Ana içeriğe atla

KUZEY VARGIN

 


Dün bir kaç günlüğüne Anamur'dan Konya'ya geldim.Bir süre kalıp Konya'daki işlerimi bitirip geri döneceğim.Akşam Halk TV de haberleri izlerken alt yazıda "Ünlü sanatçı Kuzey Vargın bu gün son yolculuğuna uğurlandı"diye bir yazı geçti.Bu haberle birlikte Türk Sinemasının hafızamda izler bırakan o çok eski yıllarına ister istemez akıp gittim.Sert bakışları,maço tavırlarıyla asi havaya doğru yol almış saçlarıda yüz ifadesine yansıttığı karakteri ifade ederdi.Sonra yine o yıllarda Türk Sinemasının prensi olarak lanse edilen Salih Güney'i Kuzey Vargın bıçakladı diye bir haber gazetelerden yansımış,sinama severler olarak aralarında bu iki sanatçının bu şekil duruma düşecek ne olmuşsa üzülmüştük.Film yıldızları bizler için erişilmesi güç özel ve müstesna insanlardı.Bizler onları örnek alır,onlara hayatlarımızda çok farklı önemler verirdik.Ne yazıkki Devletimiz yahutta Devletimizi yöneten politikacılarımız bu sanat dalına pek itibar etmedi.İtibar edilmediği için Türk Sineması para yanlısı kişilerin eline geçip halkı olumsuz kültür almasına neden olacak adına eser bile denilmeyecek kötü filmlerin yapılmasına neden olundu.Sinema sanatçılarımız,gönüllerimize taht kuran film yıldızlarımız ağaçlarda solan yaprakların rüzgarlarla birlikte savrulup yerlere düşerek sürüklenip yok oldukları gibi birer birer yok olup gitmekteler.Elbette ölüm nihayetinde muhakkak yaşanacak ama sağlıklı yaşanıp ömür gibi tüketilen bir ömür bitimiyle olan bir yaşamdan sonra olmalı.Muhtaçlıklarla,yokluklarla,bakımsızlıklarla yaşanmış ömür hiç yaşanmamıştır bence.Nihayetinde bu sanatçılarımız hep yokluklara mahkum bir hayatın içinde bocaladılar durdular zira kendilerine hak ettikleri değerler verilmedi.Varsa cennet en alâ yerinde olasın Sevgili Kuzey Vargın...18/Ağustos-2017 Şerafettin Sorkun/Anamur'dan

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SELMA GÜNERİ ve LAYIK GÖRÜLEN ONUR ÖDÜLÜ

Bir şarkı dinlersiniz geçmiş yıllarınızı hatırlatan.O şarkıyla hatırasını yaşayacağınız,tekrar bulacağınızı sandığınız sokaklar yok olmuştur.Şükran Ay'ın her şarkısı Kozan sokaklarını ve sinemalarını gözümde canlandırır.Anılarımı gömdüğüm o kentte belediye otobüsleri ve uzak semtlere gidilen dolmuşlar yoktu o zamanlar.Her yerlere yayan gider,günün yorgunluklarına rağmen hayatımızda olmazsa olmaz olan sinemaların gece matinelerinden de kalmaz muhakkak her akşam sinemaya gider,paramız olmazda giremezsek,yazlık sinemaların apörlelerinden çın çın etrafa yayılan filmin müziklerini ve sesini film bitesiye kadar dinlerdik.Bu tarz biz çocuklar için bir takılma biçimiydi.Seviyorduk sinemaları,film yıldızlarını.Onların bizim dünyamızda farklı ve ayrı bir yerleri vardı.Kozan yaz geceleri yazlık sinemalarla güzeldi.Zaman ne kötü bir mevhum bütün değerler bir bir yok oldu.Selma Güneri'nin Konya/Çumra'da seyrettiğimiz filmlerinde yeni bir yüz olarak karşımıza çıkıvermesi,bizden biri...

YAŞADIKÇA

    İnanılmaz doğal güzelliklerin olduğu ağaçlar,dağlar,göller,baharla birlikte yeşeren otların yanı sıra ufukların göğe değiverecekmiş gibi göz eriminize ulaşan,gün batımlarının akşamlara dönüşen zamanları.Kulaklarınızda çın çın pervasızca eksilmeksizin süren ağustos böcekleri ötüşlerine,gökyüzünde  parıldayarak ışıklar saçan yıldızlarda dahil aklınıza gelen gelebilen bir çok güzelliklere,kapalı kapılar ardında kalınan şu günlerde özlemler duyuyorsunuz.Artan nüfuslar,mülteci adı altında ülkeye sokulan ne oldukları belirsiz insan tiplemeleri,evlerde odalarda duvarlar arasında eşyalarla birlikte sıkılmışlıklar sizi bu düşüncelere,doğaya tam teslimiyetlere itiyor.Virüs gösterdiki,aniden çepeçevre baskınlar yaparcasına bizleri sarıvermesi kendimizi hiç yaşamamış gibi hissettirdi.Sanki o kadar yılları bizler eksiltmedik,sanki üzerimizden mevsimler hiç geçmedi,kaç kez geçen sonbaharları,sonbaharlardaki yaprak dökümlerini biz hiç görmedik?.Hiç bitmeyen işlerimizin olduğunu sanı...

DOLU DOLU SEVGİLERİM

     Kendimi çok seviyorum,seviyorumki yaşamı;kendime olan tutkum ve ihtirasımla daha bir başka algılarıma düşürüp,ömrün süren her katresinden ayrı bir zevk duyuyor,mutluluğuma mutluluklar katıyorum.Böyle hazlar alarak meydana gelen oluşum,gezegeni sevmemi gerektiriyor.Yer kürede canlılar var,yaşamın her biri ayrı ayrı renk katıcı  tamamlayıcıları.Onlar olmazsa her şey anlamsız ve varlığımızı devam ettirmemiz mümkün değil.Ya bizler,biz insanlar?.Bizler sizler yani hepimiz,bazılarımız ne düşünür sek düşünelim,nasıl eleştiriler yaparsak yapalım çok harika varlıklarız.Duygularımız var,bu duyguların meydana getirdiği arzularımız,isteklerimiz hatta ve hatta gözyaşları döküp hüzünlenmelerimiz.Ağlamak kadınlara nasıl yakışır.Hüzünlenip gözyaşları dökerken ne kadar güzeller..An olur ağlamalara bile özlemler duyup,köşe bir yere çekilip gözyaşları döktüğümüz zamanlar azmıdır?.Dram filmlerini,acıklı romanları,hüzünleri sevdiğimizden okumaz veya seyretmezmiyiz?.Özlem,hasret dolu...