Ana içeriğe atla

GELECEK


      Ne zaman seslerini duysam fırçayı,tualı,her renkten çeşidinin olduğu boyaları,alet edavat malzemeleri alıp reşimlerini yapmak isterim.Yaban ördeklerinin vak vak diye yükseklerden kanatlar çırparak uçuşlarıyla özgürlüklere doğru gökyüzünde yol alışları bende bunları çağrıştırır.Peki hayatımda hiç resim yaptımmı?Hayır yapmadım ama bu uçuşlarını güzel resim edebileceğime inanıyorum.Yüksekçe bir tepe olmalı bulunduğum yer.Doğanın çırılçıplak doyumsuz göze yansıyan görselini bu tepelerden görmeli kanatlar çırpar uçuşlarla çok iyi özdeşleştirmeli,onlar uçup giderlerken yerinden kımıldamadan duran hareket edemeyip hüzünlenen,bu hüzünlenmelerle yaprakları sararıp yerlere düşen ağaçların görsellerini çok iyi yansıtmalıyım.Karların,boşluk bulup bulut aralarından güneşin vuruşuyla bahara dönen gün dönümlerinde eriyerek süzüle süzüle koyaklardan akmaya başlayan sularını sevdiğim bir şarkının melodisini ama ıslıklayarak ama mırıldanarak fırçalarla canlandırmalı,tabloya dönüştürmeliyim.Gelecek dişidir bu yüzden peşinden gidilir.Erkek olsaydı gidenleri olmaz gelecekte olmazdı.Dizin dizin sıra sıra ilk başta giden sunaların ardı sıra takip eden yeşil başlı gövel ördekler de erkek olanlar dişilerin peşinden geleceğe gidenlerdir.Bir mecburiyettir AŞK,bu mecburiyete zorunluluktur,gönüllülüktür kimse kimseyi zorlamaz.Bitmesi istenmez saatlerin geleceğin ardı sıra gidilirken zamanların.26/Mart-2022 Şerafettin Sorkun/Konya'dan    

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SELMA GÜNERİ ve LAYIK GÖRÜLEN ONUR ÖDÜLÜ

Bir şarkı dinlersiniz geçmiş yıllarınızı hatırlatan.O şarkıyla hatırasını yaşayacağınız,tekrar bulacağınızı sandığınız sokaklar yok olmuştur.Şükran Ay'ın her şarkısı Kozan sokaklarını ve sinemalarını gözümde canlandırır.Anılarımı gömdüğüm o kentte belediye otobüsleri ve uzak semtlere gidilen dolmuşlar yoktu o zamanlar.Her yerlere yayan gider,günün yorgunluklarına rağmen hayatımızda olmazsa olmaz olan sinemaların gece matinelerinden de kalmaz muhakkak her akşam sinemaya gider,paramız olmazda giremezsek,yazlık sinemaların apörlelerinden çın çın etrafa yayılan filmin müziklerini ve sesini film bitesiye kadar dinlerdik.Bu tarz biz çocuklar için bir takılma biçimiydi.Seviyorduk sinemaları,film yıldızlarını.Onların bizim dünyamızda farklı ve ayrı bir yerleri vardı.Kozan yaz geceleri yazlık sinemalarla güzeldi.Zaman ne kötü bir mevhum bütün değerler bir bir yok oldu.Selma Güneri'nin Konya/Çumra'da seyrettiğimiz filmlerinde yeni bir yüz olarak karşımıza çıkıvermesi,bizden biri...

YAŞADIKÇA

    İnanılmaz doğal güzelliklerin olduğu ağaçlar,dağlar,göller,baharla birlikte yeşeren otların yanı sıra ufukların göğe değiverecekmiş gibi göz eriminize ulaşan,gün batımlarının akşamlara dönüşen zamanları.Kulaklarınızda çın çın pervasızca eksilmeksizin süren ağustos böcekleri ötüşlerine,gökyüzünde  parıldayarak ışıklar saçan yıldızlarda dahil aklınıza gelen gelebilen bir çok güzelliklere,kapalı kapılar ardında kalınan şu günlerde özlemler duyuyorsunuz.Artan nüfuslar,mülteci adı altında ülkeye sokulan ne oldukları belirsiz insan tiplemeleri,evlerde odalarda duvarlar arasında eşyalarla birlikte sıkılmışlıklar sizi bu düşüncelere,doğaya tam teslimiyetlere itiyor.Virüs gösterdiki,aniden çepeçevre baskınlar yaparcasına bizleri sarıvermesi kendimizi hiç yaşamamış gibi hissettirdi.Sanki o kadar yılları bizler eksiltmedik,sanki üzerimizden mevsimler hiç geçmedi,kaç kez geçen sonbaharları,sonbaharlardaki yaprak dökümlerini biz hiç görmedik?.Hiç bitmeyen işlerimizin olduğunu sanı...

DOLU DOLU SEVGİLERİM

     Kendimi çok seviyorum,seviyorumki yaşamı;kendime olan tutkum ve ihtirasımla daha bir başka algılarıma düşürüp,ömrün süren her katresinden ayrı bir zevk duyuyor,mutluluğuma mutluluklar katıyorum.Böyle hazlar alarak meydana gelen oluşum,gezegeni sevmemi gerektiriyor.Yer kürede canlılar var,yaşamın her biri ayrı ayrı renk katıcı  tamamlayıcıları.Onlar olmazsa her şey anlamsız ve varlığımızı devam ettirmemiz mümkün değil.Ya bizler,biz insanlar?.Bizler sizler yani hepimiz,bazılarımız ne düşünür sek düşünelim,nasıl eleştiriler yaparsak yapalım çok harika varlıklarız.Duygularımız var,bu duyguların meydana getirdiği arzularımız,isteklerimiz hatta ve hatta gözyaşları döküp hüzünlenmelerimiz.Ağlamak kadınlara nasıl yakışır.Hüzünlenip gözyaşları dökerken ne kadar güzeller..An olur ağlamalara bile özlemler duyup,köşe bir yere çekilip gözyaşları döktüğümüz zamanlar azmıdır?.Dram filmlerini,acıklı romanları,hüzünleri sevdiğimizden okumaz veya seyretmezmiyiz?.Özlem,hasret dolu...