Ana içeriğe atla

KÖKLÜ SEVDALAR


      Ağır depresyonlar,sarsıntılı krizler yaşar bazılarımız.Çoklarımızın sağlıklı yaşamları vardır,normal hayatlarını sürdürürler.Gece yatar,gündüz kalkar,üst başınızı alelacele giyer,evin dış kapısından sokağa atlarsınız.Yaşadığınız şartların gerektirdiği gerekçeler size yön ve yörünge çizer.İhtiyaçlarınız ve beklentileriniz varsa,koşuşturarak,umular içinde o beklentilerinizin olduğu taraflara yönlenirsiniz.Avare Mustafa misali hiç bir şeyleriniz olmayıp,boşvermişliklerin içindeyseniz,cadde ve sokakların tüm kaldırımları,yaşadığınız şehrin tüm park ve bahçeleri sizindir.Belki hayatınızda geçmiş günlerden devam eder unutulmaz bir aşkın tutsağı,esirisinizdir.İçinizde o var,o yaşarken,onun olduğu yerlerdir,çekim gücüyle meskenleriniz.Gecelerinize sığdıramaz gündüzlerinize taşırır,soluk alışlarınız ve verişlerinizde,hepten onu yaşatırsınız.Sesinden çok etkilenip sıkça dinlediğim sanatçılardan biridir Lara Fabian.Bir gönül hikayesi olmuştur.Aslı astarı vardır yoktur bilemem ama bu çok sevdiğim sanatçının,saçlarından,tırnaklarına,tüm benliğini teslim edip,kendisini verdiği kişinin ama öldüğü,ama onu terk ettiği,bu sebeplerin ardından 12 yıl ağır deprosyon yaşayıp,6 yıl konuşamadığı,akıl ve ruh sağlığı hastanalerinde tedavisi sürerken,hekimlerinin son çare olarak uyguladıkları organizasyonla,2002 yılında Paris'te çıkarıldığı konserde hayranlarının “Je t'aime” adlı parçasına yaptıkları girişle,hiç konuşamayan Lara'da,fevkalede,mucizevi bir gelişme olmuş,şarkıya iştirak ederek,hayranlarıyla duygusal anlar yaşanılmıştır .Zaman içinde Lara tamamen sağlığına kavuşup,iyileşmiştir.Müzik,hakikaten ben buna inanırım,sürülerine kaval çalan bir çobanın hayvanlarının sütlerini artırdığını,kümeste tavuklarına müzik yayını yapan bir kişinin ise tavukların daha fazla yumurta yumurtladıklarını söylemeleri abartı değil gerçekten meydana gelmiş olgulardır.Bu yazıyı okuyunca çoklarınız böyle köklü sevdalarmı varmış düşüncelerini haklı olarak sorgu sual edeceklerdir.Kimbilir,belkide günümüzün bu kirlenmişliklerinden kendini muaf tutarak,bir yerlerde bütün kalplerin verilerek yaşandığı sevdalar halâ vardır..21/Kasım-2024 Şerafettin Sorkun/Konya'dan

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SELMA GÜNERİ ve LAYIK GÖRÜLEN ONUR ÖDÜLÜ

Bir şarkı dinlersiniz geçmiş yıllarınızı hatırlatan.O şarkıyla hatırasını yaşayacağınız,tekrar bulacağınızı sandığınız sokaklar yok olmuştur.Şükran Ay'ın her şarkısı Kozan sokaklarını ve sinemalarını gözümde canlandırır.Anılarımı gömdüğüm o kentte belediye otobüsleri ve uzak semtlere gidilen dolmuşlar yoktu o zamanlar.Her yerlere yayan gider,günün yorgunluklarına rağmen hayatımızda olmazsa olmaz olan sinemaların gece matinelerinden de kalmaz muhakkak her akşam sinemaya gider,paramız olmazda giremezsek,yazlık sinemaların apörlelerinden çın çın etrafa yayılan filmin müziklerini ve sesini film bitesiye kadar dinlerdik.Bu tarz biz çocuklar için bir takılma biçimiydi.Seviyorduk sinemaları,film yıldızlarını.Onların bizim dünyamızda farklı ve ayrı bir yerleri vardı.Kozan yaz geceleri yazlık sinemalarla güzeldi.Zaman ne kötü bir mevhum bütün değerler bir bir yok oldu.Selma Güneri'nin Konya/Çumra'da seyrettiğimiz filmlerinde yeni bir yüz olarak karşımıza çıkıvermesi,bizden biri...

YAŞADIKÇA

    İnanılmaz doğal güzelliklerin olduğu ağaçlar,dağlar,göller,baharla birlikte yeşeren otların yanı sıra ufukların göğe değiverecekmiş gibi göz eriminize ulaşan,gün batımlarının akşamlara dönüşen zamanları.Kulaklarınızda çın çın pervasızca eksilmeksizin süren ağustos böcekleri ötüşlerine,gökyüzünde  parıldayarak ışıklar saçan yıldızlarda dahil aklınıza gelen gelebilen bir çok güzelliklere,kapalı kapılar ardında kalınan şu günlerde özlemler duyuyorsunuz.Artan nüfuslar,mülteci adı altında ülkeye sokulan ne oldukları belirsiz insan tiplemeleri,evlerde odalarda duvarlar arasında eşyalarla birlikte sıkılmışlıklar sizi bu düşüncelere,doğaya tam teslimiyetlere itiyor.Virüs gösterdiki,aniden çepeçevre baskınlar yaparcasına bizleri sarıvermesi kendimizi hiç yaşamamış gibi hissettirdi.Sanki o kadar yılları bizler eksiltmedik,sanki üzerimizden mevsimler hiç geçmedi,kaç kez geçen sonbaharları,sonbaharlardaki yaprak dökümlerini biz hiç görmedik?.Hiç bitmeyen işlerimizin olduğunu sanı...

DOLU DOLU SEVGİLERİM

     Kendimi çok seviyorum,seviyorumki yaşamı;kendime olan tutkum ve ihtirasımla daha bir başka algılarıma düşürüp,ömrün süren her katresinden ayrı bir zevk duyuyor,mutluluğuma mutluluklar katıyorum.Böyle hazlar alarak meydana gelen oluşum,gezegeni sevmemi gerektiriyor.Yer kürede canlılar var,yaşamın her biri ayrı ayrı renk katıcı  tamamlayıcıları.Onlar olmazsa her şey anlamsız ve varlığımızı devam ettirmemiz mümkün değil.Ya bizler,biz insanlar?.Bizler sizler yani hepimiz,bazılarımız ne düşünür sek düşünelim,nasıl eleştiriler yaparsak yapalım çok harika varlıklarız.Duygularımız var,bu duyguların meydana getirdiği arzularımız,isteklerimiz hatta ve hatta gözyaşları döküp hüzünlenmelerimiz.Ağlamak kadınlara nasıl yakışır.Hüzünlenip gözyaşları dökerken ne kadar güzeller..An olur ağlamalara bile özlemler duyup,köşe bir yere çekilip gözyaşları döktüğümüz zamanlar azmıdır?.Dram filmlerini,acıklı romanları,hüzünleri sevdiğimizden okumaz veya seyretmezmiyiz?.Özlem,hasret dolu...