Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mart, 2025 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

APOLLO GOL-2

       Birinci yazımızda bahsedildiği gibi Bozkır'da 3 çayır alanı olduğunu,bu alanlarda gençlerin ve Bozkır insanının sosyal ilişkiler sürdürdüklerini ve spor müsabakaları yaptıklarını anlattım.Sonyaz Mahallesinin daha ötelerinde Çat köyüne (Şimdi kasaba) doğru o taraflarda,çarşamba çayının normal akışının devam ettiği bir yanından DSİ kurumunca bir kanal açılarak bu kanala yönlendirilen su,Pahalı Duran'ların daha üstlerinde tarla,bahçe ve avar sulamalar için kanalet içinde açık akarken Seydişehir şose yolundan itibaren yerin altından kanal içerisinde santrale kadar akış seyri çor çocuk düşmemesi için kontrol altına alınıp kapatılmıştır.Bu kapalı kanalın santrale olan uzantısı boyunca belirli aralıklardaki mesafelerde beton kapaklar vardır.Bu kapaklar açılarak kanala yakın yerlere yakın evleri olanlar,bahçelerine diktikleri ağaçtır fidedir bağ çubuğudur vs.bitkileri için kovalarla sular alarak sulama işleride yapmışlardır.Seydişehir şose yolunun üstündeki tepeler uz...

APOLLO GOL-1

       60-80 seneleri arası Konya Amatör küme liği maçları çekişmeli.iddialı ve kıran kırana geçer,halk nezdinde de seyirci potansiyeli açısından fazlaca itibar görürdü.O yıllarda Gençlik ve Spor Bakanlığı hizmetleri illere imkanlar dahilinde yansır illerin beden terbiyesi il müdürleri halka ve bilhassa gençlere sportif faaliyetler yapılacak hizmetleri seferber ederdi.Spor dengeli beslenme ve planlı idmanlarla,çok küçük yaşlardaki çocuklara sağlanan imkanlarla ve hocalarla sağlanırsa başarılara gidileceği muhakkaktır.Bunlar ülkemizde yapılamadığı için ne yazıkki uluslararası kulvarlarda ülkemizin adını duyuracak,ayyıldızlı bayrağımızın göndere çekilmesini sağlayacak spor ve sporcu başarılarımız pek olmamıştır.Tesis ve saha alt yapılarının her şehrimizde olmaması,bazı doğuştan spora yetenekli çocukların evine destek olmak adına berberdir,terzidir,kalaycıdır,nalbanttır çırak olarak onların dükkanlarına çalışmalara gitmesi ve bu itibarla spor alanlarından geniş kitlele...

BOZKIR'da

      Bazı bazı yaşadığınız yerlerde yaş yaş geçmişlerde kalan anılarınız aklınıza gelir.Çocukluk yıllarınız bunların içinde çoğunlukta olanlardır.Bu yıllarınız en masum evreleriniz olduğu için hayatınız boyunca unutulmazlarınız olarak hafızalarınızdan silinmez.Bir zamanlar Bozkır yüz yüze herkeslerin bir birlerini tanıdığı kişi sayılarındaydı.Herkeslerin bir birlerini tanıdığı bu küçük ve şirin beldede o evrelerdeki insanların sosyal yaşamları,ama siyasal ama din ama ama diğer türlü sebeplerle ayrıştırılmadığından diyebilirimki şimdi birbirlerini soyutlayan şu anki insan yapılarından daha fazla samimi,içten ve toleranslıydı.Büyüklere saygılar,küçüklere sevgiler ve koruyuculuklar vardı.Çocuklarınız hangi yaş grubunda olursa olsun,rahatlıkla sokaklara salabilir,o sokaklarda oynarken en ufak bir zarar ziyan gelebileceğini düşünmez,oyun oynadığı arkadaşlarıyla güvende olduğu hissini duyardınız.Aklıma geldikçe yazıtlarımda Bozkır'ımız da yaşanan,yaşanılan güzelliklerden bahse...

FİLİZ AKIN

     Bir zamanlar YEŞİLÇAM sinema filmleriyle yatıp kalkar,film yıldızlarını belleklerimize yerleştirir,gittiğimiz sinema salonlarında izlediğimiz filmlerde onları hayranlıklarla seyrederken yaşantımızın içine alır,evde,okullarda,caddelerde kafalarımızda yaşatır düşüncelerimizden çıkarmazdık.Onların sinemalarda filmlerini izlemek için çok zamanlar okulları astığımız,ebevynlerimizin akşam dışarılara müsadeler etmediğinden gizlice evlerimizin pencerelerinden film seyretmek için sinemalara yiyeceğimiz dayaklara bile aldırmadan kaçtığımız hatıralarımız vardır.Akıp giden zamanlar bazı meslekleri yok ettiği gibi televizyonların evlerimize girmesiyle sinema sektörüde yok olmuştur.Suphi Kanerler,Ahmet Tarık Tekçeler,Turan Seyfioğlu,Orhan Günşiray,Turgut Özatay,Ayhan Işık,Eşref Kolçak,Neriman Köksal,Evrim Fer,Sema Özcan,Semra Sar,Nurhan Nur,Birsen Menekşeli,Hülya Darcan,Tanju Korel,Nejdet Tosun,Münir Özkul,sinemamızın gelmiş geçmiş yeri doldurulmaz efsanesi Çirkin Kral lakaplı Yıl...

YOKSUL SEVDALAR-13

      İbrahim baharla,ekinlerin tarlalarda yeşile çalmasıyla hayvanları;kır bağları bölgesi olarak bilinen bu çok büyük tepenin ekili olmayan alanlardaki otlaklara götürüp oralarda yaymaya başlar olmuştur.Bu tepelerden kendi köyü tarafındaki Saliha ile Annesinin olduğu bölgeleri rahat seyirler edebilmektedir.Uzun zamandır Saliha ve Annesi görseline yansımamıştır.Babası bir daha dönmemiştir,dönse köyden sorar,sormalar kendisinin nerede olduğunu pekâla bulabilir düşünceleri taşımaktadır.Babasının döneceği hususunda bir umusu kalmamıştır.Sandı'daki yeni düzenine ve hayatına alışmıştır.Köyüne hiç bir eşya olmayan evine çok istemesine orada Saliha'yı görme duyularıyla istemesine rağmen Sandı'da başlayan yeni hayatı sebebiyle gidecek ne fırsatı,nede zamanı vardır.Otlaklara çok erken gitmekte,çok geç saatlerde de dönmekte yorgunluktan kafasını sokacak bir yeri olan ahırdan bozma mekanda köylünün getirdiği yemeklerle karnını doyurduktan sonra bir köşede kıvrılıp yatarak,sabahın n...

ÇOK UZAKLARA

       Özgürlük başına buyruk yaşamakmı?.Yaşanmaz,yaşayamazsın.Göze alabiliyorsan,dışarlarda yaşayıp,soğuklarda karları üzerine yorgan olarak örtmeyide göze alacaksın.Açık havalarda uçsuz bucaksız otlaklarda çimenler yeyip,göllerdeki sulardan içip,dağlardaki kaya tuzlarından yalayacaksın.Böyle bir şeyi kimseler göze alamaz,insan bir birlerine kızsa da sosyal varlıktır,ayrı gayrı yaşamalarla olamaz,avaralıklar uzun bir süre sürdüremez.Sevgi ister gönül vereceği,gönlü koyduğunu yaşamında sevgisizliği eksiklik bilir.Yüreği tamamlayıcısı gelip o eksikliği tamamlamazsa bilmeziye hissettiği bağlayıcı kılan bu eksikliğin etkisine kilitlenir.Haydi denilir:olmazya bir eserliği tutarda kendini gitmiş saydı.O zaman;hatıraların geride kalan anıları,her adım atılan yerler akıllarda takılı kalır.Bir zamanlar taa o çocukça heyecanların kalplerde ritimsiz çarpıntılarını yaşadığım Adana/Kozan'da hayatı doyası sever uç hayalleri gönlüme sığdıramaz bakraçlar dolusu misali kalbimd...

YOKSUL SEVDALAR-12

      En zor olan,kafanızda bildiklerinizle,kalbinizde hissettikleriniz arasında yapılan savaştır.Mecburiyetler mecbur olduklarınıza iteler.Sıcaklarda gölgelerin kollarına sığınılır,soğuklar başlar üşümeye başlanınca güneşe koşulur.İbrahim Saliha'ya tutsak ondan uzaklığında üşümüştür.Saliha'nın güneş misali ısısına ihtiyaç duymaktadır.Bu yaşlarda bu duygular aşk,sahiplenme,sahiplenilme,veya birbirleriyle çocukluktan bu yana devam eder birlikteliklerinin meydana getirdiği bir alışıklığı olarak düşünülmelidir.İbrahim ve Saliha bu köyde doğmuş,gözlerini açtıklarından bu yana birlikte büyümüş,birlikte ilk oyunları oynamışlardır.İkiside günün inip,akşamların çöküşleriyle analarının "Daha ne duruyorsunuz,karanlığın çöktüğünden haberiniz yokmu" uyarılarıyla ayrı ayrı evlere gitmelerle oluşan ayrılıkları yaşamışlardır.Çocuk yüreklerinde bu gitmelerin üzüntülerini duymuşlardır.Gün gelir birliktelikler alışkanlıklara dönüşür.Gel gitleriniz bu alışkanlıklara koşutlanır.   ...

BOZKIR'ın NESİ EKSİK

      Bozkır dedikleri büyük kasaba severler güzeli gelmez hesaba demişler zamanında yöremize ait millileşmiş yurt dışı sınırlarını aşarak kişilik ve hüviyet bulmuş türkülerimizin birinde.Bozkır'dan çok güzel insanlar gelip geçmiştir.İmkansızlıklar,yeterli,kazacak,işleyecek topraklar olmaması,dağların ortasına sıkıştırılmış çok az bir arazinin olduğu bu güzel yerde belki eskilerde karınların doyduğu oluyormuş ama,zaman bu küçük ve şirin beldemizi gün gün artan nüfus sayıları ve teknolojinin meydana getirdiği araç gereçlerin çokluklarıyla iyice daraltmış yaşanmaz kılmaya başlamıştır.Bir kentte yaşayan insanların refah düzeylerinin din de dahil iyi olması bu kentin insanlarını mutlu kılar en önemli etkenlerden biridir.Gerisi bana göre bunun içerisine eğitimin haricinde din,milliyetçilik gibi bir çok kavramlar dahil hepisi bağlar gazelidir.Amanın gel gel aslan mustafam köçeklerin de renk katmasıyla gerçekten muhteşem bir yöresel,sanat eserimizdir.Bu güzel eseri kim yarattıys...

EDİP AKBAYRAM KONYA'da

      Konya'nın siyasete yeni yeni bulaştırıldığı zamanlar.İnsanlar gominist faşist diye ayrımlara dediğim senelerde henüz başlamadılar.Kazalarımızın köylerinden Konya'ya okumak için gelen köy çocukları genelde ticaret,imam hatip veya teknik liseleri tercih etmekteler.Kit kuruluşlarımız satılıp elden çıkarılmış değil.Onların varlıkları şimdilerde olduğu gibi jumbo jet uçakları hızında zamları gerektirmiyordu.Eski garajın olduğu bölge peynircilerin.kasapların,sebzecilerin olduğu bölge onların biraz aşağısında anıta doğru seyir güzergahını teşkil eder larende caddesinin solunda balık pazarı var.Ve sırasıyla bulgurcular.Zafer alanı daha çok tek tük moda ayakkabı satıcıları,terziler,manifaturacılar,plakçılar,pastacılar ve yollarda yolcular getirip götüren pırpırlarla kaldırımlarda ise aşağı caddelere ileri geri gezen dolaşan insanlarla Konya'nın kalbinin güzel attığı zamanları yaşamaktayız.Şimdiki ferah işhanının olduğu yerde ferah sineması,karşısındaki cadde üzerindeki zafer...