Tatil nedir?ufkunuzun açılıp kendinizi hesaba kitaba aritmetiğe zorlamalara dayalı mecburiyetlere tabii tutmadan elektrik su doğalgaz faturaları ödemeden kesenizede dokunmayacak sizi maddi külfetlere sokmayacak gövde dinlendirmesidir.Nasıl olacak bu?.Size bu tatil esnasında hizmetler edecek yiyecekler içecekler getirecek hazırlayacak yatacak yer temin edecek kişiler olacak.Bu kişiler niye niçin neden yapsınlar bunu?.Hayrına canım hayrına.Neyin hayrınaki,size bu hizmetleri sunmaları nasıl bir hayır olacak,yaptıkları bu hizmetler karşılığında neyin nelerin garantisini vereceksiniz,cennet vaadinizmi var?....Uzun bir sessizlik ve cevap yok ve susuyorsun.Çünkü verecek verilecek bir cevap bulamıyorsun.Çalışmadan emek olmaz.Çalış kazan ve hak et.Asla birilerinin üzerlerine basaraktan alyans yüzük şu bu palavraları atarak yalanlar üreterek namaza oruca durarak cami edebiyatları yaparak ve bilhassa yetim hakkı yiyerek yatıp uzanıp tatil yapma düşünceleri taşıyorsan ve ömrünü öyle sürdürme niyetlerindeysen boynun boğazın altında kalsın.Yediklerin karnında şişsin tuvaletlere gideme,geceleri bölünsün yataklarda dön dur sabahlar olmasın.Yok öyle bir hayat.Böyle bir dünya hukuğun adaletin olduğu bir düzende topluluklarda milletlerde devletlerde asla ve asla mümkün değildir.Böyle bir hayata bu şekil bir imkan ve olanaklar tanınması için öyle bir yalan söyleyeceksinki vatandaş yapın bu yalana inanacak kadar saf aynı zamanda da cahil olacak.Varmı bu anlattığın gibi böyle vatandaş yapısı olan bir ülke?Var ne yazıkki var ve ben böyle bir ülkede yaşamaktayım,sana söylüyorum ama ben bir asalağı çok uzun zamandır eridim bittim ama halâ sırtımda taşıyorum.18/Şubat-2022 Şerafettin Sorkun/Anamur'dan
Bir şarkı dinlersiniz geçmiş yıllarınızı hatırlatan.O şarkıyla hatırasını yaşayacağınız,tekrar bulacağınızı sandığınız sokaklar yok olmuştur.Şükran Ay'ın her şarkısı Kozan sokaklarını ve sinemalarını gözümde canlandırır.Anılarımı gömdüğüm o kentte belediye otobüsleri ve uzak semtlere gidilen dolmuşlar yoktu o zamanlar.Her yerlere yayan gider,günün yorgunluklarına rağmen hayatımızda olmazsa olmaz olan sinemaların gece matinelerinden de kalmaz muhakkak her akşam sinemaya gider,paramız olmazda giremezsek,yazlık sinemaların apörlelerinden çın çın etrafa yayılan filmin müziklerini ve sesini film bitesiye kadar dinlerdik.Bu tarz biz çocuklar için bir takılma biçimiydi.Seviyorduk sinemaları,film yıldızlarını.Onların bizim dünyamızda farklı ve ayrı bir yerleri vardı.Kozan yaz geceleri yazlık sinemalarla güzeldi.Zaman ne kötü bir mevhum bütün değerler bir bir yok oldu.Selma Güneri'nin Konya/Çumra'da seyrettiğimiz filmlerinde yeni bir yüz olarak karşımıza çıkıvermesi,bizden biri...
Yorumlar
Yorum Gönder