Ana içeriğe atla

BOŞ GEÇ


Saatlerce kulaklıkları takıp müzik dinlenirmi?Dinliyorum ve rahatlıyorum.Aklınıza gelen,gelebilecek olan her tür müzikle dış dünyaya kapanıp saatlerce oyalanıyorum.Heveslerimiz kırıldı,ne yürümemiz tutuyor nede bir yerlerde kalmışlıklarda,oturmalarımızda gönlümüzü ferah tutarak geçirdiğimiz zamanlar var.Buna neden ne?Dünya'nın rengini değiştirip yaşanmaz kılıp sömürüye dönüştürenler var ve bunlar yılgınlıklara,nefretlere,can sıkıntılarına ve isteksizliklere neden oluyor.Eskiden bu kadar çalmalar,hırsızlıklar,devlet malını yutmalar oluyormuydu?belki oluyordu da evlere görsel medya girmediğinden farkında olmuyorduk.Caddelerde,sokaklarda yürünebilecek gibi değil.Araba araba her tarafta göz açıp kapamalarla gözlerinizin önlerinde beliren bir sürü model model araba.Bu yetmedi bir o kadarda park yerleri arabalarla dolu.Sokakların kaldırım kenarlarında ve hatta kaldırımlarda arabalar arabalar insanlara nerdeyse adım atacak yer yok.

    Genelde Konya'da bulunduğum zamanlarda Meram Yeni Yol üzeri Meram Belediyesi kontrol ve sahipliğindeki Et Balık Kurumu futbol takımı sporcularından(Bu kurum kapandı haliyle bu kurumun takımıda şimdilerde yok)Mustafa Metin'in işlettiği halı sahada takılıyorum.Mustafa Metin bir kaç yıllık mazisi olan Karakartallar Spor kulübününde başkanı.Kuruluşlarının fazla mazisi olmamasına rağmen Konya'da yaş gruplarına ayrılan bir kaç takımlarında üst üste elde ettikleri Konya ve Türkiye şampiyonlukları var.6-8,8-10,10-12,12-14,14-16,16-18 takımları olduğu gibi birde A takımları var.Ayrı ayrı hocalar eşliğinde bu takımlar idman için belirlenmiş saatlerde çalıştırılıyorlar ve maçlara çıkıp başarılarına başarılar katıyorlar.Halı saha yanındaki kulüp odalarında şampiyonluk kupaları dolu.

    Küçük takımların çalışmaları genelde halı sahada ve okullarının tatil zamanında olmakta bu çocukların idmanlarına ebeveynleride iştirak ettiğinden halı sahanın olduğu yer bir karnaval alanına bürünmektedir.Onları izlemek çok keyifli.Top sürüşleri hocalarının gösterdikleri hareketleri çok çabuk kavramaları birbirlerine televizyondan izledikleri maçlardaki futbolcuların taklitçiliğini yaparak çalımlar atmaları keyif almama neden olup beni buraya bağlamaktadır. Mustafa Medtin'in birde burada meşrubat su vs.gibi ürünleri sattığı büfesi bulunmakta.Buraya bir birlerimizin burada takıldığını bilen duyan haber alan arkadaşlar gelir,burada buluşur tavla maçlarından tutunda eski futbol müsabakaları yaptığımız günlerden konuşuruz.O günleri anlatmak birbirimize bazı eski olayları anımsatmak evet hatırladım deyip geçmişte yersiz veya yerinde bulduğumuz davranışlarımızı akıllarımıza getirip kahkahalar atmak şimdilerde kötüye giden ülke çarklarının dönüşlerinde ve bu çarkı çeviren kişilere artan öfkelerde bir nebzede olsa moral olup üzüntülerimizi hafifletmektedir.

    Sair zamanlarda yürümek ve genelde Meram tepelerine doğru yol almak sevdiğim en güzel vakit geçirmelerim.Pazar görmek bende ayrı bir tutku.Mevsimine göre çeşitli sebzelerin ve meyvelerin olduğu çarşamba ve cuma günlerinde evin gereksinmeleri olan ihtiyaçları gidermek için semtimizde kurulan pazarlara çıkarım.Şu sıralar pazar alışverişleri el yakmakta bir pazar alışverişi o da tamamen tam bir pazar görme değil almasam yemesemde olur deyip bazı ihtiyaçlardan vazgeçme düşüncesinde olsanız bile bütçenizin dengesini bozacak büyüklükte rakamlar tutmaktadır.

    Adına KİT kuruluşları dediğimiz devlet kurumları halka zarar ediyor diye lanse edilip özelleştirip satılarak bir bir elden çıkarıldı.Bu kurumları işletenler yaptıkları hizmetleri sizlere kat kat canınızı yakacak sizi neredeyse kuru soğanlara bulgur pilavlara muhtaç edecek fiyatlarla faturalarınızın tutarlarını kendi ceplerine aktarmaktadırlar.Bu kurumlara paralar ödeyip satın almıyorlar satıldı denilen kişilere ödenen paralar yine gariban vatandaşların paraları.Halkın paralarıyla halkın bankalarından çok kolay krediler alarak bazı özel kişilere devirleriyle bu devir alan kişilerin hiç durmaz engellenemez önlenemez yaptıkları kat kat zamlarla faturalarınız kabardıkça kabarık geliyor.Bunları kim satıyor?sandıklara gidip oy verdiklerimiz.Haydi indirelim o zaman oy veripte seçtiklerimizi ve bu kurumları yeniden devletleştirelim,vatandaşların hizmetlerine sunalım.İndirilimezler,her seçilen kendini bazı yasalarla garantiye alıyor.Bunları indirmek için tek yürek,tek düşüncede vatandaş yapısı olması lazım.Öyle bir vatandaş yapısı da bizim ülkede yok.O yetmedi birde bizim vatandaş yapımıza uygun kültürden fenden yoksun vatandaş yapılarıyla ülkeyi doldurduk onlarıda besleyip semirtiyor çoğaldıkça çoğaltıyoruz.Bunlara harcanan paraların 60-70 milyar dolarları aştığını belirtiyor uzmanlar.Yahu diyorum biz oy verirken bir yerde yanlışmı yapıyoruz,hangi düşünce bizi yanlış ata oynattırıyor?.Evet yanlış ata oynuyoruz gibime geliyor ve oynadığımız at devamlı bize çifteler atıyor.

    Boş geç Şerafettin diyorum boş geç.Sen git müzik dinle,yürüyüşler yap,bunları yaparken türküler söyle.Zaman öğretir ve belkide zaman daha bunları öğrenmeye yeteri olan konumlarda değil.Harmanların beldenatlarla,yabalarla,dirgenlerle,dövenlerle sürülerek yapıldığı,ekinlerin oraklarla biçildiği evrelerden gelen ve ben bunları gören bir şahsiyet olarak insanımız o zamanlarda da yokluklar içindeydi ama yarınlarından,geleceğinden bu kadar şu günlerdeki gibi umutsuz değil ve suratlarıda asık hiç değildi.Eve geldim oturdum evimdeki o çok sevdiğim köşeye bu satırları yazarken kulağımdaki kulaklıkta Dalida'yı dinliyorum.Ahh Dalida kadife sesinle etkileyici büyüleyicisin ve kötü zamanları bana unutturuyorsun.Boş geç Şerafettin boş geç..16/Ekim-2021 Şerafettin Sorkun/Konya'dan

   

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SELMA GÜNERİ ve LAYIK GÖRÜLEN ONUR ÖDÜLÜ

Bir şarkı dinlersiniz geçmiş yıllarınızı hatırlatan.O şarkıyla hatırasını yaşayacağınız,tekrar bulacağınızı sandığınız sokaklar yok olmuştur.Şükran Ay'ın her şarkısı Kozan sokaklarını ve sinemalarını gözümde canlandırır.Anılarımı gömdüğüm o kentte belediye otobüsleri ve uzak semtlere gidilen dolmuşlar yoktu o zamanlar.Her yerlere yayan gider,günün yorgunluklarına rağmen hayatımızda olmazsa olmaz olan sinemaların gece matinelerinden de kalmaz muhakkak her akşam sinemaya gider,paramız olmazda giremezsek,yazlık sinemaların apörlelerinden çın çın etrafa yayılan filmin müziklerini ve sesini film bitesiye kadar dinlerdik.Bu tarz biz çocuklar için bir takılma biçimiydi.Seviyorduk sinemaları,film yıldızlarını.Onların bizim dünyamızda farklı ve ayrı bir yerleri vardı.Kozan yaz geceleri yazlık sinemalarla güzeldi.Zaman ne kötü bir mevhum bütün değerler bir bir yok oldu.Selma Güneri'nin Konya/Çumra'da seyrettiğimiz filmlerinde yeni bir yüz olarak karşımıza çıkıvermesi,bizden biri...

YAŞADIKÇA

    İnanılmaz doğal güzelliklerin olduğu ağaçlar,dağlar,göller,baharla birlikte yeşeren otların yanı sıra ufukların göğe değiverecekmiş gibi göz eriminize ulaşan,gün batımlarının akşamlara dönüşen zamanları.Kulaklarınızda çın çın pervasızca eksilmeksizin süren ağustos böcekleri ötüşlerine,gökyüzünde  parıldayarak ışıklar saçan yıldızlarda dahil aklınıza gelen gelebilen bir çok güzelliklere,kapalı kapılar ardında kalınan şu günlerde özlemler duyuyorsunuz.Artan nüfuslar,mülteci adı altında ülkeye sokulan ne oldukları belirsiz insan tiplemeleri,evlerde odalarda duvarlar arasında eşyalarla birlikte sıkılmışlıklar sizi bu düşüncelere,doğaya tam teslimiyetlere itiyor.Virüs gösterdiki,aniden çepeçevre baskınlar yaparcasına bizleri sarıvermesi kendimizi hiç yaşamamış gibi hissettirdi.Sanki o kadar yılları bizler eksiltmedik,sanki üzerimizden mevsimler hiç geçmedi,kaç kez geçen sonbaharları,sonbaharlardaki yaprak dökümlerini biz hiç görmedik?.Hiç bitmeyen işlerimizin olduğunu sanı...

DOLU DOLU SEVGİLERİM

     Kendimi çok seviyorum,seviyorumki yaşamı;kendime olan tutkum ve ihtirasımla daha bir başka algılarıma düşürüp,ömrün süren her katresinden ayrı bir zevk duyuyor,mutluluğuma mutluluklar katıyorum.Böyle hazlar alarak meydana gelen oluşum,gezegeni sevmemi gerektiriyor.Yer kürede canlılar var,yaşamın her biri ayrı ayrı renk katıcı  tamamlayıcıları.Onlar olmazsa her şey anlamsız ve varlığımızı devam ettirmemiz mümkün değil.Ya bizler,biz insanlar?.Bizler sizler yani hepimiz,bazılarımız ne düşünür sek düşünelim,nasıl eleştiriler yaparsak yapalım çok harika varlıklarız.Duygularımız var,bu duyguların meydana getirdiği arzularımız,isteklerimiz hatta ve hatta gözyaşları döküp hüzünlenmelerimiz.Ağlamak kadınlara nasıl yakışır.Hüzünlenip gözyaşları dökerken ne kadar güzeller..An olur ağlamalara bile özlemler duyup,köşe bir yere çekilip gözyaşları döktüğümüz zamanlar azmıdır?.Dram filmlerini,acıklı romanları,hüzünleri sevdiğimizden okumaz veya seyretmezmiyiz?.Özlem,hasret dolu...