Tarih kitaplarında fetihlerini okuduğumuz 600 yıl saltanat süren Osmanlı imparatorluğundan gerine gerine atalarımızdan miras kaldıda onları yeyip içiyoruz diye rahatlık sürdürdüğümüz bir gelecek içinde yaşamıyorduk.Osmanlı padişahları uçkurlarına çalışmışlar,saraylarda zevk-i sefa içinde bir ömür sürdürmüşler ve bizlere sadece ödeyeceğimiz senelere yayılı borçlar bırakmışlardır.Ben bir fert olarak bana borçtan başka bir şey bırakmayan bu düzene ve bu düzenin tarihine de sahiplenmek istemiyorum.Sahiplenenlerin olsun ve boş laflarla öğünsünler dursunlar. Çumra yeni bir kent yeni bir belde.Dışarıdan ve yurt içinden gelen insanlarla dağlık beldelerimizin yokluk ve kıtlıklarıyla kıyaslanmayacak kadar zenginlikleri bol bir tarım beldesi.Ben bu kentte yaşadığım evrelerde Çumra'ya ıslıklar çalarak gecesinde gündüzünde trenler geldi geçti.Bu güzel kentte güle oynaya bir kaç arkadaş rayların üzerinde düşmeden uzun yürüyüşlerimiz geliyor aklıma.Ömrümün unutulmaz anları diyeceğim,diyebileceğim o evrelerde ;Merak,istek,çoşkuları çok,heyecan debisi yüksek,kalbi sevgilerle dolu,hayalleri bulutların ötelerinde küçücük bir çocuktum.Çumra'da 1960 lı seneler arası yaşadığım o güzelim yılları,düşüncelerimle gerilere bakıp yadediyor ve özlediğimi hissediyorum.Zamansız dökülen yapraklar misali geçip gidiverdi seneler,o çocuk gülüşlerimin sadece hatıraları kaldı.Kalsın hatıraları.Yüz kez gitmek ister,binlerce kez uğrar,ayak bastığım oyunlar oynadığım o yerleri görmek isterim.Sinemaların önlerinde film başlayasıya kadar müzik dinlediğim Çumra yı meğer ne çok severmişim.Yüreğimin bir yarısı sende kaldı güzel beldem,güzel kentim..6/Ekim-2021 Şerafettin Sorkun/Konya'dan
Tarih kitaplarında fetihlerini okuduğumuz 600 yıl saltanat süren Osmanlı imparatorluğundan gerine gerine atalarımızdan miras kaldıda onları yeyip içiyoruz diye rahatlık sürdürdüğümüz bir gelecek içinde yaşamıyorduk.Osmanlı padişahları uçkurlarına çalışmışlar,saraylarda zevk-i sefa içinde bir ömür sürdürmüşler ve bizlere sadece ödeyeceğimiz senelere yayılı borçlar bırakmışlardır.Ben bir fert olarak bana borçtan başka bir şey bırakmayan bu düzene ve bu düzenin tarihine de sahiplenmek istemiyorum.Sahiplenenlerin olsun ve boş laflarla öğünsünler dursunlar. Çumra yeni bir kent yeni bir belde.Dışarıdan ve yurt içinden gelen insanlarla dağlık beldelerimizin yokluk ve kıtlıklarıyla kıyaslanmayacak kadar zenginlikleri bol bir tarım beldesi.Ben bu kentte yaşadığım evrelerde Çumra'ya ıslıklar çalarak gecesinde gündüzünde trenler geldi geçti.Bu güzel kentte güle oynaya bir kaç arkadaş rayların üzerinde düşmeden uzun yürüyüşlerimiz geliyor aklıma.Ömrümün unutulmaz anları diyeceğim,diyebileceğim o evrelerde ;Merak,istek,çoşkuları çok,heyecan debisi yüksek,kalbi sevgilerle dolu,hayalleri bulutların ötelerinde küçücük bir çocuktum.Çumra'da 1960 lı seneler arası yaşadığım o güzelim yılları,düşüncelerimle gerilere bakıp yadediyor ve özlediğimi hissediyorum.Zamansız dökülen yapraklar misali geçip gidiverdi seneler,o çocuk gülüşlerimin sadece hatıraları kaldı.Kalsın hatıraları.Yüz kez gitmek ister,binlerce kez uğrar,ayak bastığım oyunlar oynadığım o yerleri görmek isterim.Sinemaların önlerinde film başlayasıya kadar müzik dinlediğim Çumra yı meğer ne çok severmişim.Yüreğimin bir yarısı sende kaldı güzel beldem,güzel kentim..6/Ekim-2021 Şerafettin Sorkun/Konya'dan
Yorumlar
Yorum Gönder