Ana içeriğe atla

DİLESEM SENİ AKDENİZ




      Kafanızdan bir yerlere göç edip oralarda yaşama düşlermisiniz,oralarda gittiğiniz yerlerde daha farklı yaşayabileceğiniz düşüncelerini sık sık aklınızdan geçirirmisiniz,gitmeler tutarmı kimi kimi rıhtımdan bir gemiye binip yavaş yavaş kıyılardan uzaklaşarak?.Çıkın bulunduğunuz yerden yollara.Atla,eşekle yada yayan yapıldak.Kayan yıldız nova olmasın takip ettiğiniz.Şimale doğruda ayaklarınız yönlenmesin.Yönünüz Cenup olsun.Güneyde ılık rüzgarlar eser,üşümeleriniz tutmaz,içinizden gittiğim bu yerlerde sürdürülecek mutsuzluklarla dolu zamanlarmı geçireceğim düşünce ve korkularını çekmezsiniz.Yokluklar,muhtaçlıklar olmaz,uykularınızda örtülecek yorganlara gerek yoktur,soğuklarda üşümelere,ayaz gecelerde sığınacak çelen altları aramaz,yıldızlı gecelerin seyriyle geçecek ömrünüzde,beyaz köpüklü dalgaları,mavi atlas görüntüsüyle Akdeniz size bir teminat bir güvencedir.Durun burada,demir atın.Bu şehir sizin şehriniz,ayaklarızın alışık olduğu bu sokaklar sizin sokaklarınız,gördüğünüz görebileceğiniz tüm bu yerler sizin yerleriniz.Sizi esen rüzgarlar sürükleyip dağ,tepe,bayır aşırıp ulaştırsın,serpişip düşen su damlacıkları,yollar batık yerler çamur dinlemeyip bir saman çöpü götürür gibi alıp götürsün,Vazgeçmeyin bu gitmelerden ve bu gitmeleri istemelerinizden.Çocukken sanki bir şeyler yapacaklar,beni yeyip yutacaklarmış gibi korkular çektiğim,öpmeyi çok istediğim kızlar geliyor aklıma.Gelmesinlermi?Öpmedimki sadece öpmeyi istediğim dedim.Gelmesin,aklından bile geçmesin ve öyleyse ver kendini şiire gazele yaban ördekleri gibi süzül kanat çırp gökyüzüne.Onu sen ellerin olsun diyemi sevdin.                                             
Mevsim Sonbahar,aylardan Kasım sene 2021 geçen günlerle ayazlar hissediliyor ve yaklaşıyoruz Kış mevsimine.Dün gibi çekip gitti Yaz raylar üstünde dizili katarların geçip gidişlerini yansıtır görseller gibi.Eskilerde yaşadığımız o çok sevdiğimiz bağ bozumları yaşayamıyoruz artık Güz gelişlerinde.Çarpık kabuslar gibi hayatlarımız 2022 senesine doğru yol aldığımız şu günlerde kıskaçlara alınıp mengenelerle sıkılır gibi sıkıştırıldıkça sıkıştırılmaktayız.Mektepleri sildiler eğitim laçkalaştı öğrenciler,gençler geleceklerinden endişeliler.Karanlığa adım attı tüm okullar,tek tek imam hatipleştirildiler.Cennete gitmek isteyenlerin cehenneme çevirdikleri bir Dünya'ya dönüştük.Anamur'da gezilere,yürüyüşlere çıktığım bahçelik alanlara giderken yollarda kuş ölülerine rastlamaktayım.Aynı kuş ölülerine geçen senede rastlamış ve niye öldükleri üzerine kafamda düşünceler üretmiş bir sonuca varamamıştım.Kuşlar tarım ilaçlarından zehirlenerek ölüyorlar.İnsan yapıları onlara yaşam alanı tanımayıp her şeyleri kendi kontrol altına alıp,sahiplendi.Vay bahçesine bağına bostanına girene.İşte görülüyor girenler ölüyorlar.Yürüyüş yolumda iki köpek çıkar önüme biri yavru.Sevilmek okşanmak isterler.Yavru olan pek bir tatlı sevmelere doyamazsınız.Bulunduğu bölgede kazlar var.Sürü olarak yoldan veya yanından geçerlerken sık sık rastlıyor görüyorum.Aklı çıkıyor kazlardan,korkuyor,kaçıyor,pusuyor ama beni görüncede onları hiçe sayıp,bana koşup,sahiplenilmek istiyor.Ayak üstü bu yol güzergahında onu seviyor okşuyor sonra "Gelme burada yerinde yurdunda kal" diyorum eve doğru yürüyüşü tamamlamak için yol alıyorum,onun sahipleri var.Muz üretimi fazlalığıyla ve rantının da iyi olması bu kentin seralarla kaplanıp naylon kent görünümüne dönüşmesine neden oldu.Neredeyse naylon seralarla kaplanmayan alan kalmadı.Haftada 2 kğ.muzda ben tüketiyorum.Akdenizin bu şirin beldesi aklınıza gelen bir sürü canlıya yaşam alanı olmuş.Ağaçlar,otlar,çiçekler doğanın tamamlayıcıları olarak suları bol bu kentte bezek bezek bezenmiş gözlerinizin önünde sizlere sunulmuş öylece durmaktalar.Tutun bir yerlerinden yada yerleşin bir bölgesine.Siz,dağ,deniz yeşil işte oluştu zevk alacağınız hoşunuza giden birliktelik.Akdeniz canım Akdeniz sana bu yemyeşil tepelerden baksam,seni hep sere serpe,eşsiz maviliğinle,gök kubbenin maviliğiyle karşılıklı bir birinize sevdalı duruşlarınız ve her çeşit kuş görselleriyle gözlerimin önünde dilesem.21/Kasım-2021 Şerafettin Sorkun/Anamur'dan

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SELMA GÜNERİ ve LAYIK GÖRÜLEN ONUR ÖDÜLÜ

Bir şarkı dinlersiniz geçmiş yıllarınızı hatırlatan.O şarkıyla hatırasını yaşayacağınız,tekrar bulacağınızı sandığınız sokaklar yok olmuştur.Şükran Ay'ın her şarkısı Kozan sokaklarını ve sinemalarını gözümde canlandırır.Anılarımı gömdüğüm o kentte belediye otobüsleri ve uzak semtlere gidilen dolmuşlar yoktu o zamanlar.Her yerlere yayan gider,günün yorgunluklarına rağmen hayatımızda olmazsa olmaz olan sinemaların gece matinelerinden de kalmaz muhakkak her akşam sinemaya gider,paramız olmazda giremezsek,yazlık sinemaların apörlelerinden çın çın etrafa yayılan filmin müziklerini ve sesini film bitesiye kadar dinlerdik.Bu tarz biz çocuklar için bir takılma biçimiydi.Seviyorduk sinemaları,film yıldızlarını.Onların bizim dünyamızda farklı ve ayrı bir yerleri vardı.Kozan yaz geceleri yazlık sinemalarla güzeldi.Zaman ne kötü bir mevhum bütün değerler bir bir yok oldu.Selma Güneri'nin Konya/Çumra'da seyrettiğimiz filmlerinde yeni bir yüz olarak karşımıza çıkıvermesi,bizden biri...

YAŞADIKÇA

    İnanılmaz doğal güzelliklerin olduğu ağaçlar,dağlar,göller,baharla birlikte yeşeren otların yanı sıra ufukların göğe değiverecekmiş gibi göz eriminize ulaşan,gün batımlarının akşamlara dönüşen zamanları.Kulaklarınızda çın çın pervasızca eksilmeksizin süren ağustos böcekleri ötüşlerine,gökyüzünde  parıldayarak ışıklar saçan yıldızlarda dahil aklınıza gelen gelebilen bir çok güzelliklere,kapalı kapılar ardında kalınan şu günlerde özlemler duyuyorsunuz.Artan nüfuslar,mülteci adı altında ülkeye sokulan ne oldukları belirsiz insan tiplemeleri,evlerde odalarda duvarlar arasında eşyalarla birlikte sıkılmışlıklar sizi bu düşüncelere,doğaya tam teslimiyetlere itiyor.Virüs gösterdiki,aniden çepeçevre baskınlar yaparcasına bizleri sarıvermesi kendimizi hiç yaşamamış gibi hissettirdi.Sanki o kadar yılları bizler eksiltmedik,sanki üzerimizden mevsimler hiç geçmedi,kaç kez geçen sonbaharları,sonbaharlardaki yaprak dökümlerini biz hiç görmedik?.Hiç bitmeyen işlerimizin olduğunu sanı...

DOLU DOLU SEVGİLERİM

     Kendimi çok seviyorum,seviyorumki yaşamı;kendime olan tutkum ve ihtirasımla daha bir başka algılarıma düşürüp,ömrün süren her katresinden ayrı bir zevk duyuyor,mutluluğuma mutluluklar katıyorum.Böyle hazlar alarak meydana gelen oluşum,gezegeni sevmemi gerektiriyor.Yer kürede canlılar var,yaşamın her biri ayrı ayrı renk katıcı  tamamlayıcıları.Onlar olmazsa her şey anlamsız ve varlığımızı devam ettirmemiz mümkün değil.Ya bizler,biz insanlar?.Bizler sizler yani hepimiz,bazılarımız ne düşünür sek düşünelim,nasıl eleştiriler yaparsak yapalım çok harika varlıklarız.Duygularımız var,bu duyguların meydana getirdiği arzularımız,isteklerimiz hatta ve hatta gözyaşları döküp hüzünlenmelerimiz.Ağlamak kadınlara nasıl yakışır.Hüzünlenip gözyaşları dökerken ne kadar güzeller..An olur ağlamalara bile özlemler duyup,köşe bir yere çekilip gözyaşları döktüğümüz zamanlar azmıdır?.Dram filmlerini,acıklı romanları,hüzünleri sevdiğimizden okumaz veya seyretmezmiyiz?.Özlem,hasret dolu...