Ana içeriğe atla

ZAMAN SEVMEK ZAMANI



 

      2021 senesi 10/Nisan günlereden Cumartesi,sabah 07,23 sıraları,Anamur güzelyurt mahallesindeki evimdeyim.Dışarıda sevdiğim yağmurlar var,pencere camlarına ve yerlere vuruyorlar.Rüzgarın sesiyle birlikte savruluşlarını,düşerlerken çıkardıkları sesleri duyuyorum.Geceden başlamış yağış,halâ devam etmekte.Bu görüntüleri,yağışlarla meydana gelen ıslaklıkları özlemişim.Evimin önündeki selvi,çamlar,zeytinler,bana vakit geçirmek adına uğraşlarıma yeten küçüklükteki bahçemde seyirlik güzel görseller sergiliyorlar.Yemeklerde 2 tel koparıp,salatalara karıştırdığım naneler,mor görüntüleriyle Konya/Bozkır'ımı anımsatan menekşelerim,japon güllerim hayat bulmuşcasına ıslandı.Kuş sesleri yok,yağmur ve fırtına ürkü vermiş onlara yuvalarında beklemelerdeler.Gökyüzünden köylerdeki damları yağışlar nedeniyle,odalara akıntılar olmasın düşünceleriyle yuvak taşlarıyla yuvarlarken,bu yuvak taşlarının çıkardığı sesler gibi,çakıp duran gürültülü şimşek sesleri duyulmakta.Kuşların gizlenip saklandıkları kadar var,bu sesler ürküler veriyor.Terastan kuzeyimdeki dağlara bakıyorum.Duvarlara kayrak taşları döşeyen taş ustalarının,taşları tüm iş bittikten sonra verniklemeleriyle,seyredilmesi güzel görsellere dönüştürdüklerini andırır yansıyışlarını dağlarda görüyorum.Akdeniz sularıyla azgın,üzeri kara bulutlarla örülü ve simsiyah.Rüzgarların getirdiği dev dalgalar kıyılara gürültülerle vururken,denizden gök gürültüleri oranında sesler geliyor.Doğadaki bu görselleri ürkütücü bulsamda seviyorum.Virüs ülkede beceriksizlikmi,iş bilmezlik yada yöneticilerin umursamazlıklarımı,günden güne artmakta,kosayla (tırpan) ekin biçercesine can almakta.Bu gün Cumartesi ve ülke genelinde yarınla birlikte uygulanan dışarı çıkma yasağı var.Hastalık ve salgın söz konusuysa 2 gün yeterli değil ve herkesde yasaklara uymalı.Önümüzde yaz mevsimi kapıda.Yaz demek tatil demek,yaşam demek,gezme demek,tozma demek ve en önemlisi turist demek.Yazı rahat geçirmek için daha uzun evlerden çıkmama yasakları zorunlu kılınmalı mecburi hizmetler haricinde herkeslerde bu yasaklara uymalıdır.Vatandaşların iaşelerinin temin edilmesi,bazı yöntemler ve tedbirlerle evlerine kadar getirilip verilmesi gerekir.Yağmur ve fırtına diner gibi oldu.Kuş sesleri yavaştan başladı.Bahar tekmil yaşayan tüm canlılarda uyanış,heyecanlarla bekleyiştir.Kuşlar ve tüm canlılar bir birlerine kurlar yapacaklar,gebe kalınacak,kuluçkalara yatılacak,yeni yavrular yaşama gözlerini açacak ve döngü devam edecektir.Zaman sevmek zamanı.Ah bunu gezegen insanı bir bilebilse.Bilmiyor hayırsız varlık.Tüm canlılar biliyorda egoist varlık insan bilmiyor,bilemiyor..10/Nisan-2021 Cumartesi Şerafettin Sorkun/Anamur'dan

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SELMA GÜNERİ ve LAYIK GÖRÜLEN ONUR ÖDÜLÜ

Bir şarkı dinlersiniz geçmiş yıllarınızı hatırlatan.O şarkıyla hatırasını yaşayacağınız,tekrar bulacağınızı sandığınız sokaklar yok olmuştur.Şükran Ay'ın her şarkısı Kozan sokaklarını ve sinemalarını gözümde canlandırır.Anılarımı gömdüğüm o kentte belediye otobüsleri ve uzak semtlere gidilen dolmuşlar yoktu o zamanlar.Her yerlere yayan gider,günün yorgunluklarına rağmen hayatımızda olmazsa olmaz olan sinemaların gece matinelerinden de kalmaz muhakkak her akşam sinemaya gider,paramız olmazda giremezsek,yazlık sinemaların apörlelerinden çın çın etrafa yayılan filmin müziklerini ve sesini film bitesiye kadar dinlerdik.Bu tarz biz çocuklar için bir takılma biçimiydi.Seviyorduk sinemaları,film yıldızlarını.Onların bizim dünyamızda farklı ve ayrı bir yerleri vardı.Kozan yaz geceleri yazlık sinemalarla güzeldi.Zaman ne kötü bir mevhum bütün değerler bir bir yok oldu.Selma Güneri'nin Konya/Çumra'da seyrettiğimiz filmlerinde yeni bir yüz olarak karşımıza çıkıvermesi,bizden biri...

YAŞADIKÇA

    İnanılmaz doğal güzelliklerin olduğu ağaçlar,dağlar,göller,baharla birlikte yeşeren otların yanı sıra ufukların göğe değiverecekmiş gibi göz eriminize ulaşan,gün batımlarının akşamlara dönüşen zamanları.Kulaklarınızda çın çın pervasızca eksilmeksizin süren ağustos böcekleri ötüşlerine,gökyüzünde  parıldayarak ışıklar saçan yıldızlarda dahil aklınıza gelen gelebilen bir çok güzelliklere,kapalı kapılar ardında kalınan şu günlerde özlemler duyuyorsunuz.Artan nüfuslar,mülteci adı altında ülkeye sokulan ne oldukları belirsiz insan tiplemeleri,evlerde odalarda duvarlar arasında eşyalarla birlikte sıkılmışlıklar sizi bu düşüncelere,doğaya tam teslimiyetlere itiyor.Virüs gösterdiki,aniden çepeçevre baskınlar yaparcasına bizleri sarıvermesi kendimizi hiç yaşamamış gibi hissettirdi.Sanki o kadar yılları bizler eksiltmedik,sanki üzerimizden mevsimler hiç geçmedi,kaç kez geçen sonbaharları,sonbaharlardaki yaprak dökümlerini biz hiç görmedik?.Hiç bitmeyen işlerimizin olduğunu sanı...

DOLU DOLU SEVGİLERİM

     Kendimi çok seviyorum,seviyorumki yaşamı;kendime olan tutkum ve ihtirasımla daha bir başka algılarıma düşürüp,ömrün süren her katresinden ayrı bir zevk duyuyor,mutluluğuma mutluluklar katıyorum.Böyle hazlar alarak meydana gelen oluşum,gezegeni sevmemi gerektiriyor.Yer kürede canlılar var,yaşamın her biri ayrı ayrı renk katıcı  tamamlayıcıları.Onlar olmazsa her şey anlamsız ve varlığımızı devam ettirmemiz mümkün değil.Ya bizler,biz insanlar?.Bizler sizler yani hepimiz,bazılarımız ne düşünür sek düşünelim,nasıl eleştiriler yaparsak yapalım çok harika varlıklarız.Duygularımız var,bu duyguların meydana getirdiği arzularımız,isteklerimiz hatta ve hatta gözyaşları döküp hüzünlenmelerimiz.Ağlamak kadınlara nasıl yakışır.Hüzünlenip gözyaşları dökerken ne kadar güzeller..An olur ağlamalara bile özlemler duyup,köşe bir yere çekilip gözyaşları döktüğümüz zamanlar azmıdır?.Dram filmlerini,acıklı romanları,hüzünleri sevdiğimizden okumaz veya seyretmezmiyiz?.Özlem,hasret dolu...