Susmaları gerektirir sebepler vardır ağzınızı bıçaklar açmamasına suslar gelir sesiniz soluğunuz kesilir bir tek kelime bile etmez ve artık susar konuşmazsınız.Susmak öfkemidir,susmak küsmekmidir,susmak pısırıklık veya korkaklıkmıdır,susmak bilmemek öğrenememek veya cehaletmidir,susmak gariplik fukaralık kimsesizlikmidir,susku itilmişlik yitmişlik terk edilmişlik hakları ihlal edilmişlik veya kayıplarınızın bir daha sahiplenilemeyecek korkularıyla üzerinize çöker hüzün yığınlarımıdır?Bir sustum pir sustum bu susmamla bazı yasaklar koyup susmama neden olan gerekçelere çıkar tüm yollarıda yörüngemden sil edip bilinmez tenhalar geçit yerlerim yürüyüşlerim gidişlerim dönüşlerim oldu.İşte oldu akşam hava ayazmı ayaz hissedişin seni üşüme ve üşümeme arasında koruyucu etken olarak şartlandırsada yürüyorum sokak aralarında.Bazı evlerin geceye yansıyan bacalardan çıkan kömür kokularını burnumu keskin yakışlarıyla duyuyorum.Bu kokular sistemin fakir fukara olarak listeler yapıp dağıtılan evlerin bacalarından geliyor.Fakir fukarayı sistem yaratıyor o sistemin başında durmak için kömür dağıtarak kendi de seçim zamanı onun oyuyla yaşamak için dağıttığı kömürlerin diyeti olarak sandıktan kendisini çıkarmasını istiyor.İçim soğuktanmı bilmem sebepsiz sokaklarda yürüyüşlerimdenmi her ne ise suslar içinde yürüyor bir eziklik duyuyorum.Bu ezikliğe neden ne?özlediklerimmi var onların hasretlerimi buna neden?.Kimbilir!belkide ve yürüyorum gecenin içinde ayak seslerimin haricinde suslar içinde..22/Şubat-2022 Şerafettin Sorkun
Bir şarkı dinlersiniz geçmiş yıllarınızı hatırlatan.O şarkıyla hatırasını yaşayacağınız,tekrar bulacağınızı sandığınız sokaklar yok olmuştur.Şükran Ay'ın her şarkısı Kozan sokaklarını ve sinemalarını gözümde canlandırır.Anılarımı gömdüğüm o kentte belediye otobüsleri ve uzak semtlere gidilen dolmuşlar yoktu o zamanlar.Her yerlere yayan gider,günün yorgunluklarına rağmen hayatımızda olmazsa olmaz olan sinemaların gece matinelerinden de kalmaz muhakkak her akşam sinemaya gider,paramız olmazda giremezsek,yazlık sinemaların apörlelerinden çın çın etrafa yayılan filmin müziklerini ve sesini film bitesiye kadar dinlerdik.Bu tarz biz çocuklar için bir takılma biçimiydi.Seviyorduk sinemaları,film yıldızlarını.Onların bizim dünyamızda farklı ve ayrı bir yerleri vardı.Kozan yaz geceleri yazlık sinemalarla güzeldi.Zaman ne kötü bir mevhum bütün değerler bir bir yok oldu.Selma Güneri'nin Konya/Çumra'da seyrettiğimiz filmlerinde yeni bir yüz olarak karşımıza çıkıvermesi,bizden biri...
Yorumlar
Yorum Gönder