Ana içeriğe atla

FARMA TURLA 2019 DOĞU KARADENİZ GEZİMİZ 1




Güzelliklere layık olma düşünceleri taşırız.Güzel değerleri içimizde yaşatır gerçekleştiremezsek avuntularıyla bile mutlu olduğumuz çok olmuştur.Gezmek görmek düşünceleri insanlar olarak hepimizin ruh yapılarında vardır.Öyle olmazsa bu günkü meydana getirilen teknolojinin imkanlarından faydalanamaz,yararlandığımız işlerimizi kolaylıklara dönüştürdüğümüz bu icatları yapmayı beceremezdik.Dostlarımız Dr.Seyit Ortapişirici Bey ve değerli eşleri Selçuk Ünivesitesi Yabancı Dilleri bölümü İngiliz Dilleri Öğretim Görevlisi Zeynep Tan Ortapişirici hanımefendilerle,bir araya gelip vakit geçirdiğimiz zamanlarda defalarca turlarla bir gezi yapma düşüncelerinden mevzular ettiğimiz konular olur.Yurt içi ve yurt dışı hepimizin hoşlanacağı tur fırsatı olursa neden olmasın olurlarını verip karar aldık.Onlar daha evvel Konya'mızda da şubeleri olan Farma Tur Turizm şirketinin gezilerine katılıp çok memnun kaldıklarını belirttiler.Firma olarak düşündüğümüz tur seyahatimizi bu turizm şirketiyle yapabileceğimiz görüşü sabitlendi.Konya'da bulunduğumuz evrelerde bu turizm firmasının tur organizatörlüğünü yapan Deniz İndibi hanımefendiyle birinci formdaki kabasakal çarşısının ikinci katındaki yerlerine giderek tanışmıştım.İsminin deniz,soy ismininde indibi olması denizindibi ismiyle birleşik söylenmesi bir olayı tariflerken mesela yüzerken bir şey gördüm ama taa denizin dibindeydi der gibi veya söylevlerde yer tarifler tarzında olan hanımefendinin soy ismi o kadar tuhafıma gitmiştiki,Deniz Hn. bu tuhafıma giden isim olayını anlattı.Meğer İndibi Karadeniz Bölgemizde bir kasabamızmış bunu zaten Karadeniz tur gezimizle otobüsle Karadeniz sahil yolu güzergahından geçerken karayollarının yön belirleyici levhalarında da görmüş,İndibi'ye giden yolu gösteren levhayla birlikte Deniz Hn.aklıma gelmişti.Deniz hn.mın babasıda bir anlama yarasın diye kızının ismini Deniz koyarak köyünün kasabasının soy ismi olan İndibiyle birlikte,benim tuhaf bulup,karşılaşılıpta birbirlerimize isimlerimiz sorulduğu zaman isminizi söyleyip,karşıdakininde ismini,denizindibi dediğinde acaba ismini sormamla kızdı bu şekilde beni tersledi,düşüncelerini taşıyacağınız,olayı öğrendiğiniz zaman hiç bir zaman unutamayacağınız tuhaf,tuhaf olması kadarda devamlı aklınızda kalacak güzel bir isim.2019 Baharıyla birlikte biz Konya'da durmayıp erkenden Anamur'a yazlığa geldik.Bahar'da Anamur kırlangıçlarıyla,yemyeşil örtüsüyle,deniziyle,kıyılarıyla,yağmurlarıyla ayrı apayrı daha bir güzel.Bozyazı'ya arabayla girdiğimiz zaman arabanın penceresinden gözlerimize zuhur eden yüksek Toros dağlarının tepelerinde Baharın Nisan ayına rastlayan bu zamanında bembeyaz karları görürken seyir halindeki arabamızın açık penceresinden giren rüzgarların saçlarımıza vücudumuza değmesiye Akdeniz ılımanlığının leziz tadını alıyorduk.Bilinen bir gerçektirki iklimlerin ruh hallerimize olumlu veya olumsuz yansımaları olduğunun bilimsel tespitleri vardır.Güneşli ve açık bir hava bizlerinde neşeli ve şen olmalarımızı,kapalı her an yağış teşkil eden bir gökyüzü,suratlarımızın kararmalarına nedenler olabilir.Bu kişiden kişiyede değişebilir.İşsiz güçsüz gelecek korkusu olan insanlardan mevsimleri sevmelerini bekleyemezsiniz.İsterimki ülkemizde işsizlikler ekonomik bunalımlar hepten bitsin,sanat canlansın,müzikli ortamlar şarkı sesleriyle her daim ruhlarımıza bayramlar ettirsin ama ne yazıkki bazı sömürücüler tarafından bunlar bir türlü olmuyor ve halk olarak yaşanamıyor.Anamurdaki günlerimiz devam ederken Zeynep Hn.Farma Tur Turizm Şirketinin 13/Ağustos-2019 tarihinde başlayan çoğunluk üniversite akademisyen kadroya tahsisli bir Doğu Karadeniz Tur proğramları olduğunu belirtti.Zeynep hanıma olurlarımızı verip Farma Turla iletişime geçerek 13/Ağustos-2019 da Konya Anıt Alanındaki Şehir Tiyatrosunun önünden saat akşam 20,00 de hareket edeceğimiz Doğu Karadeniz Tur proğramının ödemelerini kredi kartımızla gerçekleştirip bu tur için onay işlemlerini yaptırdığımızı Zeynep hn.lara bildirdik...Artık Anamur'da bu seyahatin geleceği ve başlayacağı 13/Ağustos-2019 tarihini beklemeye başladık..14/Aralık-2020 Şerafettin Sorkun/Anamur'dan

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SELMA GÜNERİ ve LAYIK GÖRÜLEN ONUR ÖDÜLÜ

Bir şarkı dinlersiniz geçmiş yıllarınızı hatırlatan.O şarkıyla hatırasını yaşayacağınız,tekrar bulacağınızı sandığınız sokaklar yok olmuştur.Şükran Ay'ın her şarkısı Kozan sokaklarını ve sinemalarını gözümde canlandırır.Anılarımı gömdüğüm o kentte belediye otobüsleri ve uzak semtlere gidilen dolmuşlar yoktu o zamanlar.Her yerlere yayan gider,günün yorgunluklarına rağmen hayatımızda olmazsa olmaz olan sinemaların gece matinelerinden de kalmaz muhakkak her akşam sinemaya gider,paramız olmazda giremezsek,yazlık sinemaların apörlelerinden çın çın etrafa yayılan filmin müziklerini ve sesini film bitesiye kadar dinlerdik.Bu tarz biz çocuklar için bir takılma biçimiydi.Seviyorduk sinemaları,film yıldızlarını.Onların bizim dünyamızda farklı ve ayrı bir yerleri vardı.Kozan yaz geceleri yazlık sinemalarla güzeldi.Zaman ne kötü bir mevhum bütün değerler bir bir yok oldu.Selma Güneri'nin Konya/Çumra'da seyrettiğimiz filmlerinde yeni bir yüz olarak karşımıza çıkıvermesi,bizden biri...

YAŞADIKÇA

    İnanılmaz doğal güzelliklerin olduğu ağaçlar,dağlar,göller,baharla birlikte yeşeren otların yanı sıra ufukların göğe değiverecekmiş gibi göz eriminize ulaşan,gün batımlarının akşamlara dönüşen zamanları.Kulaklarınızda çın çın pervasızca eksilmeksizin süren ağustos böcekleri ötüşlerine,gökyüzünde  parıldayarak ışıklar saçan yıldızlarda dahil aklınıza gelen gelebilen bir çok güzelliklere,kapalı kapılar ardında kalınan şu günlerde özlemler duyuyorsunuz.Artan nüfuslar,mülteci adı altında ülkeye sokulan ne oldukları belirsiz insan tiplemeleri,evlerde odalarda duvarlar arasında eşyalarla birlikte sıkılmışlıklar sizi bu düşüncelere,doğaya tam teslimiyetlere itiyor.Virüs gösterdiki,aniden çepeçevre baskınlar yaparcasına bizleri sarıvermesi kendimizi hiç yaşamamış gibi hissettirdi.Sanki o kadar yılları bizler eksiltmedik,sanki üzerimizden mevsimler hiç geçmedi,kaç kez geçen sonbaharları,sonbaharlardaki yaprak dökümlerini biz hiç görmedik?.Hiç bitmeyen işlerimizin olduğunu sanı...

DOLU DOLU SEVGİLERİM

     Kendimi çok seviyorum,seviyorumki yaşamı;kendime olan tutkum ve ihtirasımla daha bir başka algılarıma düşürüp,ömrün süren her katresinden ayrı bir zevk duyuyor,mutluluğuma mutluluklar katıyorum.Böyle hazlar alarak meydana gelen oluşum,gezegeni sevmemi gerektiriyor.Yer kürede canlılar var,yaşamın her biri ayrı ayrı renk katıcı  tamamlayıcıları.Onlar olmazsa her şey anlamsız ve varlığımızı devam ettirmemiz mümkün değil.Ya bizler,biz insanlar?.Bizler sizler yani hepimiz,bazılarımız ne düşünür sek düşünelim,nasıl eleştiriler yaparsak yapalım çok harika varlıklarız.Duygularımız var,bu duyguların meydana getirdiği arzularımız,isteklerimiz hatta ve hatta gözyaşları döküp hüzünlenmelerimiz.Ağlamak kadınlara nasıl yakışır.Hüzünlenip gözyaşları dökerken ne kadar güzeller..An olur ağlamalara bile özlemler duyup,köşe bir yere çekilip gözyaşları döktüğümüz zamanlar azmıdır?.Dram filmlerini,acıklı romanları,hüzünleri sevdiğimizden okumaz veya seyretmezmiyiz?.Özlem,hasret dolu...