Ben Şerafettin Sorkun

      Küskünlükler vardır veya olur sebepli sebepsiz.Aşka,yaşantınızın içinde gelişmeler gösteren olmazlara,olumsuzluklara,insanların sahteliklerine,iki yüzlülüklerine.Küskünlükler sarmıştır tepeden tırnağa dört bir yandan her taraflarınızı,geçmişinizi,geleceğinizi,nefes alış verişlerinizi.Elbetteki tüm bunlara çareler çoktur ama siz bir yerlere,bir şeylere takılı kaldığınızdan yok sanırsınız.Bende diyorum çok hemde çok vardır.Önce aynaya çok iyi bakıp kendinizi çok iyi tanıyın.Siz her bir şeyin üstesinden gelir,isterseniz denizleri yarar,dağları devirip yerle bir edersiniz.Yeterki isteyin,yeterki isteyin..18/Kasım-2018 Şerafettin Sorkun/Konya'dan

       Satır satır bilgilerle dolu iyi kitaplar yazılıyor.Sonra başka kitaplar...Çoğalıyor bilgiler,okudukça,bilgilendikçe ufuklarımız açılıyor.Kat kat dağlar misali kitaplar arttıkça artıyor,okundukça zihinler,dimağlar zenginleşiyor.Dünyalarımızda onlar oldukça,dostlukları bizi mutlu ediyor.Her kitap bittikçe başka bir kitaba geçiliyor.A çıyorsunuz ilk sayfalarını okumalara,bu okumalarla yeni başka bir arkadaşlığınız başlıyor.Kitapların ilk sayfaları misali hayatlarımızda satır satır devam ediyor,günlerin bizden gün gün devam edip bitip gittiği gibi.Gidilecek elbet,durmak yok.Gidilecekki,ıraklıklar yakın edilecek.Bilinmeliki küçük küçük adımlarla uzaklıklar düz edilir. R uhunuzu istila eden,çepe çevre sarıp sarmalamış sıkıntılar varsa güneş bile doğsa karanlıklarda yaşarsınız.Sevmez,sevemez küskünleşir hayattan koparsınız.Hani o içten gülen,gülüşlerinizle hareleri çoğalan gözbebeklerinizde sönüklükler olmuş durgunluk başlamıştır.Hayatlarınızda umular olsun umularını...

   Konya nın kuzeyinde Selçuk Üniversitesi Alaeddin Keykubat yerleşkesi ve Dokuz denilen köy geçilip eski İstanbul yolu üzerinde 10 km. kadar gidilip gelebiç rampası aşılınca önünüze ufuklarla göz intikali seyrinizle yer ekseninizde koskocaman bir boşluk vardır.Kuzey rüzgarları mevsimine göre bu boşlukta rahatlık bulur eser.Tüm vücudunuza yüzünüzün çıplak yerlerine vurur ve yakarcasına üşütür.Serin olur esmelerinde Kuzey rüzgarları.Bu boşluktan Konya'ya giriş yeri olarak görürsünüz bu serin rüzgarları.Bir adlarıda Konya da bazı semt ve yörelere ismi verilmiş Gedavet Rüzgarlarıdır.Rampanın aşağı inişi başlar.Sağınız ve solunuz tepelerdir.Bu tepelerde bazı bazı tavşanlar gözlerinize ilişir.Yokuş aşağı Afyon-Konya karayolu  şehirlerarası  güzergahınca iniyorsunuz.Adımlarınızla ölçütlerseniz 700-800 mt. kadar falan mesafeleri kat ettiğinizde solunuzda bir sapak vardır.O yoldan dağ sıralarının etekleri ve yukarıları sıra bel denilen ortalarında Bahçesaray köyü gözünüze il...

  "Tırak tırak"Bu terimleri mutlu olduğumuz zaman kendimizi taltıflamak adına ya eşimize dostumuza mevzu eder yada kendi kendimize "nasılda başardım,tüm işi hallettim"oynadığımız oyunlarda"oyunun gözdesiydim,takımı kurtardım"düşüncelerini taşır günlük hayat akışlarımızda sevinçler,sevinçlerle gelen coşkularla maneviyatımıza güçler katarız.İnsanın moralinin iyi olması çok önemlidir.Damarlarınızdaki kan debisi bile artıp yükselmiştir.Kalbiniz sevdiğiniz kızı yada kadını hayatınıza katmışcasına tırak tırak saat gibi çalışmaya başlar.Bir şehrin en çok özlediğin yeri neresi diye sorulsa.Giyinip kuşanıp vitrinleri seyrettiğim caddeleri bu caddelerindeki dükkanları diyemem.En koyu heyecanları yaşadığınız hatıralarınız olmuştur.Unutmadığınız unutamadıklarınız vardır.Şöyle bir gözleriniz boşluklara takılı kalır.Bir müzik sesi gelir kulaklarınıza alır sizi taa eskilerin derin çok derin uzaklıklarına götürür.O yerde orada Konya istasyon caddesi gençlik yıllarımızda ...

İşte bana göre kış bitti.Akdeniz akşamları bir başka,hele Anamur'da daha bir başka.Akdeniz'in bu güzel beldesi tüm benliğimle kendimi teslim edip,çam ormanlarıyla,kekik kokan tepeleriyle,tepelerinden koyu maviliklerini seyretmelere doyamadaığım deniziyle,gün batımlarında ebabillerinin yuvalarına dönerlerken kendilerine has ötüşleriyle,özgürlüğü kanınızda,canınızda yaşattığınız güzel bir belde.Cahit Sıtkı Tarancı'nın "Çocukluk" adlı çok güzel bir şiiri vardı.İlk mekteplerdeki evrelerimizde türkçe derslerimizin okuma kitaplarında okuduğumuz bu şiire bayılırdım.Nasıl Zeki Tunaboylu'nun "Göçmen Kuşlar" şiirinden çok etkilenip yıllarca unutmamış,unutamamışsam Tarancı'nın "Çocukluk" şiirinide hayatım boyunca ve yaşadıkça hiç unutmadım.Şiiri tamamıyla buraya ekleyip sizlerle paylaşma gereği duyuyorum. Affan Dede'ye para saydım, Sattı bana çocukluğumu. Artık ne yaşım var,...

      Bazen müzik dinlemez yüreğinizin içinizde tuttuğunuz bestelenmemiş şarkısını dinlersiniz.Bazılarınıza garip ve şaşırtıcı gelebilir bu şekil bir söylev"Yüreğimde böyle bir şarkımı varmış"dersiniz.Evet var.Her yürekte bestelenmemiş baş yapıt olacak şarkılar dolu,yeterki gözlerinizi yumup,kulaklarınızı,tüm duyularınızı yüreğinize verip dinlemeyi bilin,işte o an duyarsınız.27/Mayıs-2019 ss

 Yokluğundan solarmıydı gönlüm?.Soluyordu sararan yapraklar gibi,sönüyordu soğumuş kalınmaz barınılmaz odalarda yaşam duruşu misali.Veda edilmez,edilemiyor gönlün tutuk kalmışsa.Gidiyor,seni hasretlere mahkum edecek sıra dağlar ardına çekilir,saklanır gibi gidiyor.Şorda,şurda,burda,evde,bahçede adı geçiyor.Bilmez sandıkların biliyorlar gönlüyün ona akışını.Bilerek seni duysun diye,konuymuşcasına adını sokuyorlar mevzularına.Adı geçince gözlerin doluyor.Yanıyor yanıyorsun odun atılmış har ateşler misali için,için.Yan çocuk rüzgar körüklesin içindeki alevi.Bazen yanılası tutar hasret sancıları dinmesi adına.Gündüzün olmaz gecen hiç bitmez,bitmesede bitsede fark edilmez.Darü Dünya olur sana dar ve içinde devamlı o yaşar,o var.14/Mayıs-2021 Şerafettin Sorkun/Anamur'dan

     Saatler aşmış taa gece yarılarından öteleri.Sokaklar sessiz,adımlarım giderken ayak seslerimi duyuyorum.Şehir uykuda ben gecenin içinde bilmediğim yalnızlığa yol alıyorum.Ara ara bir baykuşun kendine has ötüş sesiyle gece bölünüyor.Şehir ışıkları yıldızları aramamı gerektirmiyor.Alın yazısı bir görünmez kalemle yazı edilmiş.Ben göremedim bilemedim nasıl yazdıklarını.Görsem iyi yazdırır böyle yalnızlık mahkumu olmazdım.Öyle bir yere yazılıyorki tam alnıyın ortasında kocaman görünmez bir yazı.Gözlerinle bakıp görebileceğin yerde değil.Ve aklına gerideki çok arkalarda bıraktığın seneler geliyor.Geçip giden onsuz tükenip giden yıllar bir bir gözünde canlanıyor.Bir daha yaşayamayacağın mazininin çok derinlerine,diplerine gömülüp yok olmuş yıllar.11/Mayıs-2021 Şerafettin Sorkun/Anamur'dan

          Hiç bir şey benim kararım değildi,kendi kararlarımı uygulayabilecek,yapabilecek yetki ve selahiyet sahibi zaten hiç değildim.Hayat ben seni hiç böyle tanımamışımki,bu kadar çabuk bitivereceğin nerden aklıma gelirdiki!! Alçaklıktı,hainlikti,namussuzluktu yaptıkların.Yapacak çok şeylerin hepsini ümüğümde koyup boğazıma tıkadın.Hayat bu kadarmı,bu kadar son sürat çabucakmı bitiverdin?Beni bir süre iyi oyaladın.Öyle haz aldımki bu oyalamalardan ve kendimi gelecekte,ilerde sahipleneceğin her şey diye hayallere vurdum.Çitme yemişe,tırıs giden eşekten düşmüşe döndüm hayat ne çabuk tükeniverdin?.Çok yıl oldu hiç unutamam.Kırmızı bir naylon ayakkabım olmuştu.Kardeşim alır giyer diye yastığımın altına koyup saklamıştım.Sabah onun beyaz olan ayakkabısını Anam seninki beyaz olan deyip kırmızıyı elimden alıp küçük kardeşime vermiş beyazıda bana giydirmişti.Nasıl ağlamıştım o kırmızı naylon ayakkabı için.Şu yaşıma kadar çok ayakkabılar giymeme görmeme rağmen hiç bir...

    Bir çocuk gelir bisikletiyle site bahçemize.Esmer,güler yüzlü,kendiyle barışık.Hareketleri,tavırları,yanınıza yaklaşıp selam vermesi,ona;ister istemez ılımlı,sıcak davranmanızı gerektiriyor.Bahçedeki çeşmeden ağaçları sularken onunda yanıma gelip durmasıyla tanışıklığımız oldu.Su içebilrmiyim dedi.Tabi dedim.Bisikletini bir kenara çekip yasladı ve uzattığım hortumdan kana kana su içti.Ben site sakinlerinin misafir çocuklarından biri yada site çocuklarının oyun oynamak,vakit geçirmek için gelen arkadaşlarından olduğunu sandım.Olmadığını sonradan öğrendim.Suyu içtikten sonra teşekkür etti,elinin tersiyle ağzındaki ıslaklığı sildi.Bunları yaparken kendisine o yakışan tebessümüyle;güzelmiş burası dedi.Güzel dedim.Bana veda edip gitti.Bir gün motosikletle cerenler tarafındaki,aslıhan motel istikametinde,tercihim olan kumsal tarafına güneşlenmek için giderken,cerenler köprüsünü geçtikten sonra o taraftaki sitelerin yol güzergahında ona tekrar rastladım.Motorda olduğum için durma...

       Bir kandil muhtaç olunduğu için önemlidir hayatlarımızda.Kör gecelerin karanlıklarında gün ışığında bitiremediğiniz işleriniz geceye sarkmıştır,yakarsınız kandili,onun yansıttığı ışığının altında eğilir,iki büklüm olur eksik kalan işinizi tamamlamaya bitirmeye çalışırsınız.Ben bir köy çocuğuyum,şehirlerde doğup büyümedim.Köy yaşamının hayvanların yetiştirilmesinin,bakılmasının,doyurulmasının,güdülmesinin zorluklarının yanı sıra çifti,çubuğu,bağı,bostanı,dövenlerle harman kaldırmanın ve başağın buğdaya dönüşmesinin güçlüklerini gören bu meşakkatleri yaşayan biriyim.Bu işleriniz gecelere sarkmışsa,ahıra dama inilecekse,hayvanlarınız yemlenecek sulanacaksa,yahut öğrenci olup ödevleriniz tamamlanmamışta yarına bitirilmesi gerekiyorsa o dönemlerde benim çocukluk evlerimde Anadolu köylerinde evlerde öyle düğmelere basıveripte odalarınızda yakacağınız elektrikleriniz yoktu.Bu yüzden kandil,bu yüzden gaz lambası,bu yüzden löküs yani genel anlamda ışık hayatlarınızda ç...

      Doktorluk,mühendislik,avukatlık güzel mesleklerdir.Doğru haber işiyle uğraşan yazar çizerler,edipler,muharrirler topluma yön veren,yol gösteren klavuzlardır.Sanatçılar yaptıkları meydana getirdikleri eserlerle insan yapılarının ruhlarına vitamin olup ömürlerine ömür katarlar.Emekçiler;tarladır,bağdır,bostandır,fırındır,ekmektir aştır,inşaadır,uygarlıkların kalkınımı,devamı ve var oluşlarını sürdürmeleridir.Tüm emekçilerin EMEK ve DAYANIŞMA günü olan 1 Mayıs işçi bayramlarını kutluyorum.Yaşasın özgürlük,hak ve emek günü olan 1 MAYIS..Şerafettin Sorkun/1-Mayıs/2021 Anamur'dan