Ana içeriğe atla

ERMENEK-14



 

       Ayva üzüm hevenk hevenk Ermenek Ermenek canım Ermenek.Anadolu coğrafyasında köylerimizde hayatlarını zorluklara almış insanlarımız.Dar alanlara sığdırılan koşullarda yılmaz mücadeleler vererek,ayakları üzerlerinde durmalarla çalışıp,köprü oldukları evlatlarına kendilerini fedalar ederek,kıt kanaat geçinerek sürdürdükleri ömürlerle bu dünya'dan göçüp gitmişlerdir.Tekerleğin koşulların gerektirdiği çetinliğinden dolayı çıkmadığı,çıkamadığı,dönmediği,değmediği bu yörelere merkeplerle,katırlarla ve çoğu kez sırtlarında taşıdıkları yükleriyle,bin bir emek ve zahmetlerle,gözlerini yummuşlar,sadece çalışmayı bilmişler ama sadece çalışmayı düşünerek bu zorluklarda yaşamlarını idame ettirmeye çalışmışlardır.Küçük beyler,küçük hanımlar sizler gibi "Aa gönlüm tuttu sevdim,onu isterim,onsuz olmam,olamam,varsa o,yoksa o" diye bildiğiniz veya öyle olduğunu sandığınız sevda çocukları değillerdi onlar.Askere vatan görevini ifa etmek için gidilir,dönülür,gidilmediği de olur,anası gider tarlada,tapanda,bağda,bahçede çalıştırılacaktır,komşusunun kendisinin beğendiği bir kızı vardır,istenir gelin olarak alınır hayatınız zorunluluğa sokulur.Gelelim kız tarafına;Daha çocuk denecek yaştaki anasının babasının eline bakan kişilere,anneniz babanız beğenilen bir kız olarak verir sizi bu kişiye,onu koca bilip,ona varmak zorunluluğunuz mecburi alın yazınız olur.Yaptığınız bu izdivaçla genç kızlık hayalleriyle umularla akıllarınızdan o çok üzerine toz kondurmadığınız,bal aylarını falan unutun ve böyle şeyleri aklınızın ucundan bile geçirmeyin.Bir veya iki gün sonra yeni yerinizde iş hayatınız başlar.İşmi?çokkk.Biraz hafif sıralama yapalım.Önce makina gibi çok çocuk doğuracaksınız.Çok nüfus güç demek,her bir şeyin üstesinden gelmek demek.Arkasından ineğinin,koyununun,keçisinin sağılmalarından,tavuklarının yemlenmelerinden,yerlerinin temizlenmelerine,evin ihtiyacı olan ekmek yapmalara,tarlaya gidip ekin biçip işlemelerden tutunda,onların harmanlarda başaklardan ayrılmalarına kadar aklınıza gelebilecek her tür işlerden mesul ve sorumlu olduğunuz gibi,güzden evlerin kilimlerini yıkama,bulgur ve pekmez kaynatmalar.Durrr,yeter!! diyeceksiniz.Evet durdum,daha odun kıymaları,soba ve ocak yakmaları,tarhanalar yapmaları,erişteler kesmeleri katmıyorum,vazgeçtim.Ayrıca çok havalanmayın.Yemin billah şimdi şu halleriniz gibi tip ve fiziklerde olsaydınız,hastalıklı marazalı bu kız diye,kapınızı çalan bile olmaz,kız kuruları olarak evlerde kalırdınız.Bir kere çok güzel olmanız yanısıra,çok da kuvvetli olmanız gerekirdi.Neden o,pehlivanlıkmı yapacam,harbe gidip savaşamı katılacam diyeceksiniz.Söylüyorum iyi bilin.O zamanki oğlan anaları oğullarına kız ararken veya alacakken beğenecekleri kızların her işin üstesinden gelebilecek,güçlü kuvvetli olmalarına itibar eder,bu norm ve ölçütlerdeki kızları gelin olarak alırlardı.Neyse neyseki geçti o zor günlerde kurtuldunuz.Çeken biz evrelerin gariban analarımız olmuş.Evet yüce bir dağın hemen altında bulunan Ermenek'teyiz.Arabanın termometre göstergesi eksi 18 derecelerden eksi 5-6 derecelere düştü.Eskilerde daha evvelleri geliş gidişlerimizde Ermenek'in içine muhakkak zorunlu giriş yaparak geçerdik.Şimdilerde çevre yolu açılmış Ermenek'te bir işiniz yoksa uğramayabiliyorsunuz.Burada Göksu üzerine enerji üretmek amaçlı 2002 senesinde bir hidro elektrik santralı ve baraj yapılmış ve 2009 senelerinde baraj su tutmaya başlamıştır.Bu barajın su tutmasıyla Ermenek'te yaşam farklı bir boyuta erişmiş Ermenek eski kişilik ve hüviyetinden daha varsıl konuma gelip,insan sosyal yapıları değişmiş,daha iyi seviyelere gelmiştir.Göksu nehrinin geldiği kanyon ve barajın sularının indiği o çok büyük koyak suların dolmasıyla gözde ve bilhassa yazları kenarlarına yeri ve mevkisi olanların sayfiye evleri yapmalarıyla sevdikleriye uzun bir tatil geçirebilecekleri yaşam alanlarına dönüşmüştür.Bahçelerine zeytininden,cevizine kadar,ayvası,eriği,üzümü,her çeşit meyvesini diken ve yetiştiren yöre insanı,yapılan barajla çok güzel bir doğa harikası coğrafyanın sahibi konumlarına gelmişlerdir.Bana göre burada bir ömür yaşanır ve bitirilirmi?.Evet;seve seve,isteye isteye yaşanır ve bitirilir.03/Şubat-2022 Şerafettin Sorkun/Konya'dan

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SELMA GÜNERİ ve LAYIK GÖRÜLEN ONUR ÖDÜLÜ

Bir şarkı dinlersiniz geçmiş yıllarınızı hatırlatan.O şarkıyla hatırasını yaşayacağınız,tekrar bulacağınızı sandığınız sokaklar yok olmuştur.Şükran Ay'ın her şarkısı Kozan sokaklarını ve sinemalarını gözümde canlandırır.Anılarımı gömdüğüm o kentte belediye otobüsleri ve uzak semtlere gidilen dolmuşlar yoktu o zamanlar.Her yerlere yayan gider,günün yorgunluklarına rağmen hayatımızda olmazsa olmaz olan sinemaların gece matinelerinden de kalmaz muhakkak her akşam sinemaya gider,paramız olmazda giremezsek,yazlık sinemaların apörlelerinden çın çın etrafa yayılan filmin müziklerini ve sesini film bitesiye kadar dinlerdik.Bu tarz biz çocuklar için bir takılma biçimiydi.Seviyorduk sinemaları,film yıldızlarını.Onların bizim dünyamızda farklı ve ayrı bir yerleri vardı.Kozan yaz geceleri yazlık sinemalarla güzeldi.Zaman ne kötü bir mevhum bütün değerler bir bir yok oldu.Selma Güneri'nin Konya/Çumra'da seyrettiğimiz filmlerinde yeni bir yüz olarak karşımıza çıkıvermesi,bizden biri...

YAŞADIKÇA

    İnanılmaz doğal güzelliklerin olduğu ağaçlar,dağlar,göller,baharla birlikte yeşeren otların yanı sıra ufukların göğe değiverecekmiş gibi göz eriminize ulaşan,gün batımlarının akşamlara dönüşen zamanları.Kulaklarınızda çın çın pervasızca eksilmeksizin süren ağustos böcekleri ötüşlerine,gökyüzünde  parıldayarak ışıklar saçan yıldızlarda dahil aklınıza gelen gelebilen bir çok güzelliklere,kapalı kapılar ardında kalınan şu günlerde özlemler duyuyorsunuz.Artan nüfuslar,mülteci adı altında ülkeye sokulan ne oldukları belirsiz insan tiplemeleri,evlerde odalarda duvarlar arasında eşyalarla birlikte sıkılmışlıklar sizi bu düşüncelere,doğaya tam teslimiyetlere itiyor.Virüs gösterdiki,aniden çepeçevre baskınlar yaparcasına bizleri sarıvermesi kendimizi hiç yaşamamış gibi hissettirdi.Sanki o kadar yılları bizler eksiltmedik,sanki üzerimizden mevsimler hiç geçmedi,kaç kez geçen sonbaharları,sonbaharlardaki yaprak dökümlerini biz hiç görmedik?.Hiç bitmeyen işlerimizin olduğunu sanı...

DOLU DOLU SEVGİLERİM

     Kendimi çok seviyorum,seviyorumki yaşamı;kendime olan tutkum ve ihtirasımla daha bir başka algılarıma düşürüp,ömrün süren her katresinden ayrı bir zevk duyuyor,mutluluğuma mutluluklar katıyorum.Böyle hazlar alarak meydana gelen oluşum,gezegeni sevmemi gerektiriyor.Yer kürede canlılar var,yaşamın her biri ayrı ayrı renk katıcı  tamamlayıcıları.Onlar olmazsa her şey anlamsız ve varlığımızı devam ettirmemiz mümkün değil.Ya bizler,biz insanlar?.Bizler sizler yani hepimiz,bazılarımız ne düşünür sek düşünelim,nasıl eleştiriler yaparsak yapalım çok harika varlıklarız.Duygularımız var,bu duyguların meydana getirdiği arzularımız,isteklerimiz hatta ve hatta gözyaşları döküp hüzünlenmelerimiz.Ağlamak kadınlara nasıl yakışır.Hüzünlenip gözyaşları dökerken ne kadar güzeller..An olur ağlamalara bile özlemler duyup,köşe bir yere çekilip gözyaşları döktüğümüz zamanlar azmıdır?.Dram filmlerini,acıklı romanları,hüzünleri sevdiğimizden okumaz veya seyretmezmiyiz?.Özlem,hasret dolu...