Yaşadıklarım geçen senelerle hiç yaşanmamışcasına anılır durur sessizlik zamanlarımda.Bir hiçliğin içine aldığım,işe yaramaz layıklıklarla değerlendirmelerimle ölçütlediğim gibi değil.Ben kendimi hiç beğenmiyorum,eder değerler olarak görmüyorum sanrı düşünceleri bunlar.Öyle olsa mahallenin bütün çocukları,gerek futbol maçlarında ve gerekse tepelerdeki uçurtmalar uçurtmalarımızda,bilye oyunlarında,uzun eşek atlamalarında,çelik çomaklarda kendileri toplanır,bensiz başlatırlar çocukluklarının keyifli zamanlarını geçirecekleri oyunlarını.İnerdi bahar,buzlar çözülürken,biz bu doğa döngüsünü oyunlarda hissederdik.Soğuklar diner yumuşayıverirdi evren.Akşamlar çökmezdi çabucak,kuş ötüşlerinden kuşların yuvalarına gitmeyişlerinden,güneşin doğacağı günlerin yaklaştığını hissederdik.Yorgun akşamlarım oluyor bu zamanlarda.Dinlediğim türküler değişmedi,takılıyorum yine o eski türkülerle.Gelin anam,güzel anam,son zamanlarında bir sandalye üzerinde mutfakta oturur,yanına gelişlerimde eskilere gider."Trene bindimde tren salladı,zalım doktorda ciğerimi elledi,eyi olursun diye geri yolladı,söyleyin anama anam ağlasın,anamdan gayrısı yalan ağlasın" diye gözleri dolar bu türküyü söyler,aklıma gelen o anlarıyla,içimi ezik ezik ederdi.İstanbul'da gündüz devam eden yağışlar gece akışlarıyla da sürerken resmini aldığım bir fotoğrafına bakıyor,bu türküyü defalarca dinleyerek,anamı yad ediyorum.İçime içime vuruyor özlemi,bana seslenişini,beni çağırırken adımı söylediği sesini duyar gibi oluyorum..10/Ocak-2024 Şerafettin Sorkun/İstanbul'dan
Yaşadıklarım geçen senelerle hiç yaşanmamışcasına anılır durur sessizlik zamanlarımda.Bir hiçliğin içine aldığım,işe yaramaz layıklıklarla değerlendirmelerimle ölçütlediğim gibi değil.Ben kendimi hiç beğenmiyorum,eder değerler olarak görmüyorum sanrı düşünceleri bunlar.Öyle olsa mahallenin bütün çocukları,gerek futbol maçlarında ve gerekse tepelerdeki uçurtmalar uçurtmalarımızda,bilye oyunlarında,uzun eşek atlamalarında,çelik çomaklarda kendileri toplanır,bensiz başlatırlar çocukluklarının keyifli zamanlarını geçirecekleri oyunlarını.İnerdi bahar,buzlar çözülürken,biz bu doğa döngüsünü oyunlarda hissederdik.Soğuklar diner yumuşayıverirdi evren.Akşamlar çökmezdi çabucak,kuş ötüşlerinden kuşların yuvalarına gitmeyişlerinden,güneşin doğacağı günlerin yaklaştığını hissederdik.Yorgun akşamlarım oluyor bu zamanlarda.Dinlediğim türküler değişmedi,takılıyorum yine o eski türkülerle.Gelin anam,güzel anam,son zamanlarında bir sandalye üzerinde mutfakta oturur,yanına gelişlerimde eskilere gider."Trene bindimde tren salladı,zalım doktorda ciğerimi elledi,eyi olursun diye geri yolladı,söyleyin anama anam ağlasın,anamdan gayrısı yalan ağlasın" diye gözleri dolar bu türküyü söyler,aklıma gelen o anlarıyla,içimi ezik ezik ederdi.İstanbul'da gündüz devam eden yağışlar gece akışlarıyla da sürerken resmini aldığım bir fotoğrafına bakıyor,bu türküyü defalarca dinleyerek,anamı yad ediyorum.İçime içime vuruyor özlemi,bana seslenişini,beni çağırırken adımı söylediği sesini duyar gibi oluyorum..10/Ocak-2024 Şerafettin Sorkun/İstanbul'dan
Yorumlar
Yorum Gönder