Gece devam eder,kış günlerinin ayazlarında devam eden gecede,rayların üzerinde manevra yaptırılan trenin siren sesleri öterken,makasçıların trenin vagonlarını amaca hizmet için başka demir yollara aktarmak adına çevrilen makas kollarıyla ve hemen akabinde bu işlemi yaptık adına öttürdükleri "tamam" anlamına gelen makiniste haber verdikleri düdük sesleri gece boyu Çumra'da o istasyona yakın evimizde biz sobanın başında otururken kulaklarımızda yankılar yapardı.6 Kardeş bir hayal dünyasının içinde hiç beklentimizin olmadığı,sadece yarının olmasını ve yarınla dünden doyamadığımız oyunları oynamayı beklediğimiz o zamanlarda şüphesiz hayatımızda güzel günler yaşıyormuşuz.Çumra'da Atatürk ilkokulunun hemen sol köşesinde bulunan,Karkın ve Çatalhöyük tarafına giden yol kenarındaki 2 katlı sarı boyalı evimiz tren istasyonuna yakın olduğundan biz trenin raylar üzerinde çıkardığı gürültülü sesini,sirenlerini mütamadiyen duyar bu seslerle bilmediğimiz düşlere dalar giderdik.Bu düşler öyle ehemmiyet ve önem taşıyan şimdiki devlet büyüklerimizin yapmak adı altında,ülkeye yapamadım yararlı olamadım adına üzüldükleri gibi düşler değildi.Sadece çeşit çeşit renkli misketler,uçurtmalar ve daha fazla oyunlar vardı iç dünyamızda yeşerttiğimiz düşlerimizde.Gündüzün trenin geçmediği saatlerinde Konya tarafına doğru istikametine doğru giden raylar üstünde sonsuzluğa gider gibi yürür giderdik gün batımlarında.Ne zevk duyardık bir tek ray üstünde düşmeden yürümelerimizden.Geçiverdi tüm zamanlar daha biz doyamadan,bitmesini istemediğimiz tüm körebe,saklambaç gibi oyunları bitirmeden,akıverdi zaman suların akışları gecelerin geçişleri gibi hayatımızdan... Şerafettin Sorkun/Konya'dan
Bir şarkı dinlersiniz geçmiş yıllarınızı hatırlatan.O şarkıyla hatırasını yaşayacağınız,tekrar bulacağınızı sandığınız sokaklar yok olmuştur.Şükran Ay'ın her şarkısı Kozan sokaklarını ve sinemalarını gözümde canlandırır.Anılarımı gömdüğüm o kentte belediye otobüsleri ve uzak semtlere gidilen dolmuşlar yoktu o zamanlar.Her yerlere yayan gider,günün yorgunluklarına rağmen hayatımızda olmazsa olmaz olan sinemaların gece matinelerinden de kalmaz muhakkak her akşam sinemaya gider,paramız olmazda giremezsek,yazlık sinemaların apörlelerinden çın çın etrafa yayılan filmin müziklerini ve sesini film bitesiye kadar dinlerdik.Bu tarz biz çocuklar için bir takılma biçimiydi.Seviyorduk sinemaları,film yıldızlarını.Onların bizim dünyamızda farklı ve ayrı bir yerleri vardı.Kozan yaz geceleri yazlık sinemalarla güzeldi.Zaman ne kötü bir mevhum bütün değerler bir bir yok oldu.Selma Güneri'nin Konya/Çumra'da seyrettiğimiz filmlerinde yeni bir yüz olarak karşımıza çıkıvermesi,bizden biri...
Yorumlar
Yorum Gönder