Özgün ve özgür yaşamı cehaletin belirlediği konuma getirdiler.Bu kavramlar öldürülüp iş,aş,gelecek peşinde koşmalara itildi insanlar.Farkındalısızlıklarla günah,haram,ayıp kavramları devreye kendiliğinden giriverip biat toplumuna dönüştürülmelere getirildik.Sonra ayrıştırmalar;Bu ise güç bitimi,mücadele kaybıydı.Sanatsal tüm faaliyetler bir bir öldü,içlerimizde seviler,sevgiler körerdi.Kendimiz dışında canlardan,hayatlardan çoktan uzaklaştık.Artık "Ben" egosu var herkeslerde.Bu gidişlerle nasıl mutlu olunacaksa!!Olunması zorunlu,zorunlu hafif kalır;zaruri insan için mutlu yaşanması,mücadeleler verilmesi,kavgalar edilmesi.Yaşamak için verilen hak,gün yol almadan,vakitler kaybedilmeden iyi seviyelerde olmalı.Çiğnetilmemeli kötü ayakkabılara,ezdirilmemeli üzerlerine atılan adımlarla.Nasıl olunacaksa denilip rıza gösterilmektense bu değerler her bir şeyin üstünde tutulmalı,yaşam devamlarımızda ilk proğramlarımıza alınmalı..28/Kasım-2022 Şerafettin Sorkun/Konya'dan
Bir şarkı dinlersiniz geçmiş yıllarınızı hatırlatan.O şarkıyla hatırasını yaşayacağınız,tekrar bulacağınızı sandığınız sokaklar yok olmuştur.Şükran Ay'ın her şarkısı Kozan sokaklarını ve sinemalarını gözümde canlandırır.Anılarımı gömdüğüm o kentte belediye otobüsleri ve uzak semtlere gidilen dolmuşlar yoktu o zamanlar.Her yerlere yayan gider,günün yorgunluklarına rağmen hayatımızda olmazsa olmaz olan sinemaların gece matinelerinden de kalmaz muhakkak her akşam sinemaya gider,paramız olmazda giremezsek,yazlık sinemaların apörlelerinden çın çın etrafa yayılan filmin müziklerini ve sesini film bitesiye kadar dinlerdik.Bu tarz biz çocuklar için bir takılma biçimiydi.Seviyorduk sinemaları,film yıldızlarını.Onların bizim dünyamızda farklı ve ayrı bir yerleri vardı.Kozan yaz geceleri yazlık sinemalarla güzeldi.Zaman ne kötü bir mevhum bütün değerler bir bir yok oldu.Selma Güneri'nin Konya/Çumra'da seyrettiğimiz filmlerinde yeni bir yüz olarak karşımıza çıkıvermesi,bizden biri...
Yorumlar
Yorum Gönder