Ana içeriğe atla

GÜZ


    Eylül herkeslerde ayrı bir algıdır.Kayıptır,kazanımdır,başlangıçtır,bitiştir.Okulların açılması,yaz tatilinin bitimiyle öğrencilerin yüreklerinde dalga dalga heyecanlar estirir.Bazı bazı ürkülerde yaşanır kalplerde.Artık tatil bitmiş,özgürlükler sona ermiştir.Bitişler,ayrılıklar olur seven kalplerde sebepli,sebepsiz.Yeni başlayan kuytu yerlerde heyecanlarla buluşulan aşklar türer.Hazandır eylül'ün sevgililerce hüzün olarak nitelenip değerlendirilmesi.Sarı sonbahar derler adına eylül başlangıcı olan güz aylarına.Kuzey rüzgarları yavaş yavaş serinlikler getirir.Göçmen kuşlar göç hazırlıkları yaparlar.Onların gökyüzünde daireler yaparak uçuşlarıyla vedaları bile,gidişlerini seyredenlerde burukluklar bırakır.Hastaları,yaşlıları olanlarımız olur.Güz hüzününü kaldıramayanların hayatları nihayetle son bulur.Konya/Bozkır'da okula ilk başladığım yıllar geliyor aklıma.Okulun penceresinden çarşı meydanındaki çınar ağacının sarı yapraklarının esen rüzgarla düşüşlerini seyreder,teneffüste onlardan bir kaç tane alıp defterimin arasına koyacağımı aklımdan geçirirdim.Zil sesiyle teneffüse çıkılınca bu taşıdığım düşünceler unutulur,okul bahçesinde küçücük bir dolma topla kıyasıya maçlar yapar,kısacık teneffüs süresinde ders zilin çalmasıyla çınar ağacının şekliyle,kıvrımlarıyla beni etkileyip,beğendiğim sarı yapraklarını toplayamamanın pişmanlığını duyardım.Çocuk yüreklerde atlas yorgan diye nitelenen okyanuslardan büyük ve uzun,himalayalardan yüksek,mariana çukurlarından daha derin ve geniş uç sevgiler vardır.Bol bol verirler sevgilerini tüm içtenlikleriyle ve çocuklarla çocuk olan,onlara ilgiler gösteren,seviyelerine inen büyüklerini hayatları boyunca unutmazlar,unutamazlar.Güz indi koca yaz bitti,okullar açılıyor çocuklar.Sizler bu ülkenin yarınları,geleceklerisiniz.Cıvıl cıvıl seslerinizi şimdiden duyar gibiyim.05/Eylül-2022 Şerafettin Sorkun/Konya'dan



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SELMA GÜNERİ ve LAYIK GÖRÜLEN ONUR ÖDÜLÜ

Bir şarkı dinlersiniz geçmiş yıllarınızı hatırlatan.O şarkıyla hatırasını yaşayacağınız,tekrar bulacağınızı sandığınız sokaklar yok olmuştur.Şükran Ay'ın her şarkısı Kozan sokaklarını ve sinemalarını gözümde canlandırır.Anılarımı gömdüğüm o kentte belediye otobüsleri ve uzak semtlere gidilen dolmuşlar yoktu o zamanlar.Her yerlere yayan gider,günün yorgunluklarına rağmen hayatımızda olmazsa olmaz olan sinemaların gece matinelerinden de kalmaz muhakkak her akşam sinemaya gider,paramız olmazda giremezsek,yazlık sinemaların apörlelerinden çın çın etrafa yayılan filmin müziklerini ve sesini film bitesiye kadar dinlerdik.Bu tarz biz çocuklar için bir takılma biçimiydi.Seviyorduk sinemaları,film yıldızlarını.Onların bizim dünyamızda farklı ve ayrı bir yerleri vardı.Kozan yaz geceleri yazlık sinemalarla güzeldi.Zaman ne kötü bir mevhum bütün değerler bir bir yok oldu.Selma Güneri'nin Konya/Çumra'da seyrettiğimiz filmlerinde yeni bir yüz olarak karşımıza çıkıvermesi,bizden biri...

YAŞADIKÇA

    İnanılmaz doğal güzelliklerin olduğu ağaçlar,dağlar,göller,baharla birlikte yeşeren otların yanı sıra ufukların göğe değiverecekmiş gibi göz eriminize ulaşan,gün batımlarının akşamlara dönüşen zamanları.Kulaklarınızda çın çın pervasızca eksilmeksizin süren ağustos böcekleri ötüşlerine,gökyüzünde  parıldayarak ışıklar saçan yıldızlarda dahil aklınıza gelen gelebilen bir çok güzelliklere,kapalı kapılar ardında kalınan şu günlerde özlemler duyuyorsunuz.Artan nüfuslar,mülteci adı altında ülkeye sokulan ne oldukları belirsiz insan tiplemeleri,evlerde odalarda duvarlar arasında eşyalarla birlikte sıkılmışlıklar sizi bu düşüncelere,doğaya tam teslimiyetlere itiyor.Virüs gösterdiki,aniden çepeçevre baskınlar yaparcasına bizleri sarıvermesi kendimizi hiç yaşamamış gibi hissettirdi.Sanki o kadar yılları bizler eksiltmedik,sanki üzerimizden mevsimler hiç geçmedi,kaç kez geçen sonbaharları,sonbaharlardaki yaprak dökümlerini biz hiç görmedik?.Hiç bitmeyen işlerimizin olduğunu sanı...

DOLU DOLU SEVGİLERİM

     Kendimi çok seviyorum,seviyorumki yaşamı;kendime olan tutkum ve ihtirasımla daha bir başka algılarıma düşürüp,ömrün süren her katresinden ayrı bir zevk duyuyor,mutluluğuma mutluluklar katıyorum.Böyle hazlar alarak meydana gelen oluşum,gezegeni sevmemi gerektiriyor.Yer kürede canlılar var,yaşamın her biri ayrı ayrı renk katıcı  tamamlayıcıları.Onlar olmazsa her şey anlamsız ve varlığımızı devam ettirmemiz mümkün değil.Ya bizler,biz insanlar?.Bizler sizler yani hepimiz,bazılarımız ne düşünür sek düşünelim,nasıl eleştiriler yaparsak yapalım çok harika varlıklarız.Duygularımız var,bu duyguların meydana getirdiği arzularımız,isteklerimiz hatta ve hatta gözyaşları döküp hüzünlenmelerimiz.Ağlamak kadınlara nasıl yakışır.Hüzünlenip gözyaşları dökerken ne kadar güzeller..An olur ağlamalara bile özlemler duyup,köşe bir yere çekilip gözyaşları döktüğümüz zamanlar azmıdır?.Dram filmlerini,acıklı romanları,hüzünleri sevdiğimizden okumaz veya seyretmezmiyiz?.Özlem,hasret dolu...