Güzelliklerle dolu güzel günler geçirilen geçmiş yıllar,hatıralarda bir bir canlandırılır kimi kimi.Bir dönem Konya/Seydişehir'de yollarda,iş yerlerinde,mahallelerimizde hayatlarımıza ortak olan dostlarımızla geçirdiğimiz güzel zamanlar vardı.Aşılması güç Küpe dağlarının bir set gibi durduğu Konya'nın Akdeniz tarafında kalan berisinde kurulmuş bu şehir ve burada nefes alıp veren insanlarına bu dağlar "Durun bir yerlere gitmenize gerek yok ben yaşam verir ve yeterim sizlere" dercesine uzun bir sıra teşkil eder hakikaten güneşin doğumluk ve batımlık zamanlarıyla insanlara seyirlik görünümü yaşam ve güven telkin ederdi.Bu sıra dağlar burada yaşayan salt tüm canlılarına oksijendi,hayattı en güzelide alüminyum tesisler örneği işti,aş'tı.Nitekim sanayii ve nitekim bordo ve beyaz renkli bacalarından çıkan dumanlarıyla sanki ülkenin en ücra köşelerinden tüm insanlarının görüpte ilgisini çekercesine bir çok insan buralara göç etmişti.Yeni insan akınları,artan bir nüfus,dünya'ya gözlerini burada açan mini mini bebekler ailelerin sevinçleriyle buralıydılar artık.Aşklar vardı,hüzünlerle gelen dalgalara dönüşen ayrılıklar,kavgalar vardı korkulara,ürkülere sebepler olan çünkü Seydişehir ekmeğin şehriydi ve ekmek bölüşeni çoğaldıkça kavga kaçınılmaz hallere geliyordu.Tepelerini severdim bu kentin zira kendiside bir tepe üzerinden Soğla'ya doğru uzanırcasına aşağılara taa Küpe dağlarının eteklerine doğru yayılmış gitmişti.Sıcak sular çıkan Ilıca dediğimiz mekanı her gün muhakkak uğrak yerimiz olurdu ve biz başlayan bir günün uykulardan arda kalmış tüm saatlerinde kendimizi kavgalardan uzak tutar sevecen insan yapılarıyla güzel değerler bulmayı beceren insanlar olarak Küpe dağlarının bizleri set çekip aldığı güvenceden memnun,hayatlarımız akıp giderdi bu güzel beldede.Bir gün her şey yitiyor ve bir gün yaşam bitiyor ama yaşadıkça güzel olan değerleri paylaşdığımız dostlarımızla geçirdiğimiz zamanlarımız yüreklerimizde bir yerlerde hep soluk alıp veriyor.12/Temmuz-2020 Şerafettin Sorkun/Anamur'dan
Güzelliklerle dolu güzel günler geçirilen geçmiş yıllar,hatıralarda bir bir canlandırılır kimi kimi.Bir dönem Konya/Seydişehir'de yollarda,iş yerlerinde,mahallelerimizde hayatlarımıza ortak olan dostlarımızla geçirdiğimiz güzel zamanlar vardı.Aşılması güç Küpe dağlarının bir set gibi durduğu Konya'nın Akdeniz tarafında kalan berisinde kurulmuş bu şehir ve burada nefes alıp veren insanlarına bu dağlar "Durun bir yerlere gitmenize gerek yok ben yaşam verir ve yeterim sizlere" dercesine uzun bir sıra teşkil eder hakikaten güneşin doğumluk ve batımlık zamanlarıyla insanlara seyirlik görünümü yaşam ve güven telkin ederdi.Bu sıra dağlar burada yaşayan salt tüm canlılarına oksijendi,hayattı en güzelide alüminyum tesisler örneği işti,aş'tı.Nitekim sanayii ve nitekim bordo ve beyaz renkli bacalarından çıkan dumanlarıyla sanki ülkenin en ücra köşelerinden tüm insanlarının görüpte ilgisini çekercesine bir çok insan buralara göç etmişti.Yeni insan akınları,artan bir nüfus,dünya'ya gözlerini burada açan mini mini bebekler ailelerin sevinçleriyle buralıydılar artık.Aşklar vardı,hüzünlerle gelen dalgalara dönüşen ayrılıklar,kavgalar vardı korkulara,ürkülere sebepler olan çünkü Seydişehir ekmeğin şehriydi ve ekmek bölüşeni çoğaldıkça kavga kaçınılmaz hallere geliyordu.Tepelerini severdim bu kentin zira kendiside bir tepe üzerinden Soğla'ya doğru uzanırcasına aşağılara taa Küpe dağlarının eteklerine doğru yayılmış gitmişti.Sıcak sular çıkan Ilıca dediğimiz mekanı her gün muhakkak uğrak yerimiz olurdu ve biz başlayan bir günün uykulardan arda kalmış tüm saatlerinde kendimizi kavgalardan uzak tutar sevecen insan yapılarıyla güzel değerler bulmayı beceren insanlar olarak Küpe dağlarının bizleri set çekip aldığı güvenceden memnun,hayatlarımız akıp giderdi bu güzel beldede.Bir gün her şey yitiyor ve bir gün yaşam bitiyor ama yaşadıkça güzel olan değerleri paylaşdığımız dostlarımızla geçirdiğimiz zamanlarımız yüreklerimizde bir yerlerde hep soluk alıp veriyor.12/Temmuz-2020 Şerafettin Sorkun/Anamur'dan
Yorumlar
Yorum Gönder