Yokluğundan solarmıydı gönlüm?.Soluyordu sararan yapraklar gibi,sönüyordu soğumuş kalınmaz barınılmaz odalarda yaşam duruşu misali.Veda edilmez,edilemiyor gönlün tutuk kalmışsa.Gidiyor,seni hasretlere mahkum edecek sıra dağlar ardına çekilir,saklanır gibi gidiyor.Şorda,şurda,burda,evde,bahçede adı geçiyor.Bilmez sandıkların biliyorlar gönlüyün ona akışını.Bilerek seni duysun diye,konuymuşcasına adını sokuyorlar mevzularına.Adı geçince gözlerin doluyor.Yanıyor yanıyorsun odun atılmış har ateşler misali için,için.Yan çocuk rüzgar körüklesin içindeki alevi.Bazen yanılası tutar hasret sancıları dinmesi adına.Gündüzün olmaz gecen hiç bitmez,bitmesede bitsede fark edilmez.Darü Dünya olur sana dar ve içinde devamlı o yaşar,o var.14/Mayıs-2021 Şerafettin Sorkun/Anamur'dan
Bir şarkı dinlersiniz geçmiş yıllarınızı hatırlatan.O şarkıyla hatırasını yaşayacağınız,tekrar bulacağınızı sandığınız sokaklar yok olmuştur.Şükran Ay'ın her şarkısı Kozan sokaklarını ve sinemalarını gözümde canlandırır.Anılarımı gömdüğüm o kentte belediye otobüsleri ve uzak semtlere gidilen dolmuşlar yoktu o zamanlar.Her yerlere yayan gider,günün yorgunluklarına rağmen hayatımızda olmazsa olmaz olan sinemaların gece matinelerinden de kalmaz muhakkak her akşam sinemaya gider,paramız olmazda giremezsek,yazlık sinemaların apörlelerinden çın çın etrafa yayılan filmin müziklerini ve sesini film bitesiye kadar dinlerdik.Bu tarz biz çocuklar için bir takılma biçimiydi.Seviyorduk sinemaları,film yıldızlarını.Onların bizim dünyamızda farklı ve ayrı bir yerleri vardı.Kozan yaz geceleri yazlık sinemalarla güzeldi.Zaman ne kötü bir mevhum bütün değerler bir bir yok oldu.Selma Güneri'nin Konya/Çumra'da seyrettiğimiz filmlerinde yeni bir yüz olarak karşımıza çıkıvermesi,bizden biri...
Yorumlar
Yorum Gönder