Ana içeriğe atla

8/Mart DÜNYA KADINLAR GÜNÜ


     Salt idarecilikler,tümden yönetim,erk onların elinde olsaydı savaşlar asla olmaz şu yahut bu şekilde tuzaklar kurulup tetiklere basılıp günahsız insanlar katledilmezlerdi.Kimden bahsediyorum?yeryüzünün tüm kadınlarından.Silah;ölüm demek,yok oluş demek,bu paylaşılmayan ne,kim kazanıyor,bu kavgaların bir kazananı varmı?Yok,hiç bir kavgada hiç bir şey kazanılmaz.Kim çıkarıyor bu hırı,gürü yaşamak için gelinen dünyada öldürmeleri,savaşları?Elbetteki 
biz erkekler.O zaman yapamıyoruz,ya çalıyor yada çırpıyoruz,o yetmedi azıcık bitimiz kanlandımı paranın gücüyle bir değil bir kaç tane dost tutup kapatmalar alıyoruz.Kadınlar böyle bir şeyler yapıyorlarmı?Sadece bizlere,çocuklarına bakıyorlar,onları el emek bin bir zahmetlerle büyütüyorlar,üstlerimizi başlarımızı yıkayıp,yemeklerimizi yapıpı,aşlarımızı kursaklarımıza sokuyorlar.Kadın güzellik demektir,kadın kırmızı güller,kırmızı güller ise aşk demektir.Öyleyse bir kadın yokluğa mecbur edilip aşkta paraya yönlenmemeli.Günümüzde hep ağır basan metalika (PARA) oldukçada aşklar gerçek aşklar değil.Kadın masumiyet ve çoçuksu duyguların en saf en güzel görünürlüğünün canlı timsalidir.Bu yüzden sarı gülleri ve papatyaları andırırlar.Bir kadın bir kadın her şeyi,gözünüzün erimlerinin uzandığı herşeyleri güzelleştirir ve güzellikler katar.Öyleyse hayatınızda bir kadın olmalı ve o kadın pusulanız olmalı,sizi yönlendirmeli...Onlar yer kürenin gerçek güzellikleri yaşamın taa kendileridirler.Aslında 8 Mart Dünya Kadınlar günü bir ayrıştırmadır.Mübalâ etmiyorum her gün onların günüdür.Kadını yanında olmayan erkeği kafasından tahtaları eksik,yada sudan çıkmış bir balık olarak değerlendirebilirsiniz.Sevgili Kadınlar 8 Mart Dünya Kadınlar Gününüz Kutlu  Olsun..8/Mart-2025   Şerafettin Sorkun/Konya'dan

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SELMA GÜNERİ ve LAYIK GÖRÜLEN ONUR ÖDÜLÜ

Bir şarkı dinlersiniz geçmiş yıllarınızı hatırlatan.O şarkıyla hatırasını yaşayacağınız,tekrar bulacağınızı sandığınız sokaklar yok olmuştur.Şükran Ay'ın her şarkısı Kozan sokaklarını ve sinemalarını gözümde canlandırır.Anılarımı gömdüğüm o kentte belediye otobüsleri ve uzak semtlere gidilen dolmuşlar yoktu o zamanlar.Her yerlere yayan gider,günün yorgunluklarına rağmen hayatımızda olmazsa olmaz olan sinemaların gece matinelerinden de kalmaz muhakkak her akşam sinemaya gider,paramız olmazda giremezsek,yazlık sinemaların apörlelerinden çın çın etrafa yayılan filmin müziklerini ve sesini film bitesiye kadar dinlerdik.Bu tarz biz çocuklar için bir takılma biçimiydi.Seviyorduk sinemaları,film yıldızlarını.Onların bizim dünyamızda farklı ve ayrı bir yerleri vardı.Kozan yaz geceleri yazlık sinemalarla güzeldi.Zaman ne kötü bir mevhum bütün değerler bir bir yok oldu.Selma Güneri'nin Konya/Çumra'da seyrettiğimiz filmlerinde yeni bir yüz olarak karşımıza çıkıvermesi,bizden biri...

YAŞADIKÇA

    İnanılmaz doğal güzelliklerin olduğu ağaçlar,dağlar,göller,baharla birlikte yeşeren otların yanı sıra ufukların göğe değiverecekmiş gibi göz eriminize ulaşan,gün batımlarının akşamlara dönüşen zamanları.Kulaklarınızda çın çın pervasızca eksilmeksizin süren ağustos böcekleri ötüşlerine,gökyüzünde  parıldayarak ışıklar saçan yıldızlarda dahil aklınıza gelen gelebilen bir çok güzelliklere,kapalı kapılar ardında kalınan şu günlerde özlemler duyuyorsunuz.Artan nüfuslar,mülteci adı altında ülkeye sokulan ne oldukları belirsiz insan tiplemeleri,evlerde odalarda duvarlar arasında eşyalarla birlikte sıkılmışlıklar sizi bu düşüncelere,doğaya tam teslimiyetlere itiyor.Virüs gösterdiki,aniden çepeçevre baskınlar yaparcasına bizleri sarıvermesi kendimizi hiç yaşamamış gibi hissettirdi.Sanki o kadar yılları bizler eksiltmedik,sanki üzerimizden mevsimler hiç geçmedi,kaç kez geçen sonbaharları,sonbaharlardaki yaprak dökümlerini biz hiç görmedik?.Hiç bitmeyen işlerimizin olduğunu sanı...

DOLU DOLU SEVGİLERİM

     Kendimi çok seviyorum,seviyorumki yaşamı;kendime olan tutkum ve ihtirasımla daha bir başka algılarıma düşürüp,ömrün süren her katresinden ayrı bir zevk duyuyor,mutluluğuma mutluluklar katıyorum.Böyle hazlar alarak meydana gelen oluşum,gezegeni sevmemi gerektiriyor.Yer kürede canlılar var,yaşamın her biri ayrı ayrı renk katıcı  tamamlayıcıları.Onlar olmazsa her şey anlamsız ve varlığımızı devam ettirmemiz mümkün değil.Ya bizler,biz insanlar?.Bizler sizler yani hepimiz,bazılarımız ne düşünür sek düşünelim,nasıl eleştiriler yaparsak yapalım çok harika varlıklarız.Duygularımız var,bu duyguların meydana getirdiği arzularımız,isteklerimiz hatta ve hatta gözyaşları döküp hüzünlenmelerimiz.Ağlamak kadınlara nasıl yakışır.Hüzünlenip gözyaşları dökerken ne kadar güzeller..An olur ağlamalara bile özlemler duyup,köşe bir yere çekilip gözyaşları döktüğümüz zamanlar azmıdır?.Dram filmlerini,acıklı romanları,hüzünleri sevdiğimizden okumaz veya seyretmezmiyiz?.Özlem,hasret dolu...