İnsanlarımızı bir duygu sömürüsünün içerisine sürükleyip çıkmazlara sokar politikalarla halâ nutuklar atılmakta.Çarşıda pazarda vatandaşlar sebzelere,meyvelere seyirlik bakmaktalar.Canının istediğini alabilen yok,fiyatlar el yakmakta.Yahu şunu bana aklı selim bir kişi izah etsin.25-30 milyar dolarları Suriye'lilere üresinler diye saçıp,savuran bir zihniyetten neden bir hesap soran yok?Biz bu kadar paralarla sığırlar alıp,sığırlar üretseydik eti çok ucuz yer,fiyatlar uçtu kaçtı diye mavulamazdık.Neden onları şuanda kobani denen yerlere asker çıkarıp savaş başlatarak elde ettiğimizi sandığımız yahutta bize öyle olduğunu söylenen yerlere gerisin geri göndermiyoruz?Biz neyi bekliyoruz?Birileri saraylarda korumalarla saltanatlar sürsün,yesin,içsin,yatsın diyemi oylar verdik?Nerde bizim beklentilerimiz,nerede gençlerimizin gelecekleri?Nerede bir bilen varmı?.23/Kasım-2018 Şerafettin Sorkun/Konya'dan
Bir şarkı dinlersiniz geçmiş yıllarınızı hatırlatan.O şarkıyla hatırasını yaşayacağınız,tekrar bulacağınızı sandığınız sokaklar yok olmuştur.Şükran Ay'ın her şarkısı Kozan sokaklarını ve sinemalarını gözümde canlandırır.Anılarımı gömdüğüm o kentte belediye otobüsleri ve uzak semtlere gidilen dolmuşlar yoktu o zamanlar.Her yerlere yayan gider,günün yorgunluklarına rağmen hayatımızda olmazsa olmaz olan sinemaların gece matinelerinden de kalmaz muhakkak her akşam sinemaya gider,paramız olmazda giremezsek,yazlık sinemaların apörlelerinden çın çın etrafa yayılan filmin müziklerini ve sesini film bitesiye kadar dinlerdik.Bu tarz biz çocuklar için bir takılma biçimiydi.Seviyorduk sinemaları,film yıldızlarını.Onların bizim dünyamızda farklı ve ayrı bir yerleri vardı.Kozan yaz geceleri yazlık sinemalarla güzeldi.Zaman ne kötü bir mevhum bütün değerler bir bir yok oldu.Selma Güneri'nin Konya/Çumra'da seyrettiğimiz filmlerinde yeni bir yüz olarak karşımıza çıkıvermesi,bizden biri...
Yorumlar
Yorum Gönder