Ana içeriğe atla

BİR BAĞ

     Bu sene niyetimde bağ çubukları var.Zamanı değerlendirmem çeşitli alternatifleri doğuruyor.Bu kendime ait düşüncelerimle meydana gelen alternatifler,uğraşmalara dönüşüyor ve bu uğraşlar bana zevk veriyor,vakitler geçirtiyor,iyi vakit geçirmeler de beni mutlu kılıyor.Leziz bir meyve yemişsem onun çekirdeğini atmayıp,önceden aldığım siyah naylon torbalara toprakla hayvan gübresi karıştırıp dolduruyor ve yediğim leziz meyvelerin çekirdeklerini bu naylon torbalara koyarak çimlemeye alıyorum.Çeşit çeşit şekerpare kayısılar,yarma bursa şeftaliler,elmalar,armutlar,erikler ve kabukları narin,çekirdekleri bir tek veya en fazla iki tane olan üzümler,bu sene bu mevzuu ettiğim torbalara doldurulacak.Denemeyi geçen sene yaptım bu sene bir kaç erik,25-26 adet asma,bir kaç adet Malatya kayısısı,bir kaç tane ceviz yetiştirdim.Ekim ayında bunlar bahçeye uykudalarken aktarılıp yağışlar beklenerek gelişmeleri çocuk büyütür gibi takip edilip,kontrol edilecek.

    Kayacık köyümden çıkıp giderken en son Darı yerindeki üzüm bağlarından ayrılışım beni üzüyordu.Bir bağ vardı aklımda hep takılı kalan.Muhakkak bir yerlerde bir bağ kurmalı,bu bağda vakit geçirmeliydim.Zaman ne olursa olsun,hangi yaşta olursanız olun,hiç bir şey geç kalınmışlık olarak nitelenmemeli,hayatın neresinde olursanız olun,sizi etkisi atına alan düşüncelerinizdeki alternatifleri,şartların gerektiği şekilde harekete geçirmelisiniz.Evet bir bağ var kafamda sadece kendim üreterek bir tek salkım üzümünü yemek nasip olmasa bile,meydana getireceğim bir bağ var..05/Eylül-2022 Şerafettin Sorkun/Konya'dan

    

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SELMA GÜNERİ ve LAYIK GÖRÜLEN ONUR ÖDÜLÜ

Bir şarkı dinlersiniz geçmiş yıllarınızı hatırlatan.O şarkıyla hatırasını yaşayacağınız,tekrar bulacağınızı sandığınız sokaklar yok olmuştur.Şükran Ay'ın her şarkısı Kozan sokaklarını ve sinemalarını gözümde canlandırır.Anılarımı gömdüğüm o kentte belediye otobüsleri ve uzak semtlere gidilen dolmuşlar yoktu o zamanlar.Her yerlere yayan gider,günün yorgunluklarına rağmen hayatımızda olmazsa olmaz olan sinemaların gece matinelerinden de kalmaz muhakkak her akşam sinemaya gider,paramız olmazda giremezsek,yazlık sinemaların apörlelerinden çın çın etrafa yayılan filmin müziklerini ve sesini film bitesiye kadar dinlerdik.Bu tarz biz çocuklar için bir takılma biçimiydi.Seviyorduk sinemaları,film yıldızlarını.Onların bizim dünyamızda farklı ve ayrı bir yerleri vardı.Kozan yaz geceleri yazlık sinemalarla güzeldi.Zaman ne kötü bir mevhum bütün değerler bir bir yok oldu.Selma Güneri'nin Konya/Çumra'da seyrettiğimiz filmlerinde yeni bir yüz olarak karşımıza çıkıvermesi,bizden biri...

YAŞADIKÇA

    İnanılmaz doğal güzelliklerin olduğu ağaçlar,dağlar,göller,baharla birlikte yeşeren otların yanı sıra ufukların göğe değiverecekmiş gibi göz eriminize ulaşan,gün batımlarının akşamlara dönüşen zamanları.Kulaklarınızda çın çın pervasızca eksilmeksizin süren ağustos böcekleri ötüşlerine,gökyüzünde  parıldayarak ışıklar saçan yıldızlarda dahil aklınıza gelen gelebilen bir çok güzelliklere,kapalı kapılar ardında kalınan şu günlerde özlemler duyuyorsunuz.Artan nüfuslar,mülteci adı altında ülkeye sokulan ne oldukları belirsiz insan tiplemeleri,evlerde odalarda duvarlar arasında eşyalarla birlikte sıkılmışlıklar sizi bu düşüncelere,doğaya tam teslimiyetlere itiyor.Virüs gösterdiki,aniden çepeçevre baskınlar yaparcasına bizleri sarıvermesi kendimizi hiç yaşamamış gibi hissettirdi.Sanki o kadar yılları bizler eksiltmedik,sanki üzerimizden mevsimler hiç geçmedi,kaç kez geçen sonbaharları,sonbaharlardaki yaprak dökümlerini biz hiç görmedik?.Hiç bitmeyen işlerimizin olduğunu sanı...

DOLU DOLU SEVGİLERİM

     Kendimi çok seviyorum,seviyorumki yaşamı;kendime olan tutkum ve ihtirasımla daha bir başka algılarıma düşürüp,ömrün süren her katresinden ayrı bir zevk duyuyor,mutluluğuma mutluluklar katıyorum.Böyle hazlar alarak meydana gelen oluşum,gezegeni sevmemi gerektiriyor.Yer kürede canlılar var,yaşamın her biri ayrı ayrı renk katıcı  tamamlayıcıları.Onlar olmazsa her şey anlamsız ve varlığımızı devam ettirmemiz mümkün değil.Ya bizler,biz insanlar?.Bizler sizler yani hepimiz,bazılarımız ne düşünür sek düşünelim,nasıl eleştiriler yaparsak yapalım çok harika varlıklarız.Duygularımız var,bu duyguların meydana getirdiği arzularımız,isteklerimiz hatta ve hatta gözyaşları döküp hüzünlenmelerimiz.Ağlamak kadınlara nasıl yakışır.Hüzünlenip gözyaşları dökerken ne kadar güzeller..An olur ağlamalara bile özlemler duyup,köşe bir yere çekilip gözyaşları döktüğümüz zamanlar azmıdır?.Dram filmlerini,acıklı romanları,hüzünleri sevdiğimizden okumaz veya seyretmezmiyiz?.Özlem,hasret dolu...