Ana içeriğe atla

GEÇMİŞ YILLARDA GERİLERDE


      Debisi yüksek nehir suları gibiydi ilk mektep yıllarındaki heyecanlarımız.Takılı kaldığımız çok olur o eski,çocukluk günlerimize.Kendimizce hoşlanıp beğendiğimiz bir tek kız vardır.Unutulurmu!!Tüm masumluğuyla hafızalarımızdan silinmez yaşadıkça.Onun beğenilerimizden,taşıdığımız sevdalarımızdan haberi yoktur.Belkide bizim olduğu gibi onunda gönlünde birilerimiz işgaller olmuştur,kimbilir?..Gün gün yaşantılarımızdan aylar,mevsimler,seneler tükenir gider.Tecrübelerimiz,deniyimler kazanılarak kat kat artar.Boş vere boş vere geçmedi,geçirmedik zamanlarımızı.Fedakarlıklarımız vardı,ön planlara alınanlar olmaz,bir şey değil derdik yaptığımız hizmetlere.Galiba bu şekil öğrendik,bu tip bildik sorumlulukları.Öğrenilince,böyle kültür alınmışsa zorunluluk oluyor o yaşlarda egoist olmama ve alçak gönüllülükler,                                                                                                                                                          Ama eski albümleri karıştırırken ama bir arkadaşınızın whatsaptan gönderip,paylaştığı bir fotoğraf geçer elinize.İşte bir paylaşım yapmış,ilkokul arkadaşım Özden Eryılmaz Özatlı.Çumra Atatürk ilkokulunda 5.sınıfta birlikteyken,bütün sınıf bir arada olduğumuz bir resim göndermiş.Bu fotoğraf aldı götürdü çocukluğumun o en masum duygularla dolu olduğu anlarına.Uzun uzun baktım çok etkilendiğim bu resme.Resimle birlikte o her hatırasını unutamadığım Çumra'da geçen  çocukluk yıllarıma,gerilere çok gerilere,resme baka baka takılı kaldım.Okul bitimi,son senemiz.lkokul 5.sınıftayken önceden ayarlanmış bir fotoğrafçıya Çumra Atatürk ilkokulumuzun bahçesinde uygun bir yere,öğretmenimiz Haydar Gençtürk bizleri sınıftan çıkartıp,sıra sıra,saf saf dizmiş,siyah önlüklerimizle,kızların başında kurdelalar,hepimizin sınıfcak bir arada olduğumuz bu resim için,Çumra'nın tombul kadın fotoğrafçısına,okul bitiriş hatırası olarak poz vermişiz.Kim size çocukluğunuzu verebilir,o yılları gerisin geri yaşatabilir?Elbette o yılları birlikte yaşadığınız,paylaşımlar yaptığınız arkadaşlarınız.Bilmem o yaşlarda nasıl duygularla yüklüydük,nasıl hisler taşıyorduk?.Kayıplar olmuştur,kazançlarda.İçimizde yaşatıpta sahip olamadığımız aşkları tasavvurlar ettiğimiz olmuştur kalplerimizde.Belki elimize geçen bu baktığımız resimde olan,belkide mahallemizde komşu evlerde gizliden gizliye bakıp izlediğimiz,habersizce göz seyrine aldığımız.Hayat her birimizi ayrı ayrı yerlere savruk savruk savurmuştur.Ayrılıklar kaderle gelen kayıplardır.Şarkılardır artan özlemlerle teselliler.İçinizde hiç dinmez bir şarkı oluşur.Derim ya,anlatıyorum ya..İlk aşklar,haberli habersiz farkandalıklarla,farkındasızlıklara ilk beğeniler,giriverir,sarıverir çepeçevre kalplerinizi.Yıllar geçer ama kavuşulur ama kavuşulunmaz.Kavuşma sevinç,kavuşmama üzüntüler ve özlemler gebeliğine dönüşür.İçinizdeki yoksun sevdanın avuntusu olur bu güzel şarkı.Önlüklerimiz vardı kara kara,kızlı erkekli giydiğimiz.Kolalı yakalarımız olurdu boyunlarımızda.Kızların beyaz kordelaları saçlarına takılır.İçimiz geçer masum güzelliklerine ve beyaz kordelalarıyla aklımızdan silinmez takılı kalırlar.Yolları beklenir okul gelişleri,sinilir köşe bucak bir yerlere sabahın ilkleri.Okul çıkışları sezdirmeden peşi sıra gidişlerine takılınır.Akşam güneşi batışları gibi olur,okulun kapanıp paydos çıkışları.Okul ve ders değildi öncelikli gelen,evlere gidilip göz seyri bitince.O sevilen başlarında beyaz kurdelalı değerlerdi,okuldan,derslerden bile önce.Batmıştır güneş,başlamıştır akşam,çökmüştür karanlık,buruklaşmıştır çocuk kalpler,akşamın getirdiği ayrılışlarla.Dedimya yaşamayı acısıyla öğrendiğiniz olur mazinin gerilerindeki evizin bir yerinde bulduğunuz siyah beyaz bir resime bakarken,geçmiş yıllarda,gerilerde,anılarnızı yad edip yaşarken.Hatıralar acıdır,bazıları yaşandığı,bazılarıda asla yaşanamayacağı için.Bir ananın yavrularına sevgisi iç güdüsünde ölesiye hiç bitmez,bazı sevgilerde yıllar geçip gitsede kalplerden yaşadıkça hiç silinmezler...07/Ağustos-2023 Şerafettin Sorkun/Anamur'dan

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SELMA GÜNERİ ve LAYIK GÖRÜLEN ONUR ÖDÜLÜ

Bir şarkı dinlersiniz geçmiş yıllarınızı hatırlatan.O şarkıyla hatırasını yaşayacağınız,tekrar bulacağınızı sandığınız sokaklar yok olmuştur.Şükran Ay'ın her şarkısı Kozan sokaklarını ve sinemalarını gözümde canlandırır.Anılarımı gömdüğüm o kentte belediye otobüsleri ve uzak semtlere gidilen dolmuşlar yoktu o zamanlar.Her yerlere yayan gider,günün yorgunluklarına rağmen hayatımızda olmazsa olmaz olan sinemaların gece matinelerinden de kalmaz muhakkak her akşam sinemaya gider,paramız olmazda giremezsek,yazlık sinemaların apörlelerinden çın çın etrafa yayılan filmin müziklerini ve sesini film bitesiye kadar dinlerdik.Bu tarz biz çocuklar için bir takılma biçimiydi.Seviyorduk sinemaları,film yıldızlarını.Onların bizim dünyamızda farklı ve ayrı bir yerleri vardı.Kozan yaz geceleri yazlık sinemalarla güzeldi.Zaman ne kötü bir mevhum bütün değerler bir bir yok oldu.Selma Güneri'nin Konya/Çumra'da seyrettiğimiz filmlerinde yeni bir yüz olarak karşımıza çıkıvermesi,bizden biri...

YAŞADIKÇA

    İnanılmaz doğal güzelliklerin olduğu ağaçlar,dağlar,göller,baharla birlikte yeşeren otların yanı sıra ufukların göğe değiverecekmiş gibi göz eriminize ulaşan,gün batımlarının akşamlara dönüşen zamanları.Kulaklarınızda çın çın pervasızca eksilmeksizin süren ağustos böcekleri ötüşlerine,gökyüzünde  parıldayarak ışıklar saçan yıldızlarda dahil aklınıza gelen gelebilen bir çok güzelliklere,kapalı kapılar ardında kalınan şu günlerde özlemler duyuyorsunuz.Artan nüfuslar,mülteci adı altında ülkeye sokulan ne oldukları belirsiz insan tiplemeleri,evlerde odalarda duvarlar arasında eşyalarla birlikte sıkılmışlıklar sizi bu düşüncelere,doğaya tam teslimiyetlere itiyor.Virüs gösterdiki,aniden çepeçevre baskınlar yaparcasına bizleri sarıvermesi kendimizi hiç yaşamamış gibi hissettirdi.Sanki o kadar yılları bizler eksiltmedik,sanki üzerimizden mevsimler hiç geçmedi,kaç kez geçen sonbaharları,sonbaharlardaki yaprak dökümlerini biz hiç görmedik?.Hiç bitmeyen işlerimizin olduğunu sanı...

DOLU DOLU SEVGİLERİM

     Kendimi çok seviyorum,seviyorumki yaşamı;kendime olan tutkum ve ihtirasımla daha bir başka algılarıma düşürüp,ömrün süren her katresinden ayrı bir zevk duyuyor,mutluluğuma mutluluklar katıyorum.Böyle hazlar alarak meydana gelen oluşum,gezegeni sevmemi gerektiriyor.Yer kürede canlılar var,yaşamın her biri ayrı ayrı renk katıcı  tamamlayıcıları.Onlar olmazsa her şey anlamsız ve varlığımızı devam ettirmemiz mümkün değil.Ya bizler,biz insanlar?.Bizler sizler yani hepimiz,bazılarımız ne düşünür sek düşünelim,nasıl eleştiriler yaparsak yapalım çok harika varlıklarız.Duygularımız var,bu duyguların meydana getirdiği arzularımız,isteklerimiz hatta ve hatta gözyaşları döküp hüzünlenmelerimiz.Ağlamak kadınlara nasıl yakışır.Hüzünlenip gözyaşları dökerken ne kadar güzeller..An olur ağlamalara bile özlemler duyup,köşe bir yere çekilip gözyaşları döktüğümüz zamanlar azmıdır?.Dram filmlerini,acıklı romanları,hüzünleri sevdiğimizden okumaz veya seyretmezmiyiz?.Özlem,hasret dolu...