Ana içeriğe atla

ÇUMRA'da TRENLER KALKARKEN-7


     Ova Çumra'da bostanlar (kavun-karpuz),güneş çiçekleri ( ay çiçeği) ,pancar ve hububat her türden,karasal iklimin elverdiği ürünler,tarlalardan mülk sahipleri yada bu arazileri kiralayanlarca kaldırılır.Güneş çiçeklerinin tarlalardan öyle güzel yansımaları ve görselleri hasıl olurki aralarına girip bu muhteşemliğin içinde kaybolma düşüncelerini taşıyabilirsiniz.Bu topraklarda tarımın elverişli olmasından dolayı,envai türden canlı kendisine yaşam alanı oluşturmak için buraları işgal etmiştir.Atmacalar Çumra'nın evlerinin çatı çelenlerinden açık bulunan yerlerinden çatılara girerek bu çatıların çelenlerinde kuluçkaya yatarak yavrular dünya ya getirirler.Kerkenezlerin gökyüzünde açık alanlarda uçuşları ve yukarılarda bir yerlerde sabit durarak kanatlar çırparak onları gökyüzünde bu şekil görenlerin hayret eder,dikkat çekici bakışlarının gölgelerinde toprağı gözleyerek av arayan harikalardan öte estetiksel görselleriyle izleyenleri büyüler ve seyretmeye değer buldurur.Bu kuşlar kendilerini ve yavrularını beslemek için yiyecek arama sıkıntıları çekmeyecekleri canlının çok olduğu bu beldede av olarak dişlerine kestirdikleri küçük sürüngenler,kendilerinden ufak kuşları avlama ve beslenme alanını gerekli mekan edinmişlerdir.Bu türleri avlayıp,yavrularını rahatça besleyip,doyurma imkan ve olanakları bulmuşlardır.Atmacalar genelde geme denilen tarla farelerinide avlayarak tarıma katkılar sağlayan yırtıcı kuş türleri olarakta adlandırılabilirler.Sadece atmacalarmı?,yaban ördekleri,yaban kazları,ibibikler,kızıl şahinler,sığırcıklar,bal arıları,aklınıza gelen gelebilen tekmil tümden canlılar,çarşamba çayının hiç bitmez akışlarıyla hayat bulan bu topraklarda,beslenme zincirinin halkalarının tamamlayıcılarıdırlar.Her türden canlıya hitap eden yiyeceklerin bol bulunduğu böyle yörelere aynı insanlar gibi göç edip gelmek canlıların doğasındadır.Çumra önce yemyeşil sonra mevsimine göre değişip sarıya dönüşen buğday başaklarıyla,kavun zamanı tarlalardaki bostanlarıyla,pancar dönemi başlamasıyla meydana gelen hareketliliklerle,kayısılarıyla,bağlarıyla,bağ bozumlarıyla,amasya elmalarıyla yaşama anlam veren en güzel belde olarak değerlendirilecek habitatlardan biridir..04/Ekim-2021 Şerafettin Sorkun/Konya'dan

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SELMA GÜNERİ ve LAYIK GÖRÜLEN ONUR ÖDÜLÜ

Bir şarkı dinlersiniz geçmiş yıllarınızı hatırlatan.O şarkıyla hatırasını yaşayacağınız,tekrar bulacağınızı sandığınız sokaklar yok olmuştur.Şükran Ay'ın her şarkısı Kozan sokaklarını ve sinemalarını gözümde canlandırır.Anılarımı gömdüğüm o kentte belediye otobüsleri ve uzak semtlere gidilen dolmuşlar yoktu o zamanlar.Her yerlere yayan gider,günün yorgunluklarına rağmen hayatımızda olmazsa olmaz olan sinemaların gece matinelerinden de kalmaz muhakkak her akşam sinemaya gider,paramız olmazda giremezsek,yazlık sinemaların apörlelerinden çın çın etrafa yayılan filmin müziklerini ve sesini film bitesiye kadar dinlerdik.Bu tarz biz çocuklar için bir takılma biçimiydi.Seviyorduk sinemaları,film yıldızlarını.Onların bizim dünyamızda farklı ve ayrı bir yerleri vardı.Kozan yaz geceleri yazlık sinemalarla güzeldi.Zaman ne kötü bir mevhum bütün değerler bir bir yok oldu.Selma Güneri'nin Konya/Çumra'da seyrettiğimiz filmlerinde yeni bir yüz olarak karşımıza çıkıvermesi,bizden biri...

YAŞADIKÇA

    İnanılmaz doğal güzelliklerin olduğu ağaçlar,dağlar,göller,baharla birlikte yeşeren otların yanı sıra ufukların göğe değiverecekmiş gibi göz eriminize ulaşan,gün batımlarının akşamlara dönüşen zamanları.Kulaklarınızda çın çın pervasızca eksilmeksizin süren ağustos böcekleri ötüşlerine,gökyüzünde  parıldayarak ışıklar saçan yıldızlarda dahil aklınıza gelen gelebilen bir çok güzelliklere,kapalı kapılar ardında kalınan şu günlerde özlemler duyuyorsunuz.Artan nüfuslar,mülteci adı altında ülkeye sokulan ne oldukları belirsiz insan tiplemeleri,evlerde odalarda duvarlar arasında eşyalarla birlikte sıkılmışlıklar sizi bu düşüncelere,doğaya tam teslimiyetlere itiyor.Virüs gösterdiki,aniden çepeçevre baskınlar yaparcasına bizleri sarıvermesi kendimizi hiç yaşamamış gibi hissettirdi.Sanki o kadar yılları bizler eksiltmedik,sanki üzerimizden mevsimler hiç geçmedi,kaç kez geçen sonbaharları,sonbaharlardaki yaprak dökümlerini biz hiç görmedik?.Hiç bitmeyen işlerimizin olduğunu sanı...

DOLU DOLU SEVGİLERİM

     Kendimi çok seviyorum,seviyorumki yaşamı;kendime olan tutkum ve ihtirasımla daha bir başka algılarıma düşürüp,ömrün süren her katresinden ayrı bir zevk duyuyor,mutluluğuma mutluluklar katıyorum.Böyle hazlar alarak meydana gelen oluşum,gezegeni sevmemi gerektiriyor.Yer kürede canlılar var,yaşamın her biri ayrı ayrı renk katıcı  tamamlayıcıları.Onlar olmazsa her şey anlamsız ve varlığımızı devam ettirmemiz mümkün değil.Ya bizler,biz insanlar?.Bizler sizler yani hepimiz,bazılarımız ne düşünür sek düşünelim,nasıl eleştiriler yaparsak yapalım çok harika varlıklarız.Duygularımız var,bu duyguların meydana getirdiği arzularımız,isteklerimiz hatta ve hatta gözyaşları döküp hüzünlenmelerimiz.Ağlamak kadınlara nasıl yakışır.Hüzünlenip gözyaşları dökerken ne kadar güzeller..An olur ağlamalara bile özlemler duyup,köşe bir yere çekilip gözyaşları döktüğümüz zamanlar azmıdır?.Dram filmlerini,acıklı romanları,hüzünleri sevdiğimizden okumaz veya seyretmezmiyiz?.Özlem,hasret dolu...