Ana içeriğe atla

SULAR İNSİN


     Anamur'da yağmurlar var,göklerden gürültüler geliyor,şimşekler çakıyor ve bardaktan boşalırcasına yer küreye sular iniyor.Ağaçlardaki,topraktaki bu yağışlarla oluşan ıslaklıklar yunmuş,yıkanmış yansıyışlarıyla yüzümü güldürüyor.Bizim yani Dünya'da akıllı varlık egemen güç olan,hakimiyeti elindet utan,her bir şeyi kendisi için yaratıldığı görüş ve düşüncesini taşıyan ve bu düşünceye körü körüne inanan bizler,insanlar olarak batırmadık,kirletmedik 1 cm2 lik yer bırakmadık.Denizler,dağlar,göller yer kürede bir cm2.lik görsele yansıyan alan,her taraf ama plastikler,ama kimyasal artıklar,ama çer-çöp,ama rahat edeceğiz sanrılarıyla bindiğimiz araçlardan çıkan karbomonoksit gazlarıyla kirletilmekte.İnsan denen bizler haris ruhlarımızın doyulmazlıkları yüzünden gezegeni talan ettik,yani açık bir deyimle dünyayı yaşanmaz kılıp içine ettik.Konya'da İstanbul'da eşle dostla görüşmelerimde ve haberlerden duyuşlarımda hemen hemen her yerde yağış,her yerde kar var.Evet 70 li yıllarda müziğin hakim olup gerilerdeki yaşadıklarımızı bilen ve şimdiki yaşamında içinde olan biri olarak,hakikaten rüya gibi yıllarda bulunmuş,bu yıllarla kıyaslayacak olursak şimdiki senelerin kötülükleriyle,güvensizlikleriyle bizim kuşak çok güzel yıllar geçirmişiz diyebilirim.Söylediğim yıllarda ülkemize gelip Türkçe söylediği "Her yerde kar var" şarkısıyla Adamo aklıma geliyor.İz bırakıp unutulmayan bu şarkının başlayış dizelerini aşağı alıyorum.

"Her yerde kar var,kalbim senin bu gece.Belki gelirsin sen,bakarken pencereden.Gözler yalnız özler karda senden izler".

      Susuz kalmış topraklar,çölleşmeye yüz tutan tarlalar,dağlar,tepeler,koyaklar,dereler,göller,nehirler bu yağışlarla hayat bulacak.Yatakları kuruyan göllerimizin,nehirlerimizin baharla birlikte canlanışlarını göreceğiz.Ülkemizden göçüp giden yaban kazlarını,yaban ördeklerini,flamingoları,allı turnaları yeni baştan kendilerine has ötüşleriyle gökyüzünden görebilecek,seslerini duyabileceğiz.Denizlerde,göllerde balıklar çoğalacakBelki virüs denilen bu illet de,yağışlarla son bulup,yok olup gidecek ve ağzımızın tadı gelecek.Anamur da gün çekilip,karanlığa yol alırken,dışarda gök gürlemeleri ve yağışlar var.Bu yağışlarla içim içime sığmayacak sevinçler taşıyarak gün pazar olmasıyla da keyifle evde tv.de spor müsabakaları izliyorum.19/Aralık-2021 Şerafettin Sorkun/Anamur'dan saat 19,00 sıraları

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SELMA GÜNERİ ve LAYIK GÖRÜLEN ONUR ÖDÜLÜ

Bir şarkı dinlersiniz geçmiş yıllarınızı hatırlatan.O şarkıyla hatırasını yaşayacağınız,tekrar bulacağınızı sandığınız sokaklar yok olmuştur.Şükran Ay'ın her şarkısı Kozan sokaklarını ve sinemalarını gözümde canlandırır.Anılarımı gömdüğüm o kentte belediye otobüsleri ve uzak semtlere gidilen dolmuşlar yoktu o zamanlar.Her yerlere yayan gider,günün yorgunluklarına rağmen hayatımızda olmazsa olmaz olan sinemaların gece matinelerinden de kalmaz muhakkak her akşam sinemaya gider,paramız olmazda giremezsek,yazlık sinemaların apörlelerinden çın çın etrafa yayılan filmin müziklerini ve sesini film bitesiye kadar dinlerdik.Bu tarz biz çocuklar için bir takılma biçimiydi.Seviyorduk sinemaları,film yıldızlarını.Onların bizim dünyamızda farklı ve ayrı bir yerleri vardı.Kozan yaz geceleri yazlık sinemalarla güzeldi.Zaman ne kötü bir mevhum bütün değerler bir bir yok oldu.Selma Güneri'nin Konya/Çumra'da seyrettiğimiz filmlerinde yeni bir yüz olarak karşımıza çıkıvermesi,bizden biri...

YAŞADIKÇA

    İnanılmaz doğal güzelliklerin olduğu ağaçlar,dağlar,göller,baharla birlikte yeşeren otların yanı sıra ufukların göğe değiverecekmiş gibi göz eriminize ulaşan,gün batımlarının akşamlara dönüşen zamanları.Kulaklarınızda çın çın pervasızca eksilmeksizin süren ağustos böcekleri ötüşlerine,gökyüzünde  parıldayarak ışıklar saçan yıldızlarda dahil aklınıza gelen gelebilen bir çok güzelliklere,kapalı kapılar ardında kalınan şu günlerde özlemler duyuyorsunuz.Artan nüfuslar,mülteci adı altında ülkeye sokulan ne oldukları belirsiz insan tiplemeleri,evlerde odalarda duvarlar arasında eşyalarla birlikte sıkılmışlıklar sizi bu düşüncelere,doğaya tam teslimiyetlere itiyor.Virüs gösterdiki,aniden çepeçevre baskınlar yaparcasına bizleri sarıvermesi kendimizi hiç yaşamamış gibi hissettirdi.Sanki o kadar yılları bizler eksiltmedik,sanki üzerimizden mevsimler hiç geçmedi,kaç kez geçen sonbaharları,sonbaharlardaki yaprak dökümlerini biz hiç görmedik?.Hiç bitmeyen işlerimizin olduğunu sanı...

DOLU DOLU SEVGİLERİM

     Kendimi çok seviyorum,seviyorumki yaşamı;kendime olan tutkum ve ihtirasımla daha bir başka algılarıma düşürüp,ömrün süren her katresinden ayrı bir zevk duyuyor,mutluluğuma mutluluklar katıyorum.Böyle hazlar alarak meydana gelen oluşum,gezegeni sevmemi gerektiriyor.Yer kürede canlılar var,yaşamın her biri ayrı ayrı renk katıcı  tamamlayıcıları.Onlar olmazsa her şey anlamsız ve varlığımızı devam ettirmemiz mümkün değil.Ya bizler,biz insanlar?.Bizler sizler yani hepimiz,bazılarımız ne düşünür sek düşünelim,nasıl eleştiriler yaparsak yapalım çok harika varlıklarız.Duygularımız var,bu duyguların meydana getirdiği arzularımız,isteklerimiz hatta ve hatta gözyaşları döküp hüzünlenmelerimiz.Ağlamak kadınlara nasıl yakışır.Hüzünlenip gözyaşları dökerken ne kadar güzeller..An olur ağlamalara bile özlemler duyup,köşe bir yere çekilip gözyaşları döktüğümüz zamanlar azmıdır?.Dram filmlerini,acıklı romanları,hüzünleri sevdiğimizden okumaz veya seyretmezmiyiz?.Özlem,hasret dolu...