Ana içeriğe atla

KONYA'da BEKLENEN KAR

     


     Yaz bitti,üzümleriyle,iğdeleri ve ayvalarıyla hızla zaman bizlerden uzaklaşmakta.Evet uzaklaşmakta devir dönecek çarklar çevrilecekki,yeni gelecek olanlara yerler açılsın.Bazılarımız geçen günlere özlem duyarlar ve topluluklarda,sohbet ortamlarında"Eskiden her şey daha bir güzeldi"diye başlarlar.Esasında öyle bir şey yok.O seneleri tüketmiş ve bazı şeylere karşı heyecanlarımızı yitirmişsek hep eskilere özlem duyarız.Bir anket yapalım,yaş yaş tüm gençlere,kademe kademe onun bir üstlerine,basamak basamak devam eden daha üst yaşlara sorular sorduğumuz zaman,herkesler kendi eskilerinin,çocukluk ve ilkokul yıllarının daha güzel olduğunu anlatacaktır.Maddi sıkıntılar aşılmış ise,ekmeğin peşinde yalınayak,başı kabak koşturur değilseniz,yaşamın her anından,her evresinden,katre katre zevk almasını bilmelisiniz.Senelerin geçmesi sizi belirli bir kalıbın,dar alanlarına sıkıştırması değildir.Eğer yalnızsanız,hangi yaşta olursanız olun aşık olmayı bilmeli,sizde heyecanlar estirecek birini hayatınıza almalısınız.Yalnız değil torunlarınız ve çocuklarınız var ise,onlarla zevk aldıkları herşeylere küçümser bir şekilde bakmadan,ilgi ve alaka göstermeli ve onlarıda bu alakaya inandırmalısınız.Ciddiyet;ciddiyet diye bir şey yoktur.Ara ara tırlatıverip,çocuklaşın.Sizlere sıkıntı ve her daim sorun çıkaran insanları,yani sevimsiz olanları,hayatlarınızdan,mevsimlerin birer birer atlayıp bizden uzaklaştıkları gibi,sizde hayatlarınızdan bu sevimsiz tipleri silerek,onlardan uzaklaşın.Evet Sonbahar yazı aratmaksızın Kasım ayının şu son günlerinde bitmek üzere ve kış aylarına girmekteyiz.Alıştırma soğuklar yurdun her tarafında etkili.Günlerdir beklediğim kar Konya'ya düştü.Böylemi düşmeliydi!!Ardı arkası kesilmeden vu vu diye rüzgarlar esmeli,insanlar caddeleri sokakları dolduran karları pencerelerinden seyretmeli yada bizim çocukluk yıllarımızda olduğu gibi,biteceği belirsiz saatlere kadar,sokaklara caddelere inip,karlar üzerinde tepinmeli,çığlıkları mahalleleri taşırmalıydılar.Evet bunu yapanlar oldu,kutluyorum onları,senelerdir bin bir eda ve nazla düşmeyen karları düştü ve nispetende olsa özlenen kar hasretleri giderildi.Konya'da karın ayak sesleri Loras dağında başlar ve duyulur.Kar yağışlarıyla gerek Meram tepelerinden ve gerekse şehirden,bembeyaz görseli doyumsuz bir güzelliktir bu koca,görkemli dağın..28/Kasım-2024 Şerafettin Sorkun/Konya'dan

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SELMA GÜNERİ ve LAYIK GÖRÜLEN ONUR ÖDÜLÜ

Bir şarkı dinlersiniz geçmiş yıllarınızı hatırlatan.O şarkıyla hatırasını yaşayacağınız,tekrar bulacağınızı sandığınız sokaklar yok olmuştur.Şükran Ay'ın her şarkısı Kozan sokaklarını ve sinemalarını gözümde canlandırır.Anılarımı gömdüğüm o kentte belediye otobüsleri ve uzak semtlere gidilen dolmuşlar yoktu o zamanlar.Her yerlere yayan gider,günün yorgunluklarına rağmen hayatımızda olmazsa olmaz olan sinemaların gece matinelerinden de kalmaz muhakkak her akşam sinemaya gider,paramız olmazda giremezsek,yazlık sinemaların apörlelerinden çın çın etrafa yayılan filmin müziklerini ve sesini film bitesiye kadar dinlerdik.Bu tarz biz çocuklar için bir takılma biçimiydi.Seviyorduk sinemaları,film yıldızlarını.Onların bizim dünyamızda farklı ve ayrı bir yerleri vardı.Kozan yaz geceleri yazlık sinemalarla güzeldi.Zaman ne kötü bir mevhum bütün değerler bir bir yok oldu.Selma Güneri'nin Konya/Çumra'da seyrettiğimiz filmlerinde yeni bir yüz olarak karşımıza çıkıvermesi,bizden biri...

YAŞADIKÇA

    İnanılmaz doğal güzelliklerin olduğu ağaçlar,dağlar,göller,baharla birlikte yeşeren otların yanı sıra ufukların göğe değiverecekmiş gibi göz eriminize ulaşan,gün batımlarının akşamlara dönüşen zamanları.Kulaklarınızda çın çın pervasızca eksilmeksizin süren ağustos böcekleri ötüşlerine,gökyüzünde  parıldayarak ışıklar saçan yıldızlarda dahil aklınıza gelen gelebilen bir çok güzelliklere,kapalı kapılar ardında kalınan şu günlerde özlemler duyuyorsunuz.Artan nüfuslar,mülteci adı altında ülkeye sokulan ne oldukları belirsiz insan tiplemeleri,evlerde odalarda duvarlar arasında eşyalarla birlikte sıkılmışlıklar sizi bu düşüncelere,doğaya tam teslimiyetlere itiyor.Virüs gösterdiki,aniden çepeçevre baskınlar yaparcasına bizleri sarıvermesi kendimizi hiç yaşamamış gibi hissettirdi.Sanki o kadar yılları bizler eksiltmedik,sanki üzerimizden mevsimler hiç geçmedi,kaç kez geçen sonbaharları,sonbaharlardaki yaprak dökümlerini biz hiç görmedik?.Hiç bitmeyen işlerimizin olduğunu sanı...

DOLU DOLU SEVGİLERİM

     Kendimi çok seviyorum,seviyorumki yaşamı;kendime olan tutkum ve ihtirasımla daha bir başka algılarıma düşürüp,ömrün süren her katresinden ayrı bir zevk duyuyor,mutluluğuma mutluluklar katıyorum.Böyle hazlar alarak meydana gelen oluşum,gezegeni sevmemi gerektiriyor.Yer kürede canlılar var,yaşamın her biri ayrı ayrı renk katıcı  tamamlayıcıları.Onlar olmazsa her şey anlamsız ve varlığımızı devam ettirmemiz mümkün değil.Ya bizler,biz insanlar?.Bizler sizler yani hepimiz,bazılarımız ne düşünür sek düşünelim,nasıl eleştiriler yaparsak yapalım çok harika varlıklarız.Duygularımız var,bu duyguların meydana getirdiği arzularımız,isteklerimiz hatta ve hatta gözyaşları döküp hüzünlenmelerimiz.Ağlamak kadınlara nasıl yakışır.Hüzünlenip gözyaşları dökerken ne kadar güzeller..An olur ağlamalara bile özlemler duyup,köşe bir yere çekilip gözyaşları döktüğümüz zamanlar azmıdır?.Dram filmlerini,acıklı romanları,hüzünleri sevdiğimizden okumaz veya seyretmezmiyiz?.Özlem,hasret dolu...