Ana içeriğe atla

ERMENEK ABANOZ ARASI AKŞAM-17




Abanoz yaylasından Anamur'a dönüş yapacağız,bu düşünceleri taşıyoruz.Gün ikindi bu saatlerde herhangi bir yerde kalmaya niyetimiz yok.Ermenek Anamur arası 120 km.lik mesafede,1 yada 1,5 saat gibi bir sürede kat edebilir,Anamur'da evimizde rahat rahat dinlenebiliriz.Ermenek çevre yolundan aşağıdaki göletin sol tarafındaki Anamur tarafına giden yola doğru dik bir rampadan iniyoruz.Bu saatler arabanın termometresinin derecesi eksilerde.Mut sıcak ve ılıman iklim yaşarken Sertavul ise sanırım eksi 18 lerde.Burasını Akdenizin kutupları gibi düşünün Ermenek'in bu bölgesi ise -4 dereceleri gösteriyor.Sanrılar var kafamızda.Anamur yönüne gittikçe artıya geçeceğimiz düşünceleri taşırken,gördük yaşadık,süklüm püklüm geri dönüyoruz,Toroslar geçit vermiyor.Sanrılar yanlış,biz bu yanlışı yaşamadan göremezdik,bilemezdik.Pazarıyla meşhur Zeyve'yi geçtik.Kazancı'ya az kaldı,yaklaşıyoruz.Gün ikindiyi aşıp akşam iyice çöktü.Karanlığın inmesiyle farların ışıklarının yollara vuruşu,yollara yağan karların beyazlıklarıda gözlerimize yansıyor.Bu yansıma gidişimize engel değil,seyrimiz normal.Henüz öyle dik rampalar çıktığımız yok.Kazancı'ya kadar rahat geldik.Kazancı'yı çıkarken öyle uzun ve dik bir rampaya girdikki,yolların buza dönüştüğü bu rampada,araba devrini 500-600 mt. gittikten sonra buzdan ötürü zorunlu düşürüp,patinaj yapmaya başladı.Denemeye ve devam etmeye gerek yok.Geri dönüp akşamın bu saatlerinde Zeyve'de açık olan kahve dükkan vs.lere benzeyen,ışıklar yanan bir yerde durduk.Bu satlerde açık dükkanmış.İçeri girip,otel vs.gibi kalabileceğimiz bir yer olup olmadığını sorduk.Zeyve'de Bungalo tip evlerin olduğunu onun haricinde Ermenek'e kadar böyle bir yerin olmadığını belirttiler.Evet ya Ermenek'e gidip orada bir yerde kalacak yada Taşkent tarafına geçemediğimiz Toros ları bu platoların tepelerin fazlaca olduğu Gülnar istikametine giden güzergahtan deneyecektık.Bu yol ayrımına geldiğimizde Ermeneğe 24 km.lik falan bir mesafedeydi bulunduğumuz yer.Gülnar yoluna saptık 4-5 km.falan gayet güzel gidiyorduk.Bir süre sonra düz olmayan Kazancı tarafındaki çıkamadığımız daha dik kıvrımlı bir yokuşla karşılaştık.Aynı Kazancı rampasında olduğu gibi burada da arabanın devri düştü ve zorunlu patinaj rampayı çıkmamızı engelledi.Bulunulan güzergahta çok rahat bir konum ve duruş sergilediğimizi belirtemeyeceğim.Bulunduğumuz yerden aşağılara uçar gideriz endişelerinide taşıyarak ters istikamete dönme eylemini gerçekleştirebilip geri döndük.İşte burada teknolojinin sunduğu nimetler devreye giriyor.Cep telefonundan Ermenek'te öğretmen evi veya otel gibi kalacağımız bir yerin olup olmadığını google dan girip ararken Ermenek Belediyesi Konukevinin iletişim telefonlarını görebildik.Anında iletişim sağlayıp,yerlerinin olup olmadığını sorduk.Yerlerinin olduğunu söylemeleri ve yerlerinin nerede olduğunun bilgilerini vermelerinden sonra geldiğimiz yollardan Ermenek'e geri dönüyoruz.Gitmeleri denedik olmadı,dinlenmeye ihtiyacımız var,yorulduk bayağıda acıkmıştık.Eski Ermenek giriş yolunun sağ üst tarafında devlet hastanesine yakınmış konuk evleri.Hava hatırı sayılır soğuklukta yerler buz.Bu bilgileri aldıktan sonra akşamın başlamasıyla katı bir ayaza dönüşmüş şartlardaki koşulları araçımızın yanan kaloriferinden sıcaklığıyla duymayıp camlardan seyrimize yansıyan görsellerle dışarıda çok soğuk bir havanın olduğunu tahmin ve hissiyatlarla göletin olduğu aşağılardan, çok yukarılarda olan Ermenek'e doğru göletin hizasındaki yolu takip ederek çıkıyoruz.Biraz çıkınca barajın önüne yapılan beton setin üzerindeki müsade edilen trafiğe açık yolu geçtik ve giderken görmediğimiz ama bu dönüşümüzle gireceğimiz tünelin sağında ve solunda farların ve tünelin lambalarının ışıklarıyla bulundukları yerlerin gündüz gibi aydınlanmasından açık ve net belirgin görünen,elleri silahlı iki kişi yolun hemen kenarında gözlerimize yansıdı.Baraj için galiba bekleyen özel güvenlik görevlileriydi.Sellektör yaptık,sellektöre karşılık selam verdiler.Çevre yolundan Ermenek ilçesi yönleri işaretleri veren levhaları takip ederek eski Ermenek'e tek giriş yolu olan güzergaha geldik.Sağ tarafta Devlet Hastanesi ve tarife göre hastane bahçesinin duvarını geçince sağa rampa bir yol çıkıyor o yola girip çok kısa bir gidişin ardından Ermenek Konuk Evi levhasını görebiliyoruz.O alana geçip arabanın yönünü sabah uğraşmayalım diye geldiğimiz yöne doğru çevirip özel bazı eşyalarımızıda yanımıza alarak konuk evine giriyoruz..02/Şubat-2022 Şerafettin Sorkun/Anamur'dan

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SELMA GÜNERİ ve LAYIK GÖRÜLEN ONUR ÖDÜLÜ

Bir şarkı dinlersiniz geçmiş yıllarınızı hatırlatan.O şarkıyla hatırasını yaşayacağınız,tekrar bulacağınızı sandığınız sokaklar yok olmuştur.Şükran Ay'ın her şarkısı Kozan sokaklarını ve sinemalarını gözümde canlandırır.Anılarımı gömdüğüm o kentte belediye otobüsleri ve uzak semtlere gidilen dolmuşlar yoktu o zamanlar.Her yerlere yayan gider,günün yorgunluklarına rağmen hayatımızda olmazsa olmaz olan sinemaların gece matinelerinden de kalmaz muhakkak her akşam sinemaya gider,paramız olmazda giremezsek,yazlık sinemaların apörlelerinden çın çın etrafa yayılan filmin müziklerini ve sesini film bitesiye kadar dinlerdik.Bu tarz biz çocuklar için bir takılma biçimiydi.Seviyorduk sinemaları,film yıldızlarını.Onların bizim dünyamızda farklı ve ayrı bir yerleri vardı.Kozan yaz geceleri yazlık sinemalarla güzeldi.Zaman ne kötü bir mevhum bütün değerler bir bir yok oldu.Selma Güneri'nin Konya/Çumra'da seyrettiğimiz filmlerinde yeni bir yüz olarak karşımıza çıkıvermesi,bizden biri...

YAŞADIKÇA

    İnanılmaz doğal güzelliklerin olduğu ağaçlar,dağlar,göller,baharla birlikte yeşeren otların yanı sıra ufukların göğe değiverecekmiş gibi göz eriminize ulaşan,gün batımlarının akşamlara dönüşen zamanları.Kulaklarınızda çın çın pervasızca eksilmeksizin süren ağustos böcekleri ötüşlerine,gökyüzünde  parıldayarak ışıklar saçan yıldızlarda dahil aklınıza gelen gelebilen bir çok güzelliklere,kapalı kapılar ardında kalınan şu günlerde özlemler duyuyorsunuz.Artan nüfuslar,mülteci adı altında ülkeye sokulan ne oldukları belirsiz insan tiplemeleri,evlerde odalarda duvarlar arasında eşyalarla birlikte sıkılmışlıklar sizi bu düşüncelere,doğaya tam teslimiyetlere itiyor.Virüs gösterdiki,aniden çepeçevre baskınlar yaparcasına bizleri sarıvermesi kendimizi hiç yaşamamış gibi hissettirdi.Sanki o kadar yılları bizler eksiltmedik,sanki üzerimizden mevsimler hiç geçmedi,kaç kez geçen sonbaharları,sonbaharlardaki yaprak dökümlerini biz hiç görmedik?.Hiç bitmeyen işlerimizin olduğunu sanı...

DOLU DOLU SEVGİLERİM

     Kendimi çok seviyorum,seviyorumki yaşamı;kendime olan tutkum ve ihtirasımla daha bir başka algılarıma düşürüp,ömrün süren her katresinden ayrı bir zevk duyuyor,mutluluğuma mutluluklar katıyorum.Böyle hazlar alarak meydana gelen oluşum,gezegeni sevmemi gerektiriyor.Yer kürede canlılar var,yaşamın her biri ayrı ayrı renk katıcı  tamamlayıcıları.Onlar olmazsa her şey anlamsız ve varlığımızı devam ettirmemiz mümkün değil.Ya bizler,biz insanlar?.Bizler sizler yani hepimiz,bazılarımız ne düşünür sek düşünelim,nasıl eleştiriler yaparsak yapalım çok harika varlıklarız.Duygularımız var,bu duyguların meydana getirdiği arzularımız,isteklerimiz hatta ve hatta gözyaşları döküp hüzünlenmelerimiz.Ağlamak kadınlara nasıl yakışır.Hüzünlenip gözyaşları dökerken ne kadar güzeller..An olur ağlamalara bile özlemler duyup,köşe bir yere çekilip gözyaşları döktüğümüz zamanlar azmıdır?.Dram filmlerini,acıklı romanları,hüzünleri sevdiğimizden okumaz veya seyretmezmiyiz?.Özlem,hasret dolu...