Ana içeriğe atla

GÜNEYDEN GELİYORUM


    Günlerden sonra Konya dayım.Güneyden geliyorum,Taşrakaraaslan istikametinden kente girdim.Uzun bir sessizlik yaşadığım Anamur'dan sonra bir çizgi gibi uzar giden yol üzerinde seyir halinde bende dahil bir sürü taşıt var.Anamur'da sessizlik yaşadım ve derimki iyiki yaşamışta bu kentte daha evvel ayrı kalışımla uzaklardan dönme isteği ve özlemleri kafamdan geçirip düşüncelerimde taşımışsam bu gördüğüm yoğun trafikle birlikte boş düşüncelermiş kanısına artık tamamıyla vardım.Bir kent ne diye sevilir?Hayatınızın evre evre geçen günlerinde her sokağında her caddesinde anılarınız,hatıralarınız vardır,arkadaşlarınız ortak paylaşımlarınızın olduğu dostluklarınız vardır,kör olası sevdalar çekmişlikleriniz ve ne bileyim işte geçmiş gidenleriniz bu topraklara gömülen sevdikleriniz vardır ve bu değerler kenti sevmenizi gerektiren en önemli nedenlerdir.Hani bir şarkı vardır ve ben o şarkıyı çok severim ve sık sıkta dinlerim."Sen uzaklarda değil damarımda kanımsın"Ayrı kalınılsa,uzaklarda olunulsa kalbe yerleşilmişse hiç çıkılmadığını çıkılamayacağını anlatan çok güzel bir şarkı.Bu kentte şarkıları sevdim bu kentte bir zamanlar caddelerdeki baharla birlikte açan akasyaların kokularını aldım,etlekmek(Etliekmek)sevdam doyumsuz bir tat olarak beni hep sarıp sarmalamış uzaklarda sadece biz Konya'lılara ait olan bu müthiş milli yiyeceğimizi özleyip doyası yiyeceğim düşüncelerini şehre girerekende kafamdan geçirmişimdir.Ya o stad.İşte bir hüzün dalgası sardı sarmaladı aklıma gelişiyle ezdi geçti buruk bir acıyı taa böğrümün derinlerine oturttu.Orada o stadda spor yapanların hepisi sanırım benim çektiğim bu buruk acı ve hüzünü benim gibi taa yüreklerinin derinliklerinde duyuyorlardır.Çünkü orada unutulmaz heyecanlar ve anılar yaşadılar ve bu stad siyaset yalanlarının ranta dönüşür hokkabazlıklarıyla yenisini yapacağız denilip yerle bir edilip yıkılarak yok edildi.Çok şeyler yaşadım ne unutulmaz olaylarla yaşadıkça karşılaştımda bu stadın yıkılmasıyla tüm hatıralarımın yok edilmesinin katillerini unutabileceğimi ve affedebileceğimi hiç sanmıyorum.İşte bazı değerlerin yok edilmesiyle zaman avutur gönlümü diyerek artık bu kentte uzun uzadıya kalmaları bundan sonraki yaşamımda gerekli görmüyorum.Çünkü zaman bazen avutmuyor buruk buruk acıtıyor.Bu düşüncelerle görünce dayanamam diye stadın oradan geçmeyip Kozağaç istikametindeki yeni açılan çevre yolundan geçerek Meram Aşkan Mahallesi Gelinalan Sokaktaki uzun bir müddet ayrı kaldığım evime uzaklardan güneyden geldim,dinlenmem gerek..9/Haziran-2021 Şerafettin Sorkun/Konya'dan

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SELMA GÜNERİ ve LAYIK GÖRÜLEN ONUR ÖDÜLÜ

Bir şarkı dinlersiniz geçmiş yıllarınızı hatırlatan.O şarkıyla hatırasını yaşayacağınız,tekrar bulacağınızı sandığınız sokaklar yok olmuştur.Şükran Ay'ın her şarkısı Kozan sokaklarını ve sinemalarını gözümde canlandırır.Anılarımı gömdüğüm o kentte belediye otobüsleri ve uzak semtlere gidilen dolmuşlar yoktu o zamanlar.Her yerlere yayan gider,günün yorgunluklarına rağmen hayatımızda olmazsa olmaz olan sinemaların gece matinelerinden de kalmaz muhakkak her akşam sinemaya gider,paramız olmazda giremezsek,yazlık sinemaların apörlelerinden çın çın etrafa yayılan filmin müziklerini ve sesini film bitesiye kadar dinlerdik.Bu tarz biz çocuklar için bir takılma biçimiydi.Seviyorduk sinemaları,film yıldızlarını.Onların bizim dünyamızda farklı ve ayrı bir yerleri vardı.Kozan yaz geceleri yazlık sinemalarla güzeldi.Zaman ne kötü bir mevhum bütün değerler bir bir yok oldu.Selma Güneri'nin Konya/Çumra'da seyrettiğimiz filmlerinde yeni bir yüz olarak karşımıza çıkıvermesi,bizden biri...

YAŞADIKÇA

    İnanılmaz doğal güzelliklerin olduğu ağaçlar,dağlar,göller,baharla birlikte yeşeren otların yanı sıra ufukların göğe değiverecekmiş gibi göz eriminize ulaşan,gün batımlarının akşamlara dönüşen zamanları.Kulaklarınızda çın çın pervasızca eksilmeksizin süren ağustos böcekleri ötüşlerine,gökyüzünde  parıldayarak ışıklar saçan yıldızlarda dahil aklınıza gelen gelebilen bir çok güzelliklere,kapalı kapılar ardında kalınan şu günlerde özlemler duyuyorsunuz.Artan nüfuslar,mülteci adı altında ülkeye sokulan ne oldukları belirsiz insan tiplemeleri,evlerde odalarda duvarlar arasında eşyalarla birlikte sıkılmışlıklar sizi bu düşüncelere,doğaya tam teslimiyetlere itiyor.Virüs gösterdiki,aniden çepeçevre baskınlar yaparcasına bizleri sarıvermesi kendimizi hiç yaşamamış gibi hissettirdi.Sanki o kadar yılları bizler eksiltmedik,sanki üzerimizden mevsimler hiç geçmedi,kaç kez geçen sonbaharları,sonbaharlardaki yaprak dökümlerini biz hiç görmedik?.Hiç bitmeyen işlerimizin olduğunu sanı...

DOLU DOLU SEVGİLERİM

     Kendimi çok seviyorum,seviyorumki yaşamı;kendime olan tutkum ve ihtirasımla daha bir başka algılarıma düşürüp,ömrün süren her katresinden ayrı bir zevk duyuyor,mutluluğuma mutluluklar katıyorum.Böyle hazlar alarak meydana gelen oluşum,gezegeni sevmemi gerektiriyor.Yer kürede canlılar var,yaşamın her biri ayrı ayrı renk katıcı  tamamlayıcıları.Onlar olmazsa her şey anlamsız ve varlığımızı devam ettirmemiz mümkün değil.Ya bizler,biz insanlar?.Bizler sizler yani hepimiz,bazılarımız ne düşünür sek düşünelim,nasıl eleştiriler yaparsak yapalım çok harika varlıklarız.Duygularımız var,bu duyguların meydana getirdiği arzularımız,isteklerimiz hatta ve hatta gözyaşları döküp hüzünlenmelerimiz.Ağlamak kadınlara nasıl yakışır.Hüzünlenip gözyaşları dökerken ne kadar güzeller..An olur ağlamalara bile özlemler duyup,köşe bir yere çekilip gözyaşları döktüğümüz zamanlar azmıdır?.Dram filmlerini,acıklı romanları,hüzünleri sevdiğimizden okumaz veya seyretmezmiyiz?.Özlem,hasret dolu...