Ana içeriğe atla

TUTUK


     Aklımdan hiç çıkmadı,andım.Çengellerle takılmış ağır yük çekerlerle çekiliyormuşcasına hayallerimde bile ona sürüklenmekte,onu düşünmekten kendimi alamıyorum.Özlediğim zamanlar eksik değil.Özlemlerim olmasa niye aklıma düşsünki!!Sevdaları taşıyan kervanlar varmıdır!!Yüklesem taşıyamadığım sevgileri yığsalar kapısının önüne dağ dağ sevdalarımı.Ona yansımaları varmıdır acaba içimdekilerin!,çünkü taşıyamayacağım ağırlıktalar,versem artık ona tüm sorumlılıkları.Sevgisi yıllardır bende benimle yaşamakta.Atamadım düşmedi içimden.Hasretler sebepsiz oluşmuyor.Gözü,yüzü,gülüşü,saçları,ince belleri hep bana karşı suç işliyorlar.Bu yüzden hatıramda,andaçımda durduk durmadık yerlerde çıka gelir beni sarar,sarmalar başımdaki dumanı bol tutuk sevdalarım.İşgal çeşit çeşittir.Ben bu işgalleri pek nitelemek burada kafa şişirmek derdinde değilim.Kısaca bir toprak istilası,sahiplenilmesi örneği vereyim.Gücünüz varda oraları zapt edip yerleşke olmuşsanız orası,o topraklar ekeneğiniz ve diğer amaçlarınız için tamamen sizin kullanımınızda ve sahibi siz olmuşsunuzdur.Toprakların işgal edilişi gibi teslimiyet içinde olup ekenekliği istemişliğim var,yüzlerce binlerce kez kendi rızamla isteğimle,bütün kalbimle ondadır.Çoklardır,çoklayıca andaçımda ve aklımdan hiç çıkmayıp varlığına tutuk etti.Rızamda olduğu için davacı olamıyorum.Beni hapseylemiş bunun davacısı olsam ceremesini çekemez çok ağır olur.Güzel boynuna ipler geçirilip bileki asarlar.Yanımda değil,gözlerimin önünde duruk değil ama esirim işte esirimki bu gönül tutuk ve o hep bende.Dersiniz sevdalarınıza.Herkesin,hepimizin bir hikayesi,bir anısı,bir kavgası oldu geçmişlerimizde.Söyleyin bana hanginiz ayrılıklarda evinizi,barkınızı özlemez takıntılı olmazsınız TUTUK duygularla sevdiklerinize?..22/Şubat-2021 Şerafettin Sorkun/Konya cezaevi anılarımdan

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SELMA GÜNERİ ve LAYIK GÖRÜLEN ONUR ÖDÜLÜ

Bir şarkı dinlersiniz geçmiş yıllarınızı hatırlatan.O şarkıyla hatırasını yaşayacağınız,tekrar bulacağınızı sandığınız sokaklar yok olmuştur.Şükran Ay'ın her şarkısı Kozan sokaklarını ve sinemalarını gözümde canlandırır.Anılarımı gömdüğüm o kentte belediye otobüsleri ve uzak semtlere gidilen dolmuşlar yoktu o zamanlar.Her yerlere yayan gider,günün yorgunluklarına rağmen hayatımızda olmazsa olmaz olan sinemaların gece matinelerinden de kalmaz muhakkak her akşam sinemaya gider,paramız olmazda giremezsek,yazlık sinemaların apörlelerinden çın çın etrafa yayılan filmin müziklerini ve sesini film bitesiye kadar dinlerdik.Bu tarz biz çocuklar için bir takılma biçimiydi.Seviyorduk sinemaları,film yıldızlarını.Onların bizim dünyamızda farklı ve ayrı bir yerleri vardı.Kozan yaz geceleri yazlık sinemalarla güzeldi.Zaman ne kötü bir mevhum bütün değerler bir bir yok oldu.Selma Güneri'nin Konya/Çumra'da seyrettiğimiz filmlerinde yeni bir yüz olarak karşımıza çıkıvermesi,bizden biri...

YAŞADIKÇA

    İnanılmaz doğal güzelliklerin olduğu ağaçlar,dağlar,göller,baharla birlikte yeşeren otların yanı sıra ufukların göğe değiverecekmiş gibi göz eriminize ulaşan,gün batımlarının akşamlara dönüşen zamanları.Kulaklarınızda çın çın pervasızca eksilmeksizin süren ağustos böcekleri ötüşlerine,gökyüzünde  parıldayarak ışıklar saçan yıldızlarda dahil aklınıza gelen gelebilen bir çok güzelliklere,kapalı kapılar ardında kalınan şu günlerde özlemler duyuyorsunuz.Artan nüfuslar,mülteci adı altında ülkeye sokulan ne oldukları belirsiz insan tiplemeleri,evlerde odalarda duvarlar arasında eşyalarla birlikte sıkılmışlıklar sizi bu düşüncelere,doğaya tam teslimiyetlere itiyor.Virüs gösterdiki,aniden çepeçevre baskınlar yaparcasına bizleri sarıvermesi kendimizi hiç yaşamamış gibi hissettirdi.Sanki o kadar yılları bizler eksiltmedik,sanki üzerimizden mevsimler hiç geçmedi,kaç kez geçen sonbaharları,sonbaharlardaki yaprak dökümlerini biz hiç görmedik?.Hiç bitmeyen işlerimizin olduğunu sanı...

DOLU DOLU SEVGİLERİM

     Kendimi çok seviyorum,seviyorumki yaşamı;kendime olan tutkum ve ihtirasımla daha bir başka algılarıma düşürüp,ömrün süren her katresinden ayrı bir zevk duyuyor,mutluluğuma mutluluklar katıyorum.Böyle hazlar alarak meydana gelen oluşum,gezegeni sevmemi gerektiriyor.Yer kürede canlılar var,yaşamın her biri ayrı ayrı renk katıcı  tamamlayıcıları.Onlar olmazsa her şey anlamsız ve varlığımızı devam ettirmemiz mümkün değil.Ya bizler,biz insanlar?.Bizler sizler yani hepimiz,bazılarımız ne düşünür sek düşünelim,nasıl eleştiriler yaparsak yapalım çok harika varlıklarız.Duygularımız var,bu duyguların meydana getirdiği arzularımız,isteklerimiz hatta ve hatta gözyaşları döküp hüzünlenmelerimiz.Ağlamak kadınlara nasıl yakışır.Hüzünlenip gözyaşları dökerken ne kadar güzeller..An olur ağlamalara bile özlemler duyup,köşe bir yere çekilip gözyaşları döktüğümüz zamanlar azmıdır?.Dram filmlerini,acıklı romanları,hüzünleri sevdiğimizden okumaz veya seyretmezmiyiz?.Özlem,hasret dolu...