Ana içeriğe atla

GÖZYAŞLARI

    Gemilerin kalkması başka limanlara gitmesi lazım.Kalkan gemiler gibi yapraklar başlayış ve yol alış misali solmalı ve sararıp dökülmeliler.Hüzün yükü değil solmalar,dökülmeler biz öyle sanıp öyle tasfirliyoruz.Sonbahar başlar Eylül yavaş yavaş yol alırken.Arkasından rüzgarlar eser ağaçlar bu esmelerle hışır hışır sesler çıkarırlar ve yavaş yavaş yine hafif soğuyan rüzgar devam edişleriyle ağaçlar üzerindeki yapraklar sararmalara yüz tutarlar.Her biri art arda veya tek tek yerlere düşerler Sarı Sonbahar gelmiştir.Sonbahar çoktan geçip gitti Kış kapıdan bacadan çıkıp başka taraflara geçip gidecek bahaneler aramakta.Baharın ayak sesleri çoktan duyuldu Anamur'da.Gelincikleri görüyorum gezdiğim kırsallarda.Ebabiller sağlı sollu dere kenarında gökyüzünün herhangi bir yerinde çoktan gelip ora bura uçuşmaktalar.Belliki sevdalar başlayıp kuluçkalara yatacaklar.Yeryüzünde tekmil tüm canlılarda sevda var.Böcüde,böcekte,karıncada,ibibikte,papağanda,devekuşunda aklınıza gelebilecek tüm mahlukatta.Böyledir sevdalar içine alır ve kör kötüksündür serhoşluk çeker gibi.Deniz kenarına inmeyi severim bu kentte.Dalgalar çok uzaklardan tren vagonları gelişleri gibi gelir vururlar kıyılara.Siz öfke sanıp ürküler duyun,bense suların sevdası diye algılamaktayım.Suların toprağa olan doymak bilmez sevdasıdır taa uzaklardan bu şekil gelişleri.Anamur sokaklarında sabahın ilklerinde her türden hayvanlar var.Siz yürüyüp yol aldıkça çıkarlar önlerinize.Size koşarak bu gelişleri bir şeyler beklerler yiyecek öte beri okşayışlar gibi.Onları doyuran güzel insanlar var.Muhakkak bir şeyler getirip onları doyurup okşarlar.Bu okşayışlar nasıl mutlu eder onları bilemezsiniz.Bilmek istiyorsanız sizde onları seven güzel insanlardan biri olun ve onların yüreklerinde bu harekatlarınızla yaşayacak bir yer edinin.Sizin yaşadığınız kentlerde de var şüphesiz,çıkın evlerinizden onlarla arkadaşlıklar kurun.Dalgakıranlardan ufuklara bakıyorum.Güneş flu,etrafını çevrelemiş beyaz bulutlar,anlıyorumki bu bulutlarında hepimizin olduğu gibi Güneşe sevdaları var.Güneş gider kaybolur ve sulu gözleri bu gidişle ıslanıp şıp şıp yer küreye düşer sel olur.Bizleride ıslatır bu göz yaşları sonra dere olur ırmak olur yaşam onlarla hayat bulur.İşte böyledir gidişler yok oluşlar içine düşenleri,birinin sevdasını çekenleri bulutlar gibi ağlatır belkide hayat böyle yol alıp yaşam bulur..21/Mart-2021  Şerafettin Sorkun/Anamur'dan

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SELMA GÜNERİ ve LAYIK GÖRÜLEN ONUR ÖDÜLÜ

Bir şarkı dinlersiniz geçmiş yıllarınızı hatırlatan.O şarkıyla hatırasını yaşayacağınız,tekrar bulacağınızı sandığınız sokaklar yok olmuştur.Şükran Ay'ın her şarkısı Kozan sokaklarını ve sinemalarını gözümde canlandırır.Anılarımı gömdüğüm o kentte belediye otobüsleri ve uzak semtlere gidilen dolmuşlar yoktu o zamanlar.Her yerlere yayan gider,günün yorgunluklarına rağmen hayatımızda olmazsa olmaz olan sinemaların gece matinelerinden de kalmaz muhakkak her akşam sinemaya gider,paramız olmazda giremezsek,yazlık sinemaların apörlelerinden çın çın etrafa yayılan filmin müziklerini ve sesini film bitesiye kadar dinlerdik.Bu tarz biz çocuklar için bir takılma biçimiydi.Seviyorduk sinemaları,film yıldızlarını.Onların bizim dünyamızda farklı ve ayrı bir yerleri vardı.Kozan yaz geceleri yazlık sinemalarla güzeldi.Zaman ne kötü bir mevhum bütün değerler bir bir yok oldu.Selma Güneri'nin Konya/Çumra'da seyrettiğimiz filmlerinde yeni bir yüz olarak karşımıza çıkıvermesi,bizden biri...

YAŞADIKÇA

    İnanılmaz doğal güzelliklerin olduğu ağaçlar,dağlar,göller,baharla birlikte yeşeren otların yanı sıra ufukların göğe değiverecekmiş gibi göz eriminize ulaşan,gün batımlarının akşamlara dönüşen zamanları.Kulaklarınızda çın çın pervasızca eksilmeksizin süren ağustos böcekleri ötüşlerine,gökyüzünde  parıldayarak ışıklar saçan yıldızlarda dahil aklınıza gelen gelebilen bir çok güzelliklere,kapalı kapılar ardında kalınan şu günlerde özlemler duyuyorsunuz.Artan nüfuslar,mülteci adı altında ülkeye sokulan ne oldukları belirsiz insan tiplemeleri,evlerde odalarda duvarlar arasında eşyalarla birlikte sıkılmışlıklar sizi bu düşüncelere,doğaya tam teslimiyetlere itiyor.Virüs gösterdiki,aniden çepeçevre baskınlar yaparcasına bizleri sarıvermesi kendimizi hiç yaşamamış gibi hissettirdi.Sanki o kadar yılları bizler eksiltmedik,sanki üzerimizden mevsimler hiç geçmedi,kaç kez geçen sonbaharları,sonbaharlardaki yaprak dökümlerini biz hiç görmedik?.Hiç bitmeyen işlerimizin olduğunu sanı...

DOLU DOLU SEVGİLERİM

     Kendimi çok seviyorum,seviyorumki yaşamı;kendime olan tutkum ve ihtirasımla daha bir başka algılarıma düşürüp,ömrün süren her katresinden ayrı bir zevk duyuyor,mutluluğuma mutluluklar katıyorum.Böyle hazlar alarak meydana gelen oluşum,gezegeni sevmemi gerektiriyor.Yer kürede canlılar var,yaşamın her biri ayrı ayrı renk katıcı  tamamlayıcıları.Onlar olmazsa her şey anlamsız ve varlığımızı devam ettirmemiz mümkün değil.Ya bizler,biz insanlar?.Bizler sizler yani hepimiz,bazılarımız ne düşünür sek düşünelim,nasıl eleştiriler yaparsak yapalım çok harika varlıklarız.Duygularımız var,bu duyguların meydana getirdiği arzularımız,isteklerimiz hatta ve hatta gözyaşları döküp hüzünlenmelerimiz.Ağlamak kadınlara nasıl yakışır.Hüzünlenip gözyaşları dökerken ne kadar güzeller..An olur ağlamalara bile özlemler duyup,köşe bir yere çekilip gözyaşları döktüğümüz zamanlar azmıdır?.Dram filmlerini,acıklı romanları,hüzünleri sevdiğimizden okumaz veya seyretmezmiyiz?.Özlem,hasret dolu...