Ana içeriğe atla

GÜZEL KOZAN SEVDİĞİM GÜZEL BELDEM


     Oldum olası küsmeleri,gönül koymaları,dargınlıkları hiç sevmem.Geçmişin taa dip derinliklerine kadar iniyorum.Geriye dönük radarlar gibi taramalar yapıyorum.Bir dostumu incittimmi,kalbini kırdımmı düşünceleri us'umdan geçiyor.Belki farkındalıksızlıklarla nihayetinde melek değiliz yapmışız,bilmeziye bir kusur etmişizdir ama hatırladığım kadarıyla kimseleri kırmadığım,üzmediğim düşüncelerindeyim.Geçmişin taa dip derinlikleri dedimde,evet yine harmanlanmış anıların çokluğuyla  Adana/Kozan ortaokul yıllarımda,çok şey olmaları istediğim o eski günlerde takılı kalıyorum.İmkansızlıkların ulaşılması çok zor ve güçlüklerle dolu olduğu o evrelerde,yapamadıklarımızın çokluklarına üzülür,içimizden geçer isteklerimize bir an evvel kavuşmak için çabucak büyüyüverelim hevesliliğimiz,meğer hayatımızın en büyük yanılgı ve hatalarıymış.Kalbinizin dili yokturki ara ara konuşup sohbetler edesiniz.Yoktur ama bu kalp sizi hiç konuşmadan yönlendirir durur.İçinizden kopmayan koparamadığınız kaldığınız şehirlerde gezdiğiniz tozduğunuz yaşadığınız adına hatıra dediğiniz anılarınıza alır götürür.Güzel Kozan benden hiç çıkmadın her sokağında ve caddende,kaleyin doruklarında,İstiklal ilkokulunda,Kozan ortaokulunda,sıra sıra dağlarıyın uzanıp dizilendiği Sıralıf'ından tut,Feke,Saimbeyli ve Horzum yaylalarında söylenen ayrılık şarkıları değildi senden gidişim.Ilık esen rüzgarlarda aklıma gelen,gönlümde yeri ayrı ve başka olan küsmelerim,gönül kırgınlıklarım olmayan,unutamadığım hatıralarımın yaşandığı,sevdiğim güzel beldemsin.24/Aralık-2022 Şerafettin Sorkun/İstanbul'dan 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SELMA GÜNERİ ve LAYIK GÖRÜLEN ONUR ÖDÜLÜ

Bir şarkı dinlersiniz geçmiş yıllarınızı hatırlatan.O şarkıyla hatırasını yaşayacağınız,tekrar bulacağınızı sandığınız sokaklar yok olmuştur.Şükran Ay'ın her şarkısı Kozan sokaklarını ve sinemalarını gözümde canlandırır.Anılarımı gömdüğüm o kentte belediye otobüsleri ve uzak semtlere gidilen dolmuşlar yoktu o zamanlar.Her yerlere yayan gider,günün yorgunluklarına rağmen hayatımızda olmazsa olmaz olan sinemaların gece matinelerinden de kalmaz muhakkak her akşam sinemaya gider,paramız olmazda giremezsek,yazlık sinemaların apörlelerinden çın çın etrafa yayılan filmin müziklerini ve sesini film bitesiye kadar dinlerdik.Bu tarz biz çocuklar için bir takılma biçimiydi.Seviyorduk sinemaları,film yıldızlarını.Onların bizim dünyamızda farklı ve ayrı bir yerleri vardı.Kozan yaz geceleri yazlık sinemalarla güzeldi.Zaman ne kötü bir mevhum bütün değerler bir bir yok oldu.Selma Güneri'nin Konya/Çumra'da seyrettiğimiz filmlerinde yeni bir yüz olarak karşımıza çıkıvermesi,bizden biri...

YAŞADIKÇA

    İnanılmaz doğal güzelliklerin olduğu ağaçlar,dağlar,göller,baharla birlikte yeşeren otların yanı sıra ufukların göğe değiverecekmiş gibi göz eriminize ulaşan,gün batımlarının akşamlara dönüşen zamanları.Kulaklarınızda çın çın pervasızca eksilmeksizin süren ağustos böcekleri ötüşlerine,gökyüzünde  parıldayarak ışıklar saçan yıldızlarda dahil aklınıza gelen gelebilen bir çok güzelliklere,kapalı kapılar ardında kalınan şu günlerde özlemler duyuyorsunuz.Artan nüfuslar,mülteci adı altında ülkeye sokulan ne oldukları belirsiz insan tiplemeleri,evlerde odalarda duvarlar arasında eşyalarla birlikte sıkılmışlıklar sizi bu düşüncelere,doğaya tam teslimiyetlere itiyor.Virüs gösterdiki,aniden çepeçevre baskınlar yaparcasına bizleri sarıvermesi kendimizi hiç yaşamamış gibi hissettirdi.Sanki o kadar yılları bizler eksiltmedik,sanki üzerimizden mevsimler hiç geçmedi,kaç kez geçen sonbaharları,sonbaharlardaki yaprak dökümlerini biz hiç görmedik?.Hiç bitmeyen işlerimizin olduğunu sanı...

DOLU DOLU SEVGİLERİM

     Kendimi çok seviyorum,seviyorumki yaşamı;kendime olan tutkum ve ihtirasımla daha bir başka algılarıma düşürüp,ömrün süren her katresinden ayrı bir zevk duyuyor,mutluluğuma mutluluklar katıyorum.Böyle hazlar alarak meydana gelen oluşum,gezegeni sevmemi gerektiriyor.Yer kürede canlılar var,yaşamın her biri ayrı ayrı renk katıcı  tamamlayıcıları.Onlar olmazsa her şey anlamsız ve varlığımızı devam ettirmemiz mümkün değil.Ya bizler,biz insanlar?.Bizler sizler yani hepimiz,bazılarımız ne düşünür sek düşünelim,nasıl eleştiriler yaparsak yapalım çok harika varlıklarız.Duygularımız var,bu duyguların meydana getirdiği arzularımız,isteklerimiz hatta ve hatta gözyaşları döküp hüzünlenmelerimiz.Ağlamak kadınlara nasıl yakışır.Hüzünlenip gözyaşları dökerken ne kadar güzeller..An olur ağlamalara bile özlemler duyup,köşe bir yere çekilip gözyaşları döktüğümüz zamanlar azmıdır?.Dram filmlerini,acıklı romanları,hüzünleri sevdiğimizden okumaz veya seyretmezmiyiz?.Özlem,hasret dolu...