Ana içeriğe atla

KÖYÜ BİR CANIM ÇEKER


     Konya-Bozkır/Kayacık köyü doğuşluyum.Bu köy bana göre bağları dağları tepe üzerindeki konumuyla Dünya'nın en güzel köyü ve güneşin ben bu köyde gülümsemesini gören tebessümlerine bakan kişisiyim.O köyde güneş benim yüzüm suyum hürmetine doğar sanırdım.O yıllarda güneş sadece bana tutkun ve bu tutkunluğu yüzünden bu köy insanlarıda güneşten nasiplerini almışlardır diye düşünürdüm.Gün doğmadan kalkışımızla güz zamanlarıysa karasal iklim özelliği taşıyan beldemizde havanın soğuk olmasından bu sebeple üşümelerimden dolayı dışarda güneşin ufuklardan çıkışını,çavmasını Alah'a 2 elimi açarak"Çavdır Allah ım güneşi" diyerek yalvarır ve ufuklardan güneş çavmasıyla "İşte Allah benim için güneşi doğdurdu" derdim.Kuşların bembeyaz örtülerde kurulan tuzakları görmeyip yiyecek bulmak için ora bura uçuşlarıyla kış günlerini,eşeklere binip yaylalara gidişlerle baharları,bağ bozumlarıyla güzün geldiğini yaşayarak köyümde görüp öğrendim.Koptum buralardan.Farzedin hiç hayatınızda ihtiyaçlar yok doğduğunuz Allah ne verdiyse orada doyduğunuz kenttesiniz.Araçlara hiç gerek yok merkep at ve bunların çektiği arabalar yeter.Görmek isteyipte arzuladığım sahip olduklarım bunlar için bu kadar seneler yol yürüdüğüm edinimlerin farzedinki hiç birisi yok ve ben köyümde yaşlanıp bu yaşlara yol almalara binlerce kez razı ve rızası olan biri olmayı binlerce kez isterdim.Köyü bir canım çeker ve her zaman bu tutku sarar sarmalar içimde dinmeyen çok koyu hasretlere dönüşür.28/Ekim-2021 Şerafettin Sorkun/Konya'dan

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SELMA GÜNERİ ve LAYIK GÖRÜLEN ONUR ÖDÜLÜ

Bir şarkı dinlersiniz geçmiş yıllarınızı hatırlatan.O şarkıyla hatırasını yaşayacağınız,tekrar bulacağınızı sandığınız sokaklar yok olmuştur.Şükran Ay'ın her şarkısı Kozan sokaklarını ve sinemalarını gözümde canlandırır.Anılarımı gömdüğüm o kentte belediye otobüsleri ve uzak semtlere gidilen dolmuşlar yoktu o zamanlar.Her yerlere yayan gider,günün yorgunluklarına rağmen hayatımızda olmazsa olmaz olan sinemaların gece matinelerinden de kalmaz muhakkak her akşam sinemaya gider,paramız olmazda giremezsek,yazlık sinemaların apörlelerinden çın çın etrafa yayılan filmin müziklerini ve sesini film bitesiye kadar dinlerdik.Bu tarz biz çocuklar için bir takılma biçimiydi.Seviyorduk sinemaları,film yıldızlarını.Onların bizim dünyamızda farklı ve ayrı bir yerleri vardı.Kozan yaz geceleri yazlık sinemalarla güzeldi.Zaman ne kötü bir mevhum bütün değerler bir bir yok oldu.Selma Güneri'nin Konya/Çumra'da seyrettiğimiz filmlerinde yeni bir yüz olarak karşımıza çıkıvermesi,bizden biri...

YAŞADIKÇA

    İnanılmaz doğal güzelliklerin olduğu ağaçlar,dağlar,göller,baharla birlikte yeşeren otların yanı sıra ufukların göğe değiverecekmiş gibi göz eriminize ulaşan,gün batımlarının akşamlara dönüşen zamanları.Kulaklarınızda çın çın pervasızca eksilmeksizin süren ağustos böcekleri ötüşlerine,gökyüzünde  parıldayarak ışıklar saçan yıldızlarda dahil aklınıza gelen gelebilen bir çok güzelliklere,kapalı kapılar ardında kalınan şu günlerde özlemler duyuyorsunuz.Artan nüfuslar,mülteci adı altında ülkeye sokulan ne oldukları belirsiz insan tiplemeleri,evlerde odalarda duvarlar arasında eşyalarla birlikte sıkılmışlıklar sizi bu düşüncelere,doğaya tam teslimiyetlere itiyor.Virüs gösterdiki,aniden çepeçevre baskınlar yaparcasına bizleri sarıvermesi kendimizi hiç yaşamamış gibi hissettirdi.Sanki o kadar yılları bizler eksiltmedik,sanki üzerimizden mevsimler hiç geçmedi,kaç kez geçen sonbaharları,sonbaharlardaki yaprak dökümlerini biz hiç görmedik?.Hiç bitmeyen işlerimizin olduğunu sanı...

DOLU DOLU SEVGİLERİM

     Kendimi çok seviyorum,seviyorumki yaşamı;kendime olan tutkum ve ihtirasımla daha bir başka algılarıma düşürüp,ömrün süren her katresinden ayrı bir zevk duyuyor,mutluluğuma mutluluklar katıyorum.Böyle hazlar alarak meydana gelen oluşum,gezegeni sevmemi gerektiriyor.Yer kürede canlılar var,yaşamın her biri ayrı ayrı renk katıcı  tamamlayıcıları.Onlar olmazsa her şey anlamsız ve varlığımızı devam ettirmemiz mümkün değil.Ya bizler,biz insanlar?.Bizler sizler yani hepimiz,bazılarımız ne düşünür sek düşünelim,nasıl eleştiriler yaparsak yapalım çok harika varlıklarız.Duygularımız var,bu duyguların meydana getirdiği arzularımız,isteklerimiz hatta ve hatta gözyaşları döküp hüzünlenmelerimiz.Ağlamak kadınlara nasıl yakışır.Hüzünlenip gözyaşları dökerken ne kadar güzeller..An olur ağlamalara bile özlemler duyup,köşe bir yere çekilip gözyaşları döktüğümüz zamanlar azmıdır?.Dram filmlerini,acıklı romanları,hüzünleri sevdiğimizden okumaz veya seyretmezmiyiz?.Özlem,hasret dolu...