Ana içeriğe atla

YAŞADIKÇA YOK ETTİKLERİMİZ


     Hasret sarar sarmalar,rüzgarlar misali bedenlerde etkiler göstererek eser durur.Gelmesini gözlersiniz uzaklardan.Gelmez,gelemez siz onun yokluğunu çekerken o başka yoklukların sarmallarının içine alınmıştır.Gurbet acıdır yokluk ise başka bir acı.Topu,yekünüyle bilinmez bir bilmece misali hepten bir sancı.Gökyüzünden karlar düşer,örter bembeyaz bir yorgan gibi tepeleri,dağları,yolları.Yaşam senin bir gıdım bile farkında değildir.Karlar düşerken tohumlardır,bitkilerdir,ağaçlardır,ormanlardır düşünülen.Sen kendini önemser itibara sokarsın nezdinde.Köprüleri yapan sensin nehirler üzerine,evleri kuran sensin yüksek,yüksek tepelere,yeşil bitki örtülerine.Bulunduğun mahallerden terki diyarlar ederek sensin gurbetleri yaratan,gitmelerin türettiği yokluklarla bunları hasretlere,bitmez sancılara sokup dönüştüren sen,sen.Karlar ılımanlığa dönüşümle,güneşin vuruşuyla,mevsimlere geçişle erimeye başlar.Eriyen karlarla sulanır topraklar.Otlar yeşerir sarı çiğdemler topraklardan fışkırır böcü,böcek,ayı,çakal,tilki,tavşan,kurt,kuş tekmil tümden canlılarda başlar bir telaş,bir telaş.Başlamıştır yeni yepyeni bir yaşam yeni bir hayat.Ben bizleri,biz insanları önemsemiyorum.Gezegeni bıktırdılar gına getirdiler yaşanan yaşanacak olan hayatları.İnançları sömürülere dönüştürdüler ve bunlara dayanan cinayetlerle,katliamlarla canavarca canlara kıyıp yok edişleriyle aşağılaşıp,mendeburlaştılar.Burada gözler önünde yaşanacak bir cennet varken,yer altında görünmez hayali cennetler yarattılar,hayali putlar yaratıp put perestliklere yöneldiler.Tanrı utanç değildi,utanca soktular,Tanrı ahlaksız değildi ahlaksızlaştırdılar.Ben insanları önemsemiyorum,kendimde insan olsam.Ben gezegeni yok edişimize üzülüyor bunu önemsiyor,tekmil tüm yaşama,hayvanlara,bitkilere,göllere,denizlere burada yaşayan canlılara geleceklerini hiç ettiğimiz için onlara üzülüyorum.30/Ağustos-2021 Şerafettin Sorkun/Anamur'dan


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SELMA GÜNERİ ve LAYIK GÖRÜLEN ONUR ÖDÜLÜ

Bir şarkı dinlersiniz geçmiş yıllarınızı hatırlatan.O şarkıyla hatırasını yaşayacağınız,tekrar bulacağınızı sandığınız sokaklar yok olmuştur.Şükran Ay'ın her şarkısı Kozan sokaklarını ve sinemalarını gözümde canlandırır.Anılarımı gömdüğüm o kentte belediye otobüsleri ve uzak semtlere gidilen dolmuşlar yoktu o zamanlar.Her yerlere yayan gider,günün yorgunluklarına rağmen hayatımızda olmazsa olmaz olan sinemaların gece matinelerinden de kalmaz muhakkak her akşam sinemaya gider,paramız olmazda giremezsek,yazlık sinemaların apörlelerinden çın çın etrafa yayılan filmin müziklerini ve sesini film bitesiye kadar dinlerdik.Bu tarz biz çocuklar için bir takılma biçimiydi.Seviyorduk sinemaları,film yıldızlarını.Onların bizim dünyamızda farklı ve ayrı bir yerleri vardı.Kozan yaz geceleri yazlık sinemalarla güzeldi.Zaman ne kötü bir mevhum bütün değerler bir bir yok oldu.Selma Güneri'nin Konya/Çumra'da seyrettiğimiz filmlerinde yeni bir yüz olarak karşımıza çıkıvermesi,bizden biri...

YAŞADIKÇA

    İnanılmaz doğal güzelliklerin olduğu ağaçlar,dağlar,göller,baharla birlikte yeşeren otların yanı sıra ufukların göğe değiverecekmiş gibi göz eriminize ulaşan,gün batımlarının akşamlara dönüşen zamanları.Kulaklarınızda çın çın pervasızca eksilmeksizin süren ağustos böcekleri ötüşlerine,gökyüzünde  parıldayarak ışıklar saçan yıldızlarda dahil aklınıza gelen gelebilen bir çok güzelliklere,kapalı kapılar ardında kalınan şu günlerde özlemler duyuyorsunuz.Artan nüfuslar,mülteci adı altında ülkeye sokulan ne oldukları belirsiz insan tiplemeleri,evlerde odalarda duvarlar arasında eşyalarla birlikte sıkılmışlıklar sizi bu düşüncelere,doğaya tam teslimiyetlere itiyor.Virüs gösterdiki,aniden çepeçevre baskınlar yaparcasına bizleri sarıvermesi kendimizi hiç yaşamamış gibi hissettirdi.Sanki o kadar yılları bizler eksiltmedik,sanki üzerimizden mevsimler hiç geçmedi,kaç kez geçen sonbaharları,sonbaharlardaki yaprak dökümlerini biz hiç görmedik?.Hiç bitmeyen işlerimizin olduğunu sanı...

DOLU DOLU SEVGİLERİM

     Kendimi çok seviyorum,seviyorumki yaşamı;kendime olan tutkum ve ihtirasımla daha bir başka algılarıma düşürüp,ömrün süren her katresinden ayrı bir zevk duyuyor,mutluluğuma mutluluklar katıyorum.Böyle hazlar alarak meydana gelen oluşum,gezegeni sevmemi gerektiriyor.Yer kürede canlılar var,yaşamın her biri ayrı ayrı renk katıcı  tamamlayıcıları.Onlar olmazsa her şey anlamsız ve varlığımızı devam ettirmemiz mümkün değil.Ya bizler,biz insanlar?.Bizler sizler yani hepimiz,bazılarımız ne düşünür sek düşünelim,nasıl eleştiriler yaparsak yapalım çok harika varlıklarız.Duygularımız var,bu duyguların meydana getirdiği arzularımız,isteklerimiz hatta ve hatta gözyaşları döküp hüzünlenmelerimiz.Ağlamak kadınlara nasıl yakışır.Hüzünlenip gözyaşları dökerken ne kadar güzeller..An olur ağlamalara bile özlemler duyup,köşe bir yere çekilip gözyaşları döktüğümüz zamanlar azmıdır?.Dram filmlerini,acıklı romanları,hüzünleri sevdiğimizden okumaz veya seyretmezmiyiz?.Özlem,hasret dolu...