Ana içeriğe atla

SERTAVULA DOĞRU-13



 

     Konya'ya doğru Mut'u gerilerde bırakıp yol alırken son zeytinyağı fb.sınıda geçip rampaları sarıyoruz.Sol tarafta eskilerde Adana/Kozan'a göçümüzle çok sık ormanlık olarak bildiğim bir alan vardı,orası tamamıyla zeytinlik haline dönüştürülmüş.Kim nasıl ve ne şekil siyasi güç kullanarak orayı zapt etti bilmiyorum.Koskocaman alan teşkil eden uçsuz bucaksız zeytin ağaçlarıyla kaplı bir yer.Kapitalizm acıması olmayan mal edinme hırslarıyla insanları canavarlaştırarak,başkalaşımlara sürükleyebilecek kadarda tehlikeli bir düzenek.Yaşadıkça bu çarkın acımasız işleyişlerine tanıklık edip,hiç bir şey yapılamayışlarla görme,duyma,konuşma sus,ilgilenme,aldırma git bir yerlerde sana verilen süre zarfındaki yaşamını sürdür,düşüncelerini taşımışımdır.Neyse buralarına ne fazla girelim nede karıştıralım.Ezan,millet,bayrak,namaz,Allah,kitap şartlanmışlığıyla öte dünya'ya tertemiz bir amelle gidelim.Bu zeytinliğin karşısında,Konya'ya gidiş güzergahımızdaki yolun sağ yanında bir petrol istasyonu var.Petrol istasyonunun bitişiğinde altı restoran olan büyükçede bir otel var(Neslihan Otel).Kim yatar,kim kalkar bilmem ama vardır kendine göre bir kalanı,edeni.Bu otele doğru hafif rampa olduğundan usuldan şöyle bir gaz pedalına basmamla arabanın km.ibresinin 140 ları bulduğunu gördüm.Benden önce giden bir jeep vardı yolda onu petrolün hemen yanına park etmiş bir polis ekibi arabası durdurdu.Onları görünce ayağımı gazdan çekip frenle hızımı düşürdüm.Polis otosunun yanında jeepi durduran polis memuru benide sağ tarafı göstererek işaret etti.İşaret ettiği tarafa durup jeeptekilerle işin bitmesini beklemeye geçtim.Tamam dedik hızımız farkedildi hatırı sayılır bir ceza yiyecez.Jeeple işi bittikten sonra arabanın etrafında döndü,yanımıza geldi,camı açtım,ehliyeti ruhsatı istedi.Verdim baktıktan sonra lastkleriniz kış tekeri değil,zinciriniz varmı dedi.Yok dedim.Torosların sertavul tarafındaki gözlerimize zuhur eden tarafını göstererek yol çok berbat zincirsiz ve kışlık tekerleriniz olmadan geçemezsiniz dedi.Bir deneyim dedim.Boşuna zaman harcarsınız oraya kadar gidip,en iyisi aşağıda lastikçi var,bir zincir alın öyle gidin diye cevapladı.Fazla uzatmadan karşı yola geçip geri döndüm.Bu sene kışın bu şekilde yağışlı ve şiddetli geçeceğini düşünmemiş bu yüzden bana angarya gelen kışlık tekerleri taktırmamıştım.Bu bölge öyle ilginç bir bölgeki Mut günlük güneşlik ama Sertavul'un orası polis memurunun söylediği gibi gerçektende nuh tufanı.Termometre 14 dereceleri göstermekte,iyi biliyorum daha evvel başıma geldi,orada sertavul'da ise eksi 14 lerde ve o rampayı dona çekmiş,yol kayganlaşmış haldeyken zincirsiz ve kar tekersiz çıkmak gerçekten çok zor,hele hele otomatik vites bir arabayla imkansız denebilir.O rampa uzun haydi bu uzun ve dik rampada arabayı bir devirle kaptırdınız rahat rahat gidiyorsunuz.Karaman-Mersin il sınırı virajında arabanın devri mecburen düştüğü zaman,buzlu ve kaygan yolda kaldığınız demektir,bir gıdım yol alamazsınız.Otomatik vites arabalarda devir düştümü gaza basmanızla patinaj yapar ve işiniz biter.Aklımıza başka bir fikir geldi Mut'a geri gidip dönerken Ermenek'ten gidelim dedik ve Ermenek yoluna saptık.Sapmaz gomaz olaydım bu yoldan ilk defa Ermenek'e gidiyorum,git git bitmez tükenmez bir yol.Rahmetli Konya'mızın yerel sanatçılarımızdan,ulusal şöhret yapmış Kör Ahmet'in "Manzara çok harika ama yollar kıvrım kıvrım gideriz gideriz bitmez" dediği gibi,gideriz gideriz Ermenek arabın yallellisi misali zuhur ettiği yok.Yahu Ahmet ağa,sen kör gözlerinle buraların manzaralarını nasıl görüp yollarının büklüm büklüm olduklarının farkına vardın?.Hayatımın en uzun bitmez tükenmez yolculuğunu yaptım.Şuralara mecburiyetten değil keyfine gezmelere geleceksiniz.Böyle güzellikler olmaz.Manzara çok güzel ama yolları kıvrım,kıvrım,büklüm,büklüm..31/Ocak-2022 Şerafettin Sorkun/Anamur'dan

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SELMA GÜNERİ ve LAYIK GÖRÜLEN ONUR ÖDÜLÜ

Bir şarkı dinlersiniz geçmiş yıllarınızı hatırlatan.O şarkıyla hatırasını yaşayacağınız,tekrar bulacağınızı sandığınız sokaklar yok olmuştur.Şükran Ay'ın her şarkısı Kozan sokaklarını ve sinemalarını gözümde canlandırır.Anılarımı gömdüğüm o kentte belediye otobüsleri ve uzak semtlere gidilen dolmuşlar yoktu o zamanlar.Her yerlere yayan gider,günün yorgunluklarına rağmen hayatımızda olmazsa olmaz olan sinemaların gece matinelerinden de kalmaz muhakkak her akşam sinemaya gider,paramız olmazda giremezsek,yazlık sinemaların apörlelerinden çın çın etrafa yayılan filmin müziklerini ve sesini film bitesiye kadar dinlerdik.Bu tarz biz çocuklar için bir takılma biçimiydi.Seviyorduk sinemaları,film yıldızlarını.Onların bizim dünyamızda farklı ve ayrı bir yerleri vardı.Kozan yaz geceleri yazlık sinemalarla güzeldi.Zaman ne kötü bir mevhum bütün değerler bir bir yok oldu.Selma Güneri'nin Konya/Çumra'da seyrettiğimiz filmlerinde yeni bir yüz olarak karşımıza çıkıvermesi,bizden biri...

YAŞADIKÇA

    İnanılmaz doğal güzelliklerin olduğu ağaçlar,dağlar,göller,baharla birlikte yeşeren otların yanı sıra ufukların göğe değiverecekmiş gibi göz eriminize ulaşan,gün batımlarının akşamlara dönüşen zamanları.Kulaklarınızda çın çın pervasızca eksilmeksizin süren ağustos böcekleri ötüşlerine,gökyüzünde  parıldayarak ışıklar saçan yıldızlarda dahil aklınıza gelen gelebilen bir çok güzelliklere,kapalı kapılar ardında kalınan şu günlerde özlemler duyuyorsunuz.Artan nüfuslar,mülteci adı altında ülkeye sokulan ne oldukları belirsiz insan tiplemeleri,evlerde odalarda duvarlar arasında eşyalarla birlikte sıkılmışlıklar sizi bu düşüncelere,doğaya tam teslimiyetlere itiyor.Virüs gösterdiki,aniden çepeçevre baskınlar yaparcasına bizleri sarıvermesi kendimizi hiç yaşamamış gibi hissettirdi.Sanki o kadar yılları bizler eksiltmedik,sanki üzerimizden mevsimler hiç geçmedi,kaç kez geçen sonbaharları,sonbaharlardaki yaprak dökümlerini biz hiç görmedik?.Hiç bitmeyen işlerimizin olduğunu sanı...

DOLU DOLU SEVGİLERİM

     Kendimi çok seviyorum,seviyorumki yaşamı;kendime olan tutkum ve ihtirasımla daha bir başka algılarıma düşürüp,ömrün süren her katresinden ayrı bir zevk duyuyor,mutluluğuma mutluluklar katıyorum.Böyle hazlar alarak meydana gelen oluşum,gezegeni sevmemi gerektiriyor.Yer kürede canlılar var,yaşamın her biri ayrı ayrı renk katıcı  tamamlayıcıları.Onlar olmazsa her şey anlamsız ve varlığımızı devam ettirmemiz mümkün değil.Ya bizler,biz insanlar?.Bizler sizler yani hepimiz,bazılarımız ne düşünür sek düşünelim,nasıl eleştiriler yaparsak yapalım çok harika varlıklarız.Duygularımız var,bu duyguların meydana getirdiği arzularımız,isteklerimiz hatta ve hatta gözyaşları döküp hüzünlenmelerimiz.Ağlamak kadınlara nasıl yakışır.Hüzünlenip gözyaşları dökerken ne kadar güzeller..An olur ağlamalara bile özlemler duyup,köşe bir yere çekilip gözyaşları döktüğümüz zamanlar azmıdır?.Dram filmlerini,acıklı romanları,hüzünleri sevdiğimizden okumaz veya seyretmezmiyiz?.Özlem,hasret dolu...