Ana içeriğe atla

BOL KAR BOL YAĞMUR


    Ülkemin her tarafından arkadaşlarımın kar paylaşımları var.Benim olduğum yerden de çam sakızı çoban armağanı sizlere yağmurlar armağan ediyorum.Şu kötü günlerde gerçekte de hızır gibi yetişti bu yağışlar.Bazı yerli ilkel kabilelerde tüm kabile halkının,dalıp gökyüzü boşalırcasına yağan yağmurun içine,kadınlı erkekli sevinçten çıldırasıya dans edişlerini çoğu kez belgesellerde görüp,romanlarda okumuşluğumuz vardır.Öylesi karşılamak gerek esasında bu yağışları.Evet bu kötü günlerde dedim.Bir kere vatandaşlar olarak,hak etmediğimiz bir yönetim anlayışını,inat toplum olduğumuzdan,başımızda boyunduruk varmışcasına ve bu boyunduruğu inadına uzun bir süre boynumuzdan çıkarmayıp,bazılarımız hariç yanlış siyasetçier seçmemizden dolayı hepten fukaralaştık.Dün salı günü buranın pazarıydı.Tarımın sebzenin vatanı olmasına rağmen inanın fiyatlar el yakıyordu.Neyse iç karartmayalım vatandaş bıkkınlıklar içerisindeyken aynı şeyleri papağan gibi tekrar edip durmanın anlamı yok.Geceleri çay keyfi yapma akşamlarının uzayıp gitmesi,erkenden yatağa girilmeyişide parelelinde getirdiğinden şu günlerde erken kalkış saatlerimde değişiklikler var.Rüzgarın ağaçları hışırtatan sesiyle saatlerin 09,30 ları bulduğu bu vakitlerde uyandım.Baharda yaylalarda Ebem rahmetliyle köyümüzün yaylalarında hani Türk filmlerinde film efektlerinde rüzgarın çam ağaçlarından ıslıklar çalarak seslerini duyarsınız ya,öyle duyduğum gibi Anamur'da da güneşli bir gün olmasına rağmen ıslıklar çalarak esen rüzgarlı bir hava var.Seyehat etmeleri,alıp başımı gitmeleri bir özledim bir özledim ama içimde avare gönlümü bir yerlerde tutuklu yaptım,salıvermeyip tutmaktayım.Hani salıversem seyyah gönlümü Kozan,Anavarza,Kızılcahamam,İstanbul ve bazı yörelere akıp gidesi tutuyor.Güzel günleriniz,bol sulu kışlarınız olsun dileklerimle..17/Şubat-2021 Şerafettin Sorkun/Anamur'dan

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SELMA GÜNERİ ve LAYIK GÖRÜLEN ONUR ÖDÜLÜ

Bir şarkı dinlersiniz geçmiş yıllarınızı hatırlatan.O şarkıyla hatırasını yaşayacağınız,tekrar bulacağınızı sandığınız sokaklar yok olmuştur.Şükran Ay'ın her şarkısı Kozan sokaklarını ve sinemalarını gözümde canlandırır.Anılarımı gömdüğüm o kentte belediye otobüsleri ve uzak semtlere gidilen dolmuşlar yoktu o zamanlar.Her yerlere yayan gider,günün yorgunluklarına rağmen hayatımızda olmazsa olmaz olan sinemaların gece matinelerinden de kalmaz muhakkak her akşam sinemaya gider,paramız olmazda giremezsek,yazlık sinemaların apörlelerinden çın çın etrafa yayılan filmin müziklerini ve sesini film bitesiye kadar dinlerdik.Bu tarz biz çocuklar için bir takılma biçimiydi.Seviyorduk sinemaları,film yıldızlarını.Onların bizim dünyamızda farklı ve ayrı bir yerleri vardı.Kozan yaz geceleri yazlık sinemalarla güzeldi.Zaman ne kötü bir mevhum bütün değerler bir bir yok oldu.Selma Güneri'nin Konya/Çumra'da seyrettiğimiz filmlerinde yeni bir yüz olarak karşımıza çıkıvermesi,bizden biri...

YAŞADIKÇA

    İnanılmaz doğal güzelliklerin olduğu ağaçlar,dağlar,göller,baharla birlikte yeşeren otların yanı sıra ufukların göğe değiverecekmiş gibi göz eriminize ulaşan,gün batımlarının akşamlara dönüşen zamanları.Kulaklarınızda çın çın pervasızca eksilmeksizin süren ağustos böcekleri ötüşlerine,gökyüzünde  parıldayarak ışıklar saçan yıldızlarda dahil aklınıza gelen gelebilen bir çok güzelliklere,kapalı kapılar ardında kalınan şu günlerde özlemler duyuyorsunuz.Artan nüfuslar,mülteci adı altında ülkeye sokulan ne oldukları belirsiz insan tiplemeleri,evlerde odalarda duvarlar arasında eşyalarla birlikte sıkılmışlıklar sizi bu düşüncelere,doğaya tam teslimiyetlere itiyor.Virüs gösterdiki,aniden çepeçevre baskınlar yaparcasına bizleri sarıvermesi kendimizi hiç yaşamamış gibi hissettirdi.Sanki o kadar yılları bizler eksiltmedik,sanki üzerimizden mevsimler hiç geçmedi,kaç kez geçen sonbaharları,sonbaharlardaki yaprak dökümlerini biz hiç görmedik?.Hiç bitmeyen işlerimizin olduğunu sanı...

DOLU DOLU SEVGİLERİM

     Kendimi çok seviyorum,seviyorumki yaşamı;kendime olan tutkum ve ihtirasımla daha bir başka algılarıma düşürüp,ömrün süren her katresinden ayrı bir zevk duyuyor,mutluluğuma mutluluklar katıyorum.Böyle hazlar alarak meydana gelen oluşum,gezegeni sevmemi gerektiriyor.Yer kürede canlılar var,yaşamın her biri ayrı ayrı renk katıcı  tamamlayıcıları.Onlar olmazsa her şey anlamsız ve varlığımızı devam ettirmemiz mümkün değil.Ya bizler,biz insanlar?.Bizler sizler yani hepimiz,bazılarımız ne düşünür sek düşünelim,nasıl eleştiriler yaparsak yapalım çok harika varlıklarız.Duygularımız var,bu duyguların meydana getirdiği arzularımız,isteklerimiz hatta ve hatta gözyaşları döküp hüzünlenmelerimiz.Ağlamak kadınlara nasıl yakışır.Hüzünlenip gözyaşları dökerken ne kadar güzeller..An olur ağlamalara bile özlemler duyup,köşe bir yere çekilip gözyaşları döktüğümüz zamanlar azmıdır?.Dram filmlerini,acıklı romanları,hüzünleri sevdiğimizden okumaz veya seyretmezmiyiz?.Özlem,hasret dolu...