Öyle bir yerde yaşadımki adı Bozkır,Konya Bozkır.Kış günlerinin har ateşlerin pekmez kazanları kaynatılırken odunlar atılıp çoğaltılmalarıyla yanışları gibi Tanrı'nın cömertliğinin fazla olup,bol bol göklerden yağışlar indirdiği o geçmiş senelerde mevsim kış'sa görebildiğiniz tüm menzil bembeyaz karlarla kaplanır,güz ve bahar yağmurları toprakların suya doyumsuzluklarını,hasretliklerini bilir,sicimler misali yağışlarla her taraflar ıslanırdı.Bozkır'ın bu yağışlarla geçen mevsimlerinde yaşayan biz şanslı çocuklar,evlere girmez yağan yağmursa çelen altlarındaki dumru yerlere siner,karsa tepelerden yatıp yuvarlanmalardan tutunda kaymalara,kar topu oyunlarınıyla alabildiğince özgür bağırıklarımızın yeri göğü inletip sardığı zamanları yaşarken bu anların bitmelerine doyamazdık.O kentte,o yıllarda;kent kültürüne yabancı köyden gelen ve kentin her sokağını öğrenmeye tanımaya,dağlarına,o çok sevdiğim Arıkarası dediğimiz bahçelerinde kaybolmalara alışkın,camız çayırında yemyeşil Allah vergisi çimenlerin üstünde çarşamba çayının suları şırıl şırıl akarken kulaklarıma gelen su seslerinden musuki sesleri duymuşcasına zevkler alan küçücük bir çocuktum.Mahallemiz Sonyaz ve evimizin olduğu yer şimdilerde imarla yok edilip o zamanlarda Çat(Çağlayan),Dere,Sorkun kasabaları ve Seydişehir yol ayrımı olan çatalın üstüne denk gelecek yerde yukarıda bir kaç komşu evleriyle yan yana sıralanmış tepe üzerindeydi.Biz o tepelerden aşağılardaki Bozkır'ın bu beldesinin en fazla doğaya tutkulu yemyeşil örtülerini gören yaşayanlarıydık.İster Bozkır'da yaşayan,ister İstanbul'unda,Almanya'larında,gezegenin en ücralarında diyar-ı gurbetlerde olupta nefes alıp veren Bozkır'lı;aşağıda dizeleri yazılı "Aslan Mustafam" yöremize mahsus türküsünü duyarda,köçek oynamak istemez,tüyleri diken diken olarak hüzünlere gark olmaz?Bozkır'da camız çayırında top koşturup futbolculuk kanına karışan hangi çocuk Bozkır Gençler Birliği spor kulübünde futbolcu olup karlarla bembeyaz,baharla yeşilliklere bürünen kentin doğası sembolüyle oluşan yeşil-beyaz renkli formayı giyerek futbol oynamak istemez?.Bozkır'lının içinde sevdalar vardır,tutkuları ummanlardan büyük,dağlardan yüce,garibana,yoksula kıyamamazlığı kuş kanat çırpışları kadar masum,insafı yağmurlar kadar çoktur.İşte böyleydi Mustafa Kozağaç.O Aslan Mustafasıydı Bozkır'ın.Küçükle küçük,büyükle büyük,hümanistliği insan sevgisi fazla demek küçük kalır,fazlalardan çok öteydi.Güz yağmurlarının geçişleri,kuzey rüzgarlarının vu vu diye esişlerine benzer doğa oluşları gibi aktı gitti Mustafa Bozkır'dan.Sevenlerinin yüreklerini ezim ezim edip bir daha gelmemecesine.Ama her akla geldikçe buruk bir tebessümle hatırlanacak Bozkır'ın altın çocuğu Aslan Mustafa sen kalbimizde güzel bir yer işgal ettin çok sevildin ve yokluğunla eksiklikler duyulacak bir değer olarak hep hatırlanacaksın.Bozkır'da rahat uyu,toprağın bol olsun Sevgili Arkadaşım..15/Ekim-2021 Şerafettin Sorkun/Konya'dan
Öyle bir yerde yaşadımki adı Bozkır,Konya Bozkır.Kış günlerinin har ateşlerin pekmez kazanları kaynatılırken odunlar atılıp çoğaltılmalarıyla yanışları gibi Tanrı'nın cömertliğinin fazla olup,bol bol göklerden yağışlar indirdiği o geçmiş senelerde mevsim kış'sa görebildiğiniz tüm menzil bembeyaz karlarla kaplanır,güz ve bahar yağmurları toprakların suya doyumsuzluklarını,hasretliklerini bilir,sicimler misali yağışlarla her taraflar ıslanırdı.Bozkır'ın bu yağışlarla geçen mevsimlerinde yaşayan biz şanslı çocuklar,evlere girmez yağan yağmursa çelen altlarındaki dumru yerlere siner,karsa tepelerden yatıp yuvarlanmalardan tutunda kaymalara,kar topu oyunlarınıyla alabildiğince özgür bağırıklarımızın yeri göğü inletip sardığı zamanları yaşarken bu anların bitmelerine doyamazdık.O kentte,o yıllarda;kent kültürüne yabancı köyden gelen ve kentin her sokağını öğrenmeye tanımaya,dağlarına,o çok sevdiğim Arıkarası dediğimiz bahçelerinde kaybolmalara alışkın,camız çayırında yemyeşil Allah vergisi çimenlerin üstünde çarşamba çayının suları şırıl şırıl akarken kulaklarıma gelen su seslerinden musuki sesleri duymuşcasına zevkler alan küçücük bir çocuktum.Mahallemiz Sonyaz ve evimizin olduğu yer şimdilerde imarla yok edilip o zamanlarda Çat(Çağlayan),Dere,Sorkun kasabaları ve Seydişehir yol ayrımı olan çatalın üstüne denk gelecek yerde yukarıda bir kaç komşu evleriyle yan yana sıralanmış tepe üzerindeydi.Biz o tepelerden aşağılardaki Bozkır'ın bu beldesinin en fazla doğaya tutkulu yemyeşil örtülerini gören yaşayanlarıydık.İster Bozkır'da yaşayan,ister İstanbul'unda,Almanya'larında,gezegenin en ücralarında diyar-ı gurbetlerde olupta nefes alıp veren Bozkır'lı;aşağıda dizeleri yazılı "Aslan Mustafam" yöremize mahsus türküsünü duyarda,köçek oynamak istemez,tüyleri diken diken olarak hüzünlere gark olmaz?Bozkır'da camız çayırında top koşturup futbolculuk kanına karışan hangi çocuk Bozkır Gençler Birliği spor kulübünde futbolcu olup karlarla bembeyaz,baharla yeşilliklere bürünen kentin doğası sembolüyle oluşan yeşil-beyaz renkli formayı giyerek futbol oynamak istemez?.Bozkır'lının içinde sevdalar vardır,tutkuları ummanlardan büyük,dağlardan yüce,garibana,yoksula kıyamamazlığı kuş kanat çırpışları kadar masum,insafı yağmurlar kadar çoktur.İşte böyleydi Mustafa Kozağaç.O Aslan Mustafasıydı Bozkır'ın.Küçükle küçük,büyükle büyük,hümanistliği insan sevgisi fazla demek küçük kalır,fazlalardan çok öteydi.Güz yağmurlarının geçişleri,kuzey rüzgarlarının vu vu diye esişlerine benzer doğa oluşları gibi aktı gitti Mustafa Bozkır'dan.Sevenlerinin yüreklerini ezim ezim edip bir daha gelmemecesine.Ama her akla geldikçe buruk bir tebessümle hatırlanacak Bozkır'ın altın çocuğu Aslan Mustafa sen kalbimizde güzel bir yer işgal ettin çok sevildin ve yokluğunla eksiklikler duyulacak bir değer olarak hep hatırlanacaksın.Bozkır'da rahat uyu,toprağın bol olsun Sevgili Arkadaşım..15/Ekim-2021 Şerafettin Sorkun/Konya'dan
Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun. Resmini gördüğümde inan çok üzülüyorum.Çok erken gitti.Sevenlerini yaktı . Rahmetli Çetin 'eBozkır incelemiş geçmiş en iyifutbolcusu diye kızdırirdı.Buna Maradonu da dahil derdi.Mekanı cennet osun
YanıtlaSil.gitti.Rahmetli Çetin'e .