seyrettiğimiz filmlerinde yeni bir yüz olarak karşımıza çıkıvermesi,bizden biri...

YAŞADIKÇA

    İnanılmaz doğal güzelliklerin olduğu ağaçlar,dağlar,göller,baharla birlikte yeşeren otların yanı sıra ufukların göğe değiverecekmiş gibi göz eriminize ulaşan,gün batımlarının akşamlara dönüşen zamanları.Kulaklarınızda çın çın pervasızca eksilmeksizin süren ağustos böcekleri ötüşlerine,gökyüzünde  parıldayarak ışıklar saçan yıldızlarda dahil aklınıza gelen gelebilen bir çok güzelliklere,kapalı kapılar ardında kalınan şu günlerde özlemler duyuyorsunuz.Artan nüfuslar,mülteci adı altında ülkeye sokulan ne oldukları belirsiz insan tiplemeleri,evlerde odalarda duvarlar arasında eşyalarla birlikte sıkılmışlıklar sizi bu düşüncelere,doğaya tam teslimiyetlere itiyor.Virüs gösterdiki,aniden çepeçevre baskınlar yaparcasına bizleri sarıvermesi kendimizi hiç yaşamamış gibi hissettirdi.Sanki o kadar yılları bizler eksiltmedik,sanki üzerimizden mevsimler hiç geçmedi,kaç kez geçen sonbaharları,sonbaharlardaki yaprak dökümlerini biz hiç görmedik?.Hiç bitmeyen işlerimizin olduğunu sanı...

DOLU DOLU SEVGİLERİM

     Kendimi çok seviyorum,seviyorumki yaşamı;kendime olan tutkum ve ihtirasımla daha bir başka algılarıma düşürüp,ömrün süren her katresinden ayrı bir zevk duyuyor,mutluluğuma mutluluklar katıyorum.Böyle hazlar alarak meydana gelen oluşum,gezegeni sevmemi gerektiriyor.Yer kürede canlılar var,yaşamın her biri ayrı ayrı renk katıcı  tamamlayıcıları.Onlar olmazsa her şey anlamsız ve varlığımızı devam ettirmemiz mümkün değil.Ya bizler,biz insanlar?.Bizler sizler yani hepimiz,bazılarımız ne düşünür sek düşünelim,nasıl eleştiriler yaparsak yapalım çok harika varlıklarız.Duygularımız var,bu duyguların meydana getirdiği arzularımız,isteklerimiz hatta ve hatta gözyaşları döküp hüzünlenmelerimiz.Ağlamak kadınlara nasıl yakışır.Hüzünlenip gözyaşları dökerken ne kadar güzeller..An olur ağlamalara bile özlemler duyup,köşe bir yere çekilip gözyaşları döktüğümüz zamanlar azmıdır?.Dram filmlerini,acıklı romanları,hüzünleri sevdiğimizden okumaz veya seyretmezmiyiz?.Özlem,hasret dolu...