Ana içeriğe atla

UÇURTMALAR GİBİ

    Ahu gözlüm diye bir şiir yazsam,döktürsem satır satır mısraları bitmemecesine.Yok yok öyle değil zeytin gözlümmü desem acaba??Yahut baharla birlikte gökyüzünün maviliklerine yeryüzünden yemyeşil yansıyışlarını kıpır kıpır duruşlarıyla güneşe,yağmura olan sevdalarını açıkca ifşa eden çimenlerin yeşile çalan renklerinden dolayı yeşil yemyeşil gözlerinde kaybolan kendimi yitmiş gibi hissetmiyorum ben oradayım çimen yeşili gözlü sevgilimmi desem?Deme birader hiç bir şey deme.Sen şairliğin tutar şiirler düşünür,romantizmden dem vurur durur bunlarla oyalanırsan saray çocukları yine senin paralarınla kendilerine arsalar parseller kaparlar,birileri çıkar parası olanlar alır der ve tarla hüviyetindeki buraları birden bire arsa hüviyetine bürünüverir.Arkasından hele buralarda projelerimiz bir başlasın ülke olarak yokluk,sıkıntı,eza,ceza hepten görmeyip uçacağız artık diyerekten gariban halkada palavralar atar.Günlerden Pazartesi,aylardan Ocak ve sene 2020 biz sittin senesinden beri çocukluğumuzdaki ebelerimizden,dedelerimizden dinlediğimiz masallar gibi yatmış uzanmış masallar dinliyoruz ve uçuyor uçuyor uçtukça uçuyoruz.İşte birader biz lale devri saltanatı sürüp bahçelerde,saksılarda lale yetiştirelim,uçurtmalar uçuralım düşleriyle yaşarken,başımıza siyaset adamları diye seçtiğimiz politikacılar bir uçurtma gibi bizleri uçurdukça uçuruyor
20/Ocak-2020  Şerafettin Sorkun/Konya'dan

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SELMA GÜNERİ ve LAYIK GÖRÜLEN ONUR ÖDÜLÜ

Bir şarkı dinlersiniz geçmiş yıllarınızı hatırlatan.O şarkıyla hatırasını yaşayacağınız,tekrar bulacağınızı sandığınız sokaklar yok olmuştur.Şükran Ay'ın her şarkısı Kozan sokaklarını ve sinemalarını gözümde canlandırır.Anılarımı gömdüğüm o kentte belediye otobüsleri ve uzak semtlere gidilen dolmuşlar yoktu o zamanlar.Her yerlere yayan gider,günün yorgunluklarına rağmen hayatımızda olmazsa olmaz olan sinemaların gece matinelerinden de kalmaz muhakkak her akşam sinemaya gider,paramız olmazda giremezsek,yazlık sinemaların apörlelerinden çın çın etrafa yayılan filmin müziklerini ve sesini film bitesiye kadar dinlerdik.Bu tarz biz çocuklar için bir takılma biçimiydi.Seviyorduk sinemaları,film yıldızlarını.Onların bizim dünyamızda farklı ve ayrı bir yerleri vardı.Kozan yaz geceleri yazlık sinemalarla güzeldi.Zaman ne kötü bir mevhum bütün değerler bir bir yok oldu.Selma Güneri'nin Konya/Çumra'da seyrettiğimiz filmlerinde yeni bir yüz olarak karşımıza çıkıvermesi,bizden biri...

YAŞADIKÇA

    İnanılmaz doğal güzelliklerin olduğu ağaçlar,dağlar,göller,baharla birlikte yeşeren otların yanı sıra ufukların göğe değiverecekmiş gibi göz eriminize ulaşan,gün batımlarının akşamlara dönüşen zamanları.Kulaklarınızda çın çın pervasızca eksilmeksizin süren ağustos böcekleri ötüşlerine,gökyüzünde  parıldayarak ışıklar saçan yıldızlarda dahil aklınıza gelen gelebilen bir çok güzelliklere,kapalı kapılar ardında kalınan şu günlerde özlemler duyuyorsunuz.Artan nüfuslar,mülteci adı altında ülkeye sokulan ne oldukları belirsiz insan tiplemeleri,evlerde odalarda duvarlar arasında eşyalarla birlikte sıkılmışlıklar sizi bu düşüncelere,doğaya tam teslimiyetlere itiyor.Virüs gösterdiki,aniden çepeçevre baskınlar yaparcasına bizleri sarıvermesi kendimizi hiç yaşamamış gibi hissettirdi.Sanki o kadar yılları bizler eksiltmedik,sanki üzerimizden mevsimler hiç geçmedi,kaç kez geçen sonbaharları,sonbaharlardaki yaprak dökümlerini biz hiç görmedik?.Hiç bitmeyen işlerimizin olduğunu sanı...

DOLU DOLU SEVGİLERİM

     Kendimi çok seviyorum,seviyorumki yaşamı;kendime olan tutkum ve ihtirasımla daha bir başka algılarıma düşürüp,ömrün süren her katresinden ayrı bir zevk duyuyor,mutluluğuma mutluluklar katıyorum.Böyle hazlar alarak meydana gelen oluşum,gezegeni sevmemi gerektiriyor.Yer kürede canlılar var,yaşamın her biri ayrı ayrı renk katıcı  tamamlayıcıları.Onlar olmazsa her şey anlamsız ve varlığımızı devam ettirmemiz mümkün değil.Ya bizler,biz insanlar?.Bizler sizler yani hepimiz,bazılarımız ne düşünür sek düşünelim,nasıl eleştiriler yaparsak yapalım çok harika varlıklarız.Duygularımız var,bu duyguların meydana getirdiği arzularımız,isteklerimiz hatta ve hatta gözyaşları döküp hüzünlenmelerimiz.Ağlamak kadınlara nasıl yakışır.Hüzünlenip gözyaşları dökerken ne kadar güzeller..An olur ağlamalara bile özlemler duyup,köşe bir yere çekilip gözyaşları döktüğümüz zamanlar azmıdır?.Dram filmlerini,acıklı romanları,hüzünleri sevdiğimizden okumaz veya seyretmezmiyiz?.Özlem,hasret dolu...