Sevgilerin sınırsız,koşulsuz verildiği aşklar vardır,akan,akışlarıyla susuz kalmış çoraklıklara hayat olur nehirler misali can verir,ıslaklıkları sürdükçe yeşili tükenmeyen.Sevgisiz,bir dirhem ağırlıksız aşklara şahit olunur,varmış gibi görsellere yansıyan,aslında olmayan yapmacık ucundan kıyısından sahteliklerle sürdürülen.Sahtesi olmamalı aşkların.Hayatlar boşa hebalar edilmemeli ömürler gerçek değilse birlikteliklerle sürdürülmemeli.Zaman eski günlerde çok sevilen bağ bozumu zamanı.İşte güz geldi mevsim sarı Sonbahar,aylardan Eylül.Güz bağ bozumu demektir.Şimdilerdeki yeni kuşaklar bağ bozumlarını,oraklarla ekin biçilen evreleri,atlarla,öküzlerle tahılın hububatlara dönüştüğü harman zamanlarını bilmezler.Onlar marketlerin hiç bitmez,her an temin edebilecekleri,tükenmek bilmeyen ürünlerinin olduğunu zanneder,oralardan her daim ihtiyaçlarını giderebileceklerini sanırlar.Benim evrelerimin,yaşıtlarımın bildiklerini,onların öyle alıştırılıp öğrendiklerini ve bizlerin çocukluklarımızada öğretilen doğruların doğru oldukları hususlarında şüphelerle doluyum.Gerçek doğru olup olmadıklarını halâ anlamış değilim.Her şeylerden mahrum edildiğimiz o zamanları yokluklarla geçirmemize rağmen özleyesim tutar yinede mahrumuyetlerle dolu o güzelim geçmiş yılları.Dağ çıkılırcasına,tepeler aşılırcasına zor elde edilmiştir bütün edinimler.Her zaman uğraşlar verilip elde edilen edinimler değer sayılır.Emek vardır bu elde edilişte,verilen,yapılan uğraşlarda bilinirki yüce bir değerdir.Yeşili çok severiz can demektir,hayat demektir.Kuruluk,yokluk,çoraklık ürkü verir,korku verir.Güz geldi bir adıda Sonbahar.Çocukların okulları açıldı,yaz bitti bu gelen güz mevsimiyle birlikte.Yeni mini mini yürekler heyecanlarla dolu dolu okullara koşup,sınıfları doldurdular.Genç anne ve babalar onlarla birlikte bu heyecanı,yaşayarak,taşıyarak okullarda hatta sınıflarda çocuklarının yanındalar.Bizlerde öyle değildi.İlk okula başladığım gün aklıma geliyor.Pusmuş,sinmiş heyecandan ölecek vaziyette sırtımı bir ağaca vermiş koşuşan eski öğrencileri seyrediyordum.Ders zili çalar okul bahçesinde dizilir toplanırız,tüm öğrenciler tek tek isimlerimiz okunur.Mahallemizdeki tanıdık simalar değil,bir sürü kızlı erkekli değişik tiplerde siyah önlüklerimizle ürküler korkular içirisindeyiz.Okunan ad soyadlarımız ve numaralarımızla bir grup oluştu.O grubu bir öğretmen alıp bir sınıfa götürdü.Öğretmen sınıftaki sıralara kimlerle oturulması yerleşimini yaptı.Kızlı erkekli karışık oturtulduk.Kapatıldım,özgürlüklerim bitti,mahallemdeki haşarıca sürdürdüğüm salınıvermişlik son buldu.Ben o kadar o ilk heyecanları,ilk korkuları,yürek çarpıntılarını yaşadımda oysa hayat akıp gitti hiçbir şeyler olmamışcasına.Geçiyor tüm zamanlar,bitiyor tüm ömürler,gerilerde kaldı ama yaşıyor hatıralar.1/Eylül-2024 Şerafettin Sorkun/Anamur'dan
Sevgilerin sınırsız,koşulsuz verildiği aşklar vardır,akan,akışlarıyla susuz kalmış çoraklıklara hayat olur nehirler misali can verir,ıslaklıkları sürdükçe yeşili tükenmeyen.Sevgisiz,bir dirhem ağırlıksız aşklara şahit olunur,varmış gibi görsellere yansıyan,aslında olmayan yapmacık ucundan kıyısından sahteliklerle sürdürülen.Sahtesi olmamalı aşkların.Hayatlar boşa hebalar edilmemeli ömürler gerçek değilse birlikteliklerle sürdürülmemeli.Zaman eski günlerde çok sevilen bağ bozumu zamanı.İşte güz geldi mevsim sarı Sonbahar,aylardan Eylül.Güz bağ bozumu demektir.Şimdilerdeki yeni kuşaklar bağ bozumlarını,oraklarla ekin biçilen evreleri,atlarla,öküzlerle tahılın hububatlara dönüştüğü harman zamanlarını bilmezler.Onlar marketlerin hiç bitmez,her an temin edebilecekleri,tükenmek bilmeyen ürünlerinin olduğunu zanneder,oralardan her daim ihtiyaçlarını giderebileceklerini sanırlar.Benim evrelerimin,yaşıtlarımın bildiklerini,onların öyle alıştırılıp öğrendiklerini ve bizlerin çocukluklarımızada öğretilen doğruların doğru oldukları hususlarında şüphelerle doluyum.Gerçek doğru olup olmadıklarını halâ anlamış değilim.Her şeylerden mahrum edildiğimiz o zamanları yokluklarla geçirmemize rağmen özleyesim tutar yinede mahrumuyetlerle dolu o güzelim geçmiş yılları.Dağ çıkılırcasına,tepeler aşılırcasına zor elde edilmiştir bütün edinimler.Her zaman uğraşlar verilip elde edilen edinimler değer sayılır.Emek vardır bu elde edilişte,verilen,yapılan uğraşlarda bilinirki yüce bir değerdir.Yeşili çok severiz can demektir,hayat demektir.Kuruluk,yokluk,çoraklık ürkü verir,korku verir.Güz geldi bir adıda Sonbahar.Çocukların okulları açıldı,yaz bitti bu gelen güz mevsimiyle birlikte.Yeni mini mini yürekler heyecanlarla dolu dolu okullara koşup,sınıfları doldurdular.Genç anne ve babalar onlarla birlikte bu heyecanı,yaşayarak,taşıyarak okullarda hatta sınıflarda çocuklarının yanındalar.Bizlerde öyle değildi.İlk okula başladığım gün aklıma geliyor.Pusmuş,sinmiş heyecandan ölecek vaziyette sırtımı bir ağaca vermiş koşuşan eski öğrencileri seyrediyordum.Ders zili çalar okul bahçesinde dizilir toplanırız,tüm öğrenciler tek tek isimlerimiz okunur.Mahallemizdeki tanıdık simalar değil,bir sürü kızlı erkekli değişik tiplerde siyah önlüklerimizle ürküler korkular içirisindeyiz.Okunan ad soyadlarımız ve numaralarımızla bir grup oluştu.O grubu bir öğretmen alıp bir sınıfa götürdü.Öğretmen sınıftaki sıralara kimlerle oturulması yerleşimini yaptı.Kızlı erkekli karışık oturtulduk.Kapatıldım,özgürlüklerim bitti,mahallemdeki haşarıca sürdürdüğüm salınıvermişlik son buldu.Ben o kadar o ilk heyecanları,ilk korkuları,yürek çarpıntılarını yaşadımda oysa hayat akıp gitti hiçbir şeyler olmamışcasına.Geçiyor tüm zamanlar,bitiyor tüm ömürler,gerilerde kaldı ama yaşıyor hatıralar.1/Eylül-2024 Şerafettin Sorkun/Anamur'dan
Yorumlar
Yorum Gönder