Beklentilerimde öyle bir zamanların bir gün gelecek muhakkak diyeceğim şaşaalı,lüks içerisinde geçebilmesini istediğim ham hayallerim yok.Emeği bilen bir insan olarak,insana,insanca yaşamaya,hakka,adalete inanırım.Herkeslere saygı gösterir itibar ederim.Bu İstanbul gezimde insanlar yollarda,sokaklarda,vapurlarda,metrolardaki raylı sistemin üzerindeki ulaşım araçlarında.Kimileri ayakta kimileri oturmuşlar ama dinlenik görünen çok az.Yorgun görünüyorlar uyuklamalıklar.Bu halleriyle önlerindeki işlerine yahutta bir umuttur deyip Anadolu'dan koşturup geldiler iş aramaya gidecekler belkide benim gibi gezme düşüncelerindeler.Esasında yüz ifadelerinden ne için geldikleri anlaşılabiliyor.Bir noktaya bakan düşünceli olanlar belliki gelecek arıyorlar bu halleride yüz ifadelerinde yazarcasına belirgin bir şekilde ortaya çıkmakta.Yorgun olmayıp yüz ifadelerinde mutlu görünenler gelecek korkusu çekmeyenler.Belliki gezmek tozmak yada akrabalarını ziyaret için gelmişler.Ellerinde valizler olanlar,çocuklarını sarmış sarmalamış kucaklarında tutanlar var.Bu mevsim hareket yoğunluğunun en azı olmasına rağmen yinede bana göre çok kalabalık.Fevzi Kaynar yaz mevsiminde insanların buralarda ite kaka yürüdüklerini belirtti.Bu hat 26 km.Karşıya Rumeli Yakasına raylı sistemle geçmek için Ayrılık Çeşmesinde iniliyor,ayrılık çeşmesinden tekrar yer altına inerekten oradan Marmaray dedikleri denizin altındaki tünel demiryolu geçitine gidilerek bu demirler üzerinde uçup giden trene tekrar binilip karşıya geçiliyor.Teknoloji insanı ister istemez şaşırtıyor ve ürkütüyor.Kadıköy'e indiğimizde ora bura savrulup giden insan kalabalığının arasına karışıp bizlerde rastgele bir yürüyüş akımı başlattık.Sembolik Kadıköy Boğası heykelinin önünde resimler çekindik.Ora bura yürüyen kalabalığın yanısıra birde pizzacı oldukları belli olan motosikletlilerde kaldırım,yol,geçit ne varsa kullanaraktan pizza siparişlerine pizzalarını yetiştirme uğraşında olan moto kuryeler sık rastladıklarımız arasında.Hafiften yağmur ciselesede bir miktar sayıdaki kalabalık göz eriminden hiç eksilmeden caddelerde,bu caddelerin sokaklarında yürüyüş halindeler.Kitapçıları,giyim mağazalarını gezdik,cafelerin önlerinden geçtik.En son eve dönmeye karar vermiş aşağıya deniz kenarına doğru yönelmiş ayaklarımız bizi o istikamete sürüklerken bir vapur iskelesinin cafesine girip denizi rahatça seyredebileceğimiz bir masada yorgunluk gidermek için boş bir masa bulup sıcak saleplerimizi yudumlarken Haydarpaşa Garının o muhteşem tarihi dış görünümünü seyrediyorduk.8/Şubat-2019 Şerafettin Sorkun/İstanbul'dan
Beklentilerimde öyle bir zamanların bir gün gelecek muhakkak diyeceğim şaşaalı,lüks içerisinde geçebilmesini istediğim ham hayallerim yok.Emeği bilen bir insan olarak,insana,insanca yaşamaya,hakka,adalete inanırım.Herkeslere saygı gösterir itibar ederim.Bu İstanbul gezimde insanlar yollarda,sokaklarda,vapurlarda,metrolardaki raylı sistemin üzerindeki ulaşım araçlarında.Kimileri ayakta kimileri oturmuşlar ama dinlenik görünen çok az.Yorgun görünüyorlar uyuklamalıklar.Bu halleriyle önlerindeki işlerine yahutta bir umuttur deyip Anadolu'dan koşturup geldiler iş aramaya gidecekler belkide benim gibi gezme düşüncelerindeler.Esasında yüz ifadelerinden ne için geldikleri anlaşılabiliyor.Bir noktaya bakan düşünceli olanlar belliki gelecek arıyorlar bu halleride yüz ifadelerinde yazarcasına belirgin bir şekilde ortaya çıkmakta.Yorgun olmayıp yüz ifadelerinde mutlu görünenler gelecek korkusu çekmeyenler.Belliki gezmek tozmak yada akrabalarını ziyaret için gelmişler.Ellerinde valizler olanlar,çocuklarını sarmış sarmalamış kucaklarında tutanlar var.Bu mevsim hareket yoğunluğunun en azı olmasına rağmen yinede bana göre çok kalabalık.Fevzi Kaynar yaz mevsiminde insanların buralarda ite kaka yürüdüklerini belirtti.Bu hat 26 km.Karşıya Rumeli Yakasına raylı sistemle geçmek için Ayrılık Çeşmesinde iniliyor,ayrılık çeşmesinden tekrar yer altına inerekten oradan Marmaray dedikleri denizin altındaki tünel demiryolu geçitine gidilerek bu demirler üzerinde uçup giden trene tekrar binilip karşıya geçiliyor.Teknoloji insanı ister istemez şaşırtıyor ve ürkütüyor.Kadıköy'e indiğimizde ora bura savrulup giden insan kalabalığının arasına karışıp bizlerde rastgele bir yürüyüş akımı başlattık.Sembolik Kadıköy Boğası heykelinin önünde resimler çekindik.Ora bura yürüyen kalabalığın yanısıra birde pizzacı oldukları belli olan motosikletlilerde kaldırım,yol,geçit ne varsa kullanaraktan pizza siparişlerine pizzalarını yetiştirme uğraşında olan moto kuryeler sık rastladıklarımız arasında.Hafiften yağmur ciselesede bir miktar sayıdaki kalabalık göz eriminden hiç eksilmeden caddelerde,bu caddelerin sokaklarında yürüyüş halindeler.Kitapçıları,giyim mağazalarını gezdik,cafelerin önlerinden geçtik.En son eve dönmeye karar vermiş aşağıya deniz kenarına doğru yönelmiş ayaklarımız bizi o istikamete sürüklerken bir vapur iskelesinin cafesine girip denizi rahatça seyredebileceğimiz bir masada yorgunluk gidermek için boş bir masa bulup sıcak saleplerimizi yudumlarken Haydarpaşa Garının o muhteşem tarihi dış görünümünü seyrediyorduk.8/Şubat-2019 Şerafettin Sorkun/İstanbul'dan
Yorumlar
Yorum Gönder