Ana içeriğe atla

HEDEF MUT SONRA KONYA-9




     Silifke Mut,daha doğrusu Mersin Konya kara yolu.Eskidendi bu isim.Karaman il oldu,artık Mersin Karaman kara yolu bağlantısı diyebiliriz.Bu güzergaha çıkabildik.Yol bu mevsimde haddinden fazla sessiz ve bomboş.Arabanın termometresi 18 derecelerde.Bilgilere direksiyon simidinin arasındaki boşluktan gözüme ilişen dijital gösterge panelindeki termometreden ulaşabiliyorum.Bu derecelik hava şartı güneşin bu bölgelerdeki Mut tarım uğraşıcılarının son yıllarda kayısı ile başlayan bahçecilik niyetleriyle,tarlalara kurmuş oldukları kayısı ağaçlarının uzamış dallarının parlaklıklarını arabayla seyir halindeyken görselimize yansıtıyor.Kayısı ağaçlarının yaprakları çoktan dökülmüş.Sağımızdaki solumuzdaki tepeler ve düzlükler ekilmeyen alanlar olarak bom boş ve Akdeniz iklimi güvencelerinin verdiği ılımanlıktan olsa gerek çobanlık ruhu taşıyor ve güdüyü seviyorsanız şöyle bir kaç koyundan oluşan sürüyü önünüze katıp karşılarda görkemli Toroslara doğru sürüp gütme düşünceleri taşıyabilirsiniz.Ayak sürüyüp sırf zevkine bile olsa gezeceğiniz dolaşacağınız topraklar,seveceğiniz,sevdalandığınız vatan parçası.Sol yandaki Göksu nehri Silifke taraflarına doğru kendine has bu bölgenin iklim özellikleri gereği ama dalgalı,ama yağışlar olmuşsa boz bulanık değişik akış görselleriyle size yansır.Bu gün sessiz ve sakin debisi düşük seyirlerde.Her mevsim güzel,her mevsim etkileyici ve her mevsim yaşayan canlılara hayat olan güzel bir belde,harika bir coğrafya.Buranın yani bu nehrin kenarındaki tarlalarda yetişen biberler,salatalıklar,domatesler akla gelen gelebilecek tümden sebzeler ülkemizin bir çok şehirlerinin bu ihtiyaçlarını karşılamaktadır.Kent kültüründe yetişen şehirlerden başka bir yerleri görmemiş yahut bir yerlere çıkmamış olan kişileri buralara getirip baştan başa benim yaptığım bu seyir gibi bir geziye tabi tutup "İşte Vatan" diyebileceğiniz bu görselleri gösterebilirsiniz.Gösterilmeliki yaşadıkları coğrafyanın muhteşemliğinin farkında olsunlar.Gideceğim yönün ters istikametinde 15-20 km.uzaklıkta aşıkların,sevdalıların piri,Karacaoğlan'ın köyü var.Hani bir şiirinde söyler ya.Bir bahar günü geziye çıktığı bir an,karşıdaki uzanıp giden sıra sıra dizili Toros dağlarına bakarak ve bir yandanda ilham alarak "Çıktım seyreyledim Niğde yi Bor u,Acep gezsem mavi donlum varmola" diye başladığı şiirinde Karacaoğlan'ın Mavi donlum varmola diye mevzuladığı,tasfir ettiği masmavi gökyüzü tariflemesidir.Masmavi Gökyüzünün açık güneşli gezegeni saran mavi don olarak düşünmüş ve şiirinde bu şekil söylev etmiştir.Benim çobanlık ihtiyacınızı gidermek adına Toros lara doğru küçük bir sürüyü önünüze katıp güdü için sürüp götüreceğiniz diye mevzu ettiğim dağ,Toros ların Niğde tarafları kısmı.İşte Karacaoğlan ın da mevzu ettiği çıkacağı dağları,Gülnar yolundan anayola çıkmamla karşıma çıkıp gözlerime ilişen sıra dağlar,Toroslar'ın Niğde tarafları uzantıları.Karacaoğlan bu dağların görkemi ve heybetine benim gibi çok imrenmiş olacakki,şiirlerinin birinde özlemleriyle o yanlara bu vurguyu yapmıştır.Gezilesi görülesi ve sevilesi topraklar.Yurdum o kadar güzelki ve o kadar çok yeri,yöresi varki,imkanı olan için ayak basılası ayakların sürünülesi beldeler ve mekanlar.Güzel yurdum güzel beldem..30/Ocak-2022 Şerafettiğn Sorkun/Anamur'dan

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SELMA GÜNERİ ve LAYIK GÖRÜLEN ONUR ÖDÜLÜ

Bir şarkı dinlersiniz geçmiş yıllarınızı hatırlatan.O şarkıyla hatırasını yaşayacağınız,tekrar bulacağınızı sandığınız sokaklar yok olmuştur.Şükran Ay'ın her şarkısı Kozan sokaklarını ve sinemalarını gözümde canlandırır.Anılarımı gömdüğüm o kentte belediye otobüsleri ve uzak semtlere gidilen dolmuşlar yoktu o zamanlar.Her yerlere yayan gider,günün yorgunluklarına rağmen hayatımızda olmazsa olmaz olan sinemaların gece matinelerinden de kalmaz muhakkak her akşam sinemaya gider,paramız olmazda giremezsek,yazlık sinemaların apörlelerinden çın çın etrafa yayılan filmin müziklerini ve sesini film bitesiye kadar dinlerdik.Bu tarz biz çocuklar için bir takılma biçimiydi.Seviyorduk sinemaları,film yıldızlarını.Onların bizim dünyamızda farklı ve ayrı bir yerleri vardı.Kozan yaz geceleri yazlık sinemalarla güzeldi.Zaman ne kötü bir mevhum bütün değerler bir bir yok oldu.Selma Güneri'nin Konya/Çumra'da seyrettiğimiz filmlerinde yeni bir yüz olarak karşımıza çıkıvermesi,bizden biri...

YAŞADIKÇA

    İnanılmaz doğal güzelliklerin olduğu ağaçlar,dağlar,göller,baharla birlikte yeşeren otların yanı sıra ufukların göğe değiverecekmiş gibi göz eriminize ulaşan,gün batımlarının akşamlara dönüşen zamanları.Kulaklarınızda çın çın pervasızca eksilmeksizin süren ağustos böcekleri ötüşlerine,gökyüzünde  parıldayarak ışıklar saçan yıldızlarda dahil aklınıza gelen gelebilen bir çok güzelliklere,kapalı kapılar ardında kalınan şu günlerde özlemler duyuyorsunuz.Artan nüfuslar,mülteci adı altında ülkeye sokulan ne oldukları belirsiz insan tiplemeleri,evlerde odalarda duvarlar arasında eşyalarla birlikte sıkılmışlıklar sizi bu düşüncelere,doğaya tam teslimiyetlere itiyor.Virüs gösterdiki,aniden çepeçevre baskınlar yaparcasına bizleri sarıvermesi kendimizi hiç yaşamamış gibi hissettirdi.Sanki o kadar yılları bizler eksiltmedik,sanki üzerimizden mevsimler hiç geçmedi,kaç kez geçen sonbaharları,sonbaharlardaki yaprak dökümlerini biz hiç görmedik?.Hiç bitmeyen işlerimizin olduğunu sanı...

DOLU DOLU SEVGİLERİM

     Kendimi çok seviyorum,seviyorumki yaşamı;kendime olan tutkum ve ihtirasımla daha bir başka algılarıma düşürüp,ömrün süren her katresinden ayrı bir zevk duyuyor,mutluluğuma mutluluklar katıyorum.Böyle hazlar alarak meydana gelen oluşum,gezegeni sevmemi gerektiriyor.Yer kürede canlılar var,yaşamın her biri ayrı ayrı renk katıcı  tamamlayıcıları.Onlar olmazsa her şey anlamsız ve varlığımızı devam ettirmemiz mümkün değil.Ya bizler,biz insanlar?.Bizler sizler yani hepimiz,bazılarımız ne düşünür sek düşünelim,nasıl eleştiriler yaparsak yapalım çok harika varlıklarız.Duygularımız var,bu duyguların meydana getirdiği arzularımız,isteklerimiz hatta ve hatta gözyaşları döküp hüzünlenmelerimiz.Ağlamak kadınlara nasıl yakışır.Hüzünlenip gözyaşları dökerken ne kadar güzeller..An olur ağlamalara bile özlemler duyup,köşe bir yere çekilip gözyaşları döktüğümüz zamanlar azmıdır?.Dram filmlerini,acıklı romanları,hüzünleri sevdiğimizden okumaz veya seyretmezmiyiz?.Özlem,hasret dolu...