Örülür her tarafınıza tuğlaların duvar olması için tek tek dizilişlerini andırırcasına sitemler.Bürünür,dertler bir tek değil çoğalır olur gönlünüze dolar ha dolar.Uzaklara baktırır daldırır götürür gözleriniz takılı kalır bir noktada.Hiç bir şeyler yaptırmaz eliniz kolunuz bağlı kalır,çaresizlikler içine yuvarlanışlar gibi düşülür,çıkılmayan bataklarda çırpınışları andırır bir sarmalın içine.Böyle çoğalıp,çoğalıp artar,sıklıklarca sıkıntılarınız.Büyüdükçe büyür,dağlar büyüklüğünde yol alır.Aynı şehirlerde farkındalıksızlıklarla bir birinizden habersiz yaşanır.Artar gün gün tutkuların sarıp sarmaladığı deli özlemleriniz,tutamayıp karşı koyamadığınız hasretleriniz.Tesadüfü olmaz artık karşılaşmalar,gün batımlarının karanlıklara dönüştüğü gibidir yalnız yaşantınız.Benim öyle çok büyük bir dünyam yoktu,küçücüktü yaşantımı içine sığdırdığım.Bir gün gidersem gitmeye mecbur koşulur zorlanırsam gelmemeye giderdim.Gelmemeye gitmek gibisi ağır bir karar olur,yıkıcı hasarlar bırakır,per perişan eyler ama öyle gidişleri gerektirir sebeplere dönüşmüştürki,gün batımlarının karanlıklarına dönüşecek,akşamların yalnızlıklarına kendinizi mecbur bırakacak,kol kanat kesilip dermansız bırakacak kadar.Batmasından ziyade doğmasını severdim ufuklardan güneşin.Çocukça olurdu sevinçlerim,güneş gibisi derdim el ele tutuşmuş sevdalara.Belkide ben yanılgılar hatalarla doluydum.Bu yüzden gelmemelere odaklı olmamalıydı gitmelerim.Bir sokak öteden dönüvermeli,içimde dinmeyecek bitmeyecek sevdamı kucaklamalı,sımsıkı nefessiz bırakırcasına sarmalı,sarmalı,çok sarmalıydım.8/Haziran-2023 Şerafettin Sorkun/Anamur'dan
Yorumlar
Yorum Gönder