Ana içeriğe atla

KIŞ BİTİNCE




     Kış biter ve okulların kapanmasıyla Akdeniz özlemi buram buram içimde depreşir.Ama motosikletle,ama arabayla güneye,içimde hiç dinmeyen sevdam Akdeniz'e,Toros'lara doğru yolculuk başlarken vücudumdaki tüm elektrikler uçar gider,yok olur biter.Akdeniz akşamlarında,terastan gökyüzündeki hiç durmamacasına yeryüzünde bizlere ışılayan yıldızlara bakar,taa çocukluğumdaki döven sürdüğüm,köyümdeki harman günlerine dalar giderim.Çoban yıldızı,samanyolu,büyük ayı,küçük ayı yıldız kümelerininin gökyüzünde kendimce yerlerini belirlerim.Karanlıkta en çok farkedilen,eksiksiz ışıldamasını sürdüren bir yıldız vardır.İşte o şimal yıldızıdır.Çobanların koyun otlatırken geceye kaldıklarında,karanlıkta yollarını rahat bulmalarına yardımcı olan,şimal yıldızı.Gece sürüp giderken,olduğum yerde uyuyup kalmışlıklarım çok olur.Sabaha yakın Suriye sakalarının armoniyi andırır ötüşleriyle uyanırım.Onlar daha evvel bu kentte yoklardı,Irak-Körfez savaşının lanet patlamalarından zorunlu olarak korkup,kaçıp,Akdeniz'i aşarak Anamur'a sığınmışlar.Sonra balkonlarda kumrular beliriverir.Birbirlerine ku ku diye kur yapar ötüşleriyle,yeryüzünün en güzel sevdalarına örnektirler.Arkasından ebabillerin vızır vızır uçuşlarıyla,hiç susmaz,hiç durmaz ötüş resitalleri başlar.Bu görsel ve şakıma sesleriyle başka alemlere dalışlarınız olur.Biraz ötedeki denizin,bol köpüklü dalgalarının kıyıya vuruş seslerini duyar,bu gizemli çağırışa teslim olmak için,koşa koşa sulara kendinizi bırakmak istersiniz.Dış kapıdan çıkışımızla,verandaları saran begonvillerin o muhteşem görselleri "Günaydınlar" dercesine güne başlayışlarımız olur.Böyledir Anamur'da yaz günleri ve akşamları.Deniz gece bile davetkardır.Pazarlarında her türden ballı meyveleri,vitamini bol sebzeleri ve sıcakkanlı insanlarıyla bu belde,unutulmaz yaşanası güzelliklerle doludur.Sana olan tutkularım ve sevdam hiç dinmeyecek güzel Anamur.Toros dağlarıyın kekik ve çam kokulu ormanlarıyla beni hepten sarmış,sarmalamış işgallerdesin..17/Aralık-2016 Şerafettin Sorkun/Anamur'dan

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SELMA GÜNERİ ve LAYIK GÖRÜLEN ONUR ÖDÜLÜ

Bir şarkı dinlersiniz geçmiş yıllarınızı hatırlatan.O şarkıyla hatırasını yaşayacağınız,tekrar bulacağınızı sandığınız sokaklar yok olmuştur.Şükran Ay'ın her şarkısı Kozan sokaklarını ve sinemalarını gözümde canlandırır.Anılarımı gömdüğüm o kentte belediye otobüsleri ve uzak semtlere gidilen dolmuşlar yoktu o zamanlar.Her yerlere yayan gider,günün yorgunluklarına rağmen hayatımızda olmazsa olmaz olan sinemaların gece matinelerinden de kalmaz muhakkak her akşam sinemaya gider,paramız olmazda giremezsek,yazlık sinemaların apörlelerinden çın çın etrafa yayılan filmin müziklerini ve sesini film bitesiye kadar dinlerdik.Bu tarz biz çocuklar için bir takılma biçimiydi.Seviyorduk sinemaları,film yıldızlarını.Onların bizim dünyamızda farklı ve ayrı bir yerleri vardı.Kozan yaz geceleri yazlık sinemalarla güzeldi.Zaman ne kötü bir mevhum bütün değerler bir bir yok oldu.Selma Güneri'nin Konya/Çumra'da seyrettiğimiz filmlerinde yeni bir yüz olarak karşımıza çıkıvermesi,bizden biri...

YAŞADIKÇA

    İnanılmaz doğal güzelliklerin olduğu ağaçlar,dağlar,göller,baharla birlikte yeşeren otların yanı sıra ufukların göğe değiverecekmiş gibi göz eriminize ulaşan,gün batımlarının akşamlara dönüşen zamanları.Kulaklarınızda çın çın pervasızca eksilmeksizin süren ağustos böcekleri ötüşlerine,gökyüzünde  parıldayarak ışıklar saçan yıldızlarda dahil aklınıza gelen gelebilen bir çok güzelliklere,kapalı kapılar ardında kalınan şu günlerde özlemler duyuyorsunuz.Artan nüfuslar,mülteci adı altında ülkeye sokulan ne oldukları belirsiz insan tiplemeleri,evlerde odalarda duvarlar arasında eşyalarla birlikte sıkılmışlıklar sizi bu düşüncelere,doğaya tam teslimiyetlere itiyor.Virüs gösterdiki,aniden çepeçevre baskınlar yaparcasına bizleri sarıvermesi kendimizi hiç yaşamamış gibi hissettirdi.Sanki o kadar yılları bizler eksiltmedik,sanki üzerimizden mevsimler hiç geçmedi,kaç kez geçen sonbaharları,sonbaharlardaki yaprak dökümlerini biz hiç görmedik?.Hiç bitmeyen işlerimizin olduğunu sanı...

DOLU DOLU SEVGİLERİM

     Kendimi çok seviyorum,seviyorumki yaşamı;kendime olan tutkum ve ihtirasımla daha bir başka algılarıma düşürüp,ömrün süren her katresinden ayrı bir zevk duyuyor,mutluluğuma mutluluklar katıyorum.Böyle hazlar alarak meydana gelen oluşum,gezegeni sevmemi gerektiriyor.Yer kürede canlılar var,yaşamın her biri ayrı ayrı renk katıcı  tamamlayıcıları.Onlar olmazsa her şey anlamsız ve varlığımızı devam ettirmemiz mümkün değil.Ya bizler,biz insanlar?.Bizler sizler yani hepimiz,bazılarımız ne düşünür sek düşünelim,nasıl eleştiriler yaparsak yapalım çok harika varlıklarız.Duygularımız var,bu duyguların meydana getirdiği arzularımız,isteklerimiz hatta ve hatta gözyaşları döküp hüzünlenmelerimiz.Ağlamak kadınlara nasıl yakışır.Hüzünlenip gözyaşları dökerken ne kadar güzeller..An olur ağlamalara bile özlemler duyup,köşe bir yere çekilip gözyaşları döktüğümüz zamanlar azmıdır?.Dram filmlerini,acıklı romanları,hüzünleri sevdiğimizden okumaz veya seyretmezmiyiz?.Özlem,hasret dolu...