Eski anılarda kalan yaşadığımız mevsimler ve şimdilerde yaz günlerini andırır mart ayı kıyaslamam.Sonbahar rüzgarları vu vu diye sesler çıkartarak eserdi bir zamanlar.Rüzgar esmez,kocaman bir devin ağzından hışırtılar çıkaran bir canavarın kükreyen sesi gibi gizemli gelirdi.Çatırdayan ağaç dallarından düşen sarı yaprakları,ortalığı harman yerine çevirircesine,göz eriminizin aldığı heryerlere savrulmalarını görürdük.Şimdilerde sanki yaz sıcakları.İlkbaharda kış bitmeden çiçekler açıyor,sonbaharlarda ağaçlarda yapraklar yemyeşil.Yani bu mevsimlerde güneşin gökyüzünden hiç eksilmediği yaz günleri yaşanır gibi.Eski sonbahar rüzgarları esmiyor,bir tek damla yağmur düşmüyor.Mevsimin gerektirdiği hafif üşümeler yapan ayazları yaşayamaz olduk.Esme rüzgar demeyeceğim.Es rüzgar!!.Üst başlarımızda,saçlarımızda,bedenlerimizde hatta iliklerimize kadar seni hissedelim,mevsimleri mevsimler gibi yaşayıp,sararmış yaprakların ora bura savruluşlarını görelim.Yaz akşamlarının bitmesini istemediğimiz güzelliklerinde,Akdeniz kıyılarında ay ışıkları yalım yalım vurup,denizde parlattığı yakamoz görselleri yansıtırken,biz yıldızlar altında akıp giden geceyi şarkılarla uğurlardık.Yazın güzelliklerini damaklarımızda tadı kalırcasına yaşar kış gelişleriyle o geçirdiğimiz yazı özlerdik.Gezegen o kendine has iklim özelliklerini yitirdi.Analarımız,ninelerimiz kış için soğuklarda üşümeyelim diye yün çoraplar,yün kazaklar örerdi.Başlasın o eski kışlar.Kazaklarımızı,paltolarımızı giyelim,kaşkollarımızı boyunlarımıza saralım.Anılar ahh anılar,geçen yaşamlarımızdaki etkilerinden kurtulamadığımız güzel anılar..Lise yıllarımda Konya'da futbol idmanlarından çıkar,stattan istasyon caddesine doğru yürür,orada takıldığımız bir kıraathanede sevdiğimiz müzikleri dinlerdik.Christian Adam'ın "Situ savais combien je t'aime" ,Alpay'ın "Ayrılık Rüzgarı" şarkıları kahveden sokaklara yansırdı.Çıkışımla eve dönerken paltomun yakasını kaldırır, üşütmesin diye,atkımı boynuma dolar,kendime has adımlarla,sonbahar rüzgarlarının soğuk esmelerine aldırmayarak,eve kadar lokalde dinlediğim şarkıları ıslıkla kendimce söyleyerek,caddelerde yol alırdım.Muhakkakki müzik her insanı değişik şekillerde sarar,sarmalar ve etkisine alır.Benim dünyamda müzik hep olmalı,türküsüz,şarkısız bir hayatı yaşanmamış,buzullarla örtülmüş sayarım.Günümüz şartlarının gerektirdiği olumsuzluklardan sizlerde deneyin ben müzikle kendimi kurtarırım.Şu günlerde youTube kanallarında Rossini'nin "Sevil Berberi"ni dinler,sırasıyla çok sevdiğim Deniz Pirçekli hanımefendinin o eşşsiz muhteşem sesinden,zarif bulduğum görselliğinide kliplerinden izleyerek,söylediği güzel türkülerinde takılı kalırım.Hayat bazen değil,her zaman,her mevsim,her yaş ve her şartlarda güzeldir.Yeterki algılarınız olumlu ve sevgileriniz yüreklerinizde dolu,dolu olsun.Yaşantımın her anını,bulunduğum kentlerin sokaklarını,kaldırımlarında yürümelerimi,geçen bir saniyelik zamanlarını bütün kalbimle sevdim.Sizlerinde gönlünüzde sevgiler sular seller bolluğunda olsun..15/Mart-2025 Şerafettin Sorkun/Konya'dan
Eski anılarda kalan yaşadığımız mevsimler ve şimdilerde yaz günlerini andırır mart ayı kıyaslamam.Sonbahar rüzgarları vu vu diye sesler çıkartarak eserdi bir zamanlar.Rüzgar esmez,kocaman bir devin ağzından hışırtılar çıkaran bir canavarın kükreyen sesi gibi gizemli gelirdi.Çatırdayan ağaç dallarından düşen sarı yaprakları,ortalığı harman yerine çevirircesine,göz eriminizin aldığı heryerlere savrulmalarını görürdük.Şimdilerde sanki yaz sıcakları.İlkbaharda kış bitmeden çiçekler açıyor,sonbaharlarda ağaçlarda yapraklar yemyeşil.Yani bu mevsimlerde güneşin gökyüzünden hiç eksilmediği yaz günleri yaşanır gibi.Eski sonbahar rüzgarları esmiyor,bir tek damla yağmur düşmüyor.Mevsimin gerektirdiği hafif üşümeler yapan ayazları yaşayamaz olduk.Esme rüzgar demeyeceğim.Es rüzgar!!.Üst başlarımızda,saçlarımızda,bedenlerimizde hatta iliklerimize kadar seni hissedelim,mevsimleri mevsimler gibi yaşayıp,sararmış yaprakların ora bura savruluşlarını görelim.Yaz akşamlarının bitmesini istemediğimiz güzelliklerinde,Akdeniz kıyılarında ay ışıkları yalım yalım vurup,denizde parlattığı yakamoz görselleri yansıtırken,biz yıldızlar altında akıp giden geceyi şarkılarla uğurlardık.Yazın güzelliklerini damaklarımızda tadı kalırcasına yaşar kış gelişleriyle o geçirdiğimiz yazı özlerdik.Gezegen o kendine has iklim özelliklerini yitirdi.Analarımız,ninelerimiz kış için soğuklarda üşümeyelim diye yün çoraplar,yün kazaklar örerdi.Başlasın o eski kışlar.Kazaklarımızı,paltolarımızı giyelim,kaşkollarımızı boyunlarımıza saralım.Anılar ahh anılar,geçen yaşamlarımızdaki etkilerinden kurtulamadığımız güzel anılar..Lise yıllarımda Konya'da futbol idmanlarından çıkar,stattan istasyon caddesine doğru yürür,orada takıldığımız bir kıraathanede sevdiğimiz müzikleri dinlerdik.Christian Adam'ın "Situ savais combien je t'aime" ,Alpay'ın "Ayrılık Rüzgarı" şarkıları kahveden sokaklara yansırdı.Çıkışımla eve dönerken paltomun yakasını kaldırır, üşütmesin diye,atkımı boynuma dolar,kendime has adımlarla,sonbahar rüzgarlarının soğuk esmelerine aldırmayarak,eve kadar lokalde dinlediğim şarkıları ıslıkla kendimce söyleyerek,caddelerde yol alırdım.Muhakkakki müzik her insanı değişik şekillerde sarar,sarmalar ve etkisine alır.Benim dünyamda müzik hep olmalı,türküsüz,şarkısız bir hayatı yaşanmamış,buzullarla örtülmüş sayarım.Günümüz şartlarının gerektirdiği olumsuzluklardan sizlerde deneyin ben müzikle kendimi kurtarırım.Şu günlerde youTube kanallarında Rossini'nin "Sevil Berberi"ni dinler,sırasıyla çok sevdiğim Deniz Pirçekli hanımefendinin o eşşsiz muhteşem sesinden,zarif bulduğum görselliğinide kliplerinden izleyerek,söylediği güzel türkülerinde takılı kalırım.Hayat bazen değil,her zaman,her mevsim,her yaş ve her şartlarda güzeldir.Yeterki algılarınız olumlu ve sevgileriniz yüreklerinizde dolu,dolu olsun.Yaşantımın her anını,bulunduğum kentlerin sokaklarını,kaldırımlarında yürümelerimi,geçen bir saniyelik zamanlarını bütün kalbimle sevdim.Sizlerinde gönlünüzde sevgiler sular seller bolluğunda olsun..15/Mart-2025 Şerafettin Sorkun/Konya'dan
Yorumlar
Yorum Gönder