İşte bana göre Kış bitti.Akdeniz akşamları bir başka,hele Anamur'da daha bir başka.Akdeniz'in bu güzel beldesi benim tüm varoluşumla,benliğimle kendimi teslim edip,çam ormanlarıyla,kekik kokan tepeleriyle,yine tepelerinden doyumsuz maviliklerini seyretmeye doyamadığım deniziyle,gün batımlarında ebabillerinin (Kırlangıç) kendilerine has yuvalarına dönerlerken ötüşleriyle,kendimi özgürlüğe teslim ettiğim güzel bir belde.Cahit Sıtkı Tarancı'nın çok güzel bir şiiri vardı,adıda "ÇOCUKLUK" .Mektepli yıllarımızda,okuma kitaplarında okuduğumuz bu şiire bayılırdım.Nasıl Zeki Tunaboylu'nun"GÖÇMEN KUŞLAR"şiirinden çok etkilenip yıllarca unutmamış,unutamamışsam,Tarancı'nın bu şiirinide çok zamanlar,çok devirler geçmesine rağmen hiç unutmadım.Aklımda kalan bu dizeleri buraya eklemeden geçemiyeceğim. "ÇOCUKLUK"
Affan Dede'ye para saydım,
Sattı bana çocukluğumu.
Artık ne yaşım var, ne adım;
Bilmiyorum kim olduğumu.
Hiçbir şey sorulmasın benden;
Haberim yok olan bitenden.
Sattı bana çocukluğumu.
Artık ne yaşım var, ne adım;
Bilmiyorum kim olduğumu.
Hiçbir şey sorulmasın benden;
Haberim yok olan bitenden.
Bu bahar havası, bu bahçe;
Havuzda su şırıl şırıldır.
Uçurtmam bulutlardan yüce,
Zıpzıplarım pırıl pırıldır.
Ne güzel dönüyor çemberim;
Hiç bitmese horoz şekerim!
Havuzda su şırıl şırıldır.
Uçurtmam bulutlardan yüce,
Zıpzıplarım pırıl pırıldır.
Ne güzel dönüyor çemberim;
Hiç bitmese horoz şekerim!
Bu bahar havası bu bahçe,havuzda su şırıl şırıl,öff be...Ne güzel anlatmış,ne kadar yalın yazmış ve sanki tüm hepimizin içlerindeki duyguları dile dökmüş.Hangimiz horoz şekerlerini,bilyeleri,ip atlamaları,körebe oyunlarını,saklambaçları,seksekleri,7 kiremit oyunlarını özlemiyoruz,varmı "ahh o çocukluk yıllarımız" demeyeniniz?Dün 10/Mart Cumartesi günü.Konya'da "NOVADA"diye bir alışveriş merkezi var.Burada Cumartesi günleri yöresel ürünler sergilenir.Yöresel ürünlerin olduğu yerleri ziyaret eder ve bu yöresel ürünlerden temin etmeye çalışırım.Ben Meram'da oturduğumdan Novada alışveriş merkezinin olduğu bölge bana yayan yürünmeyecek kadar uzakta.Böyle olduğu için arabayla gittim.Eskilerin deyimiyle"Gitmez Gomaz Olaydım"Bu ne araba çokluğu,bunaltıcı taşıt kalabalığı,trafik ışıklarında uzun kuyruklar,birkaç kez yeşil yanmasına rağmen geçememeler?korkunç bir gerçekki bu araç çokluğu gün günde artmakta.Buna bir çözüm bulunmaz,şehirlerdeki nüfus yoğunluğu köylere yayılmazsa artık şehirler yaşanacak,nefes alınacak yerlerden ziyade,ızdırap çekilen mekanlara dönüşecek.Şiirden başlayıp,Anamur'a oradanda trafiğe geldik ve konu trafik ve taşıt çokluğu olunca ana tema unutuldu.Biz yine konuya dönelim.Tarancı kendi büyüyüpte,kocaman adam olduğu zamanlarda,biz çocukken şu zamanlarda o çocukluğumuzu özlemişken o daha eskilerdeki çocukluğunun,daha güzel oluşundan ve özleminden bahsediyor."Hiç bir şey sorulmasın benden,Haberim yok olan bitenden"diyor.Mesuliyet istemiyor.Akşamın yatıp sabahın olmasıyla,sokakları,sokaklardaki oyunları özlediğini anlatmak istiyor.Evet;Hakikaten o çocukluk günlerimiz,gökyüzünde gelinlik bir kız misali,salını salını uçurttuğumuz uçurtmalarımız unutulmayacak güzelliklerimizdi.İşte ben Anamur'da,Akdeniz'in bu güzel beldesinde tüm yaz boyunca çocukluğumu doyası yaşıyor,doğa güzelliklerinin tadını çıkarıyorum.Kış bitti,benim artık olan bitenden haberim yok.Çam ormanlarını,yeşil yemyeşil kekik kokulu Toros'ların o güzel tepelerine gitmek için gelen mevsime MERHABA....
11/mart-2018 Konya'dan Şerafettin Sorkun
11/mart-2018 Konya'dan Şerafettin Sorkun
Yorumlar
Yorum Gönder