Ana içeriğe atla

TAZE BAHARLAR

     Baharın ılık nefesi artık bedenlerimizde.Giysilerimiz değişecek biraz daha yenniler giyeceğiz,ayakkabılarımızda öyle.Bahar gibisi,toprak gibisi ve yaşam gibisi deriz hakim güç insanlar olarak.Derizde gezegeni bizlerle ortak paylaşıcılar olan diğer gerçek dostlarımıza yardımcı olmayız.Gözümüz çiçekleri görür,methiyeler düzer,olgun meyveleri yer şükür yarabbi bu nimetlerden yararlandırdığınız için der birde tatlı sulardan sular içer atarız koca gövdelerimizi bir ağaç altına yada yemyeşil çimenler üstüne keyifler gıcır işte hayat bu dercesine yaşamı doya doya yer yutar içer saltanatlarımızı süreriz.Diğer dostlarımız kimler?Arılar,kuşlar.Baharla birlikte çiçeklerin açması,meyvelere domurması hayatın süren geleneğidir.Ağaçlarınıza sırf daha fazla meyve sebze alacağız diye sadece kanser şu bu vs.gibi hastalıklar üreten tarım ilaçları sıkmayın.Onların üzerindeki haşereleri kuşlar yer ve yok ederler,arılar sıktığınız tarım ilaçlarıyla ürüne dönüşen ballarını sizlere zehir olarak sunmak zorunda kalırlar.Doğa bir döngüyle içindeki mücadeleyi kendi kendine yapar.Geçen sene burada Anamur'da tarım ilaçlarından bir sürü kuş ve arı insanların farkındalıksızlıkları yüzünden öldü.Tarım ilaçları yabancı ülkelerin sömürü politiklarıdır.Halkımız artık uyanmalı her tür sömürüden kendini kurtarmalıdır.Çiçekleriniz açsın,ballarınız ve meyveleriniz ilaçsız bol olsun.Hepinize taze baharlar.19/Nisan-2021 Şerafettin Sorkun/Anamur'dan

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SELMA GÜNERİ ve LAYIK GÖRÜLEN ONUR ÖDÜLÜ

Bir şarkı dinlersiniz geçmiş yıllarınızı hatırlatan.O şarkıyla hatırasını yaşayacağınız,tekrar bulacağınızı sandığınız sokaklar yok olmuştur.Şükran Ay'ın her şarkısı Kozan sokaklarını ve sinemalarını gözümde canlandırır.Anılarımı gömdüğüm o kentte belediye otobüsleri ve uzak semtlere gidilen dolmuşlar yoktu o zamanlar.Her yerlere yayan gider,günün yorgunluklarına rağmen hayatımızda olmazsa olmaz olan sinemaların gece matinelerinden de kalmaz muhakkak her akşam sinemaya gider,paramız olmazda giremezsek,yazlık sinemaların apörlelerinden çın çın etrafa yayılan filmin müziklerini ve sesini film bitesiye kadar dinlerdik.Bu tarz biz çocuklar için bir takılma biçimiydi.Seviyorduk sinemaları,film yıldızlarını.Onların bizim dünyamızda farklı ve ayrı bir yerleri vardı.Kozan yaz geceleri yazlık sinemalarla güzeldi.Zaman ne kötü bir mevhum bütün değerler bir bir yok oldu.Selma Güneri'nin Konya/Çumra'da seyrettiğimiz filmlerinde yeni bir yüz olarak karşımıza çıkıvermesi,bizden biri...

YAŞADIKÇA

    İnanılmaz doğal güzelliklerin olduğu ağaçlar,dağlar,göller,baharla birlikte yeşeren otların yanı sıra ufukların göğe değiverecekmiş gibi göz eriminize ulaşan,gün batımlarının akşamlara dönüşen zamanları.Kulaklarınızda çın çın pervasızca eksilmeksizin süren ağustos böcekleri ötüşlerine,gökyüzünde  parıldayarak ışıklar saçan yıldızlarda dahil aklınıza gelen gelebilen bir çok güzelliklere,kapalı kapılar ardında kalınan şu günlerde özlemler duyuyorsunuz.Artan nüfuslar,mülteci adı altında ülkeye sokulan ne oldukları belirsiz insan tiplemeleri,evlerde odalarda duvarlar arasında eşyalarla birlikte sıkılmışlıklar sizi bu düşüncelere,doğaya tam teslimiyetlere itiyor.Virüs gösterdiki,aniden çepeçevre baskınlar yaparcasına bizleri sarıvermesi kendimizi hiç yaşamamış gibi hissettirdi.Sanki o kadar yılları bizler eksiltmedik,sanki üzerimizden mevsimler hiç geçmedi,kaç kez geçen sonbaharları,sonbaharlardaki yaprak dökümlerini biz hiç görmedik?.Hiç bitmeyen işlerimizin olduğunu sanı...

DOLU DOLU SEVGİLERİM

     Kendimi çok seviyorum,seviyorumki yaşamı;kendime olan tutkum ve ihtirasımla daha bir başka algılarıma düşürüp,ömrün süren her katresinden ayrı bir zevk duyuyor,mutluluğuma mutluluklar katıyorum.Böyle hazlar alarak meydana gelen oluşum,gezegeni sevmemi gerektiriyor.Yer kürede canlılar var,yaşamın her biri ayrı ayrı renk katıcı  tamamlayıcıları.Onlar olmazsa her şey anlamsız ve varlığımızı devam ettirmemiz mümkün değil.Ya bizler,biz insanlar?.Bizler sizler yani hepimiz,bazılarımız ne düşünür sek düşünelim,nasıl eleştiriler yaparsak yapalım çok harika varlıklarız.Duygularımız var,bu duyguların meydana getirdiği arzularımız,isteklerimiz hatta ve hatta gözyaşları döküp hüzünlenmelerimiz.Ağlamak kadınlara nasıl yakışır.Hüzünlenip gözyaşları dökerken ne kadar güzeller..An olur ağlamalara bile özlemler duyup,köşe bir yere çekilip gözyaşları döktüğümüz zamanlar azmıdır?.Dram filmlerini,acıklı romanları,hüzünleri sevdiğimizden okumaz veya seyretmezmiyiz?.Özlem,hasret dolu...