Hayatı yaşaya yaşaya öğrenmişlikle sürpriz ve umuların olduğu günlerin geçip gitmesiyle,adına yarınlar denilen iyi olduğunu düşündüğümüz geleceklerdeki beklentilere merak ve istek bir yerlerde durmuş ve sönük.Ne caddelerde yürümelerin,ne kalabalıklarda olmanın tadı tuzu bana göre kalmadı yada var ben bunları hiç hissetmez oldum.Bunun sebebi ve nedenleri üzerinde duruyorum bazı bazı ve bazende üzerinde durmuyor hani ot gibi derler ya,ot gibi önce yeşillenip sonrada mevsim dönüşlerinde sararmalara geçişleri gibi adına yaşamak denirse yaşayıp gidiyorum işte.Denize uzun bakardım çok yıllar ötesinde.Üzerindeki büyükçe bir vapur çok ilgimi çekerdi.O yıllarda belki insanlar daha bir sevecen ve hoşgürülü şimdilerde sifatlarında güvensizliklerin çok belirgin ifadeleri bir ayna görseli yansırcasına yansımakta.Belkide buz dağları görsellerindeki soğukluklara bürünmüş insan yapıları sevdirmiyor bana ortamları.Kahveye gitmek,cık şöyle dursun,stad delileri gibi heyecanlarla stadlardaki maçlara gidişlerim,coşkular duyarak ateşin taraflar gibi bu maçları izleyişlerim eskilerde kalmış.Konyaspor'un rakibi hangi takım olursa olsun sahasındaki oynayacağı maçlar için adı 42 olan yeni stadına eski stadın yıkılıp yok edilişiyle içim tutuk,gidesim gelmiyor.Şu saatlerde tv. açıp ajansı bari dinleyim.Ayyy ayki ay.Hangi kanala geçiş yapıp baksam öfkeli,asık suratların görüntülerinin olduğu iktidar ve muhalefet kavgaları.Belkide yazılı ve görsel medyanın ajanslarda bizlere yansıyan siyasetin çirkinleşmesi,masum insanlara yalanlar,iftiralar,isnatlar atılması,herkeslerin herkeslere düşman tavırlar sergilemeleri,bu şekil ajans verileri beni böyle tatsız tuzsuzmu yapıyor?.Yahu ben böyle diyorumda,soruyorum hepinize tadı tuzu olanınız varmı,yoksa sadece benmi böyleyim?.Whatsaptan çok değerli bir dostum"Bu gün en uzun gece olacak" diye mesaj atmış.Diyesiniz tutarmı bilmem;"Şu uzun gecenin gecesi olsam" .Bilipte olmak isteyenlere ve bilmeyenlerin bilgilerine..21/Aralık-2022 Şerafettin Sorkun/İstanbul'dan
Bir şarkı dinlersiniz geçmiş yıllarınızı hatırlatan.O şarkıyla hatırasını yaşayacağınız,tekrar bulacağınızı sandığınız sokaklar yok olmuştur.Şükran Ay'ın her şarkısı Kozan sokaklarını ve sinemalarını gözümde canlandırır.Anılarımı gömdüğüm o kentte belediye otobüsleri ve uzak semtlere gidilen dolmuşlar yoktu o zamanlar.Her yerlere yayan gider,günün yorgunluklarına rağmen hayatımızda olmazsa olmaz olan sinemaların gece matinelerinden de kalmaz muhakkak her akşam sinemaya gider,paramız olmazda giremezsek,yazlık sinemaların apörlelerinden çın çın etrafa yayılan filmin müziklerini ve sesini film bitesiye kadar dinlerdik.Bu tarz biz çocuklar için bir takılma biçimiydi.Seviyorduk sinemaları,film yıldızlarını.Onların bizim dünyamızda farklı ve ayrı bir yerleri vardı.Kozan yaz geceleri yazlık sinemalarla güzeldi.Zaman ne kötü bir mevhum bütün değerler bir bir yok oldu.Selma Güneri'nin Konya/Çumra'da seyrettiğimiz filmlerinde yeni bir yüz olarak karşımıza çıkıvermesi,bizden biri...
Yorumlar
Yorum Gönder