Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ağustos, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

DAHA NE KADAR SÜRECEK

    Kapanlaramı kısıldık ne?İnsan düşünceleri ve fiili eylemleriyle kontrollere alınamaz ve tutulamaz bir varlıktır.Ona yasaklar koyamaz,baskılar altına alamazsınız.Bir yolunu bulur "Güç bende onu kontrol altına aldım" dediğiniz zamanlarınızda bile bu engelleri aşmasını bilir.Gezegeni sarıp sarmalayan bu illet virüsle yazılı ve görsel medyadan şahit olunuyorki kıyasıya hayatlarını kaybetmesi,bu Dünya'dan silinip yok olup gideceğini bilmesine rağmen inatlaşıl arak "Umurum değilsin inadına yaptıklarımı ve yapacaklarımı yapacağım" dercesine şimdiye kadarki alışkanlıklarını değiştirmeden hayat işlevlersilliğini devam ettirmektedir.Buna gözü karalıkmı,cehaletmi nasıl ne şekil telakiler yapılır bilinmez ama tek bilinen asla insanın hiç bir cebri zorlamalara tahammülünün olmayacağı anlamındaki bir değerlendirmeyi uygun görebilirsiniz.İnsan sosyal varlıktır.Dostluklara bu dostluklarla bazı paylaşımlara ihtiyaç duyar.Evet kendimizi artık bu yasak tecritleriyle kapanlara ...

PAHALI DURAN

    Bozkır Sonyaz mahallemizin bıçkın delikanlısı Pahalı Duran vefat etmiş.Paylaştığım bir yazımda yazımı okuyan beni ve onu tanıyan Mustafa Kemal Türlü hemşerim bana bu haberi iletti.Ben o yıllarda küçücük bir çocuğum.Sonyaz'da ve Bozkır'da geçen hatıralarım şimdilerde bile beni ara ara değil çoğunlukla yalar geçer ve usumda hiç silinmemecesine canlanırlar.Seneler 60 lar 70 ler arası.Bozkır'ın tarihi hamamının üst yani yukarı kısmında kalan boşluk Bozkır'ın maç oynanan futbol sahası.Genelde burada ve oradanda Arık arası dediğimiz fundalık yerlerden geçerek camız çayırı dediğimiz uzun uzun kavakların bulunduğu yemyeşil otlarla kaplı boşluk alana ve bu alanın kenarından geçen çarşamba çayı kenarına gelip Bozkır'ın gençleri olarak vakit geçirmek için çoğunluk bu mekanı işgal ederdik.Hele mevsim Bahar'sa Güz dönemine kadar burada geçen zamanlar hazlar aldığımız,hatıralarımızda renkli geçen günler olarak bizleri etkilemiş unutulmaz anlarımız olarak mazinin derinlikl...

BOZKIR SONYAZ MAHALLEMİZ

    Bozkır Sonyaz mahallesine sabahın ilklerinde,kapalı mezbaha arabasıyla Çakmak Alısı(Ali) gelir.Yukarıdaki dere yatağının üzerindeki mezbahada kesilen kasaplık hayvanlar bu arabaya yüklenir,yüklendikten sonra çarşıdaki kasaplara teslim edilmek üzere çakmak alısı tarafından dağıtıma çıkarılırdı.Kesilen hayvanların götürüldüğü bu kapalı mezbaha arabası öyle sanılan biçimde,görmeden kafanızda tasavvurlar edip,şeklini bilebileceğiniz bir araç değildir.Bir atın çektiği alalede basit bir araba düşünün,Amerikan kovboy filmlerinde seyredip gördüğünüz posta arabalarını aklınızdan geçirin,o posta arabaları gibi birkaç atın çektiği koşumlarıyla,görünümüyle farfaran göz alıcı değilde,tenteye benzer ama teneke saçla kaplanmış,önünde sürücüsünün oturup rahatça dizginleri kontrol edeceği içinde belirli yerlerde oynamaz demir kancalar olup ve bu kancalara kesilen hayvanların takıldığı çok özel yapılmış tek bir atın çektiği bu arabayı bizim Bozkır'daki Sonyaz mahallesinden Belediye denetim...

YAŞATILAN SEVGİLER

    İnsanlar sadece sevgi isterler,dışlanmadık sahtelerle dolu olmayan sevgi için koşulsuz bütün kalplerini verirler.Bu sevgiyi bulabilmek kolaymıdır?elbette hayır.Bulabilmek çok zordur.Bunun için kafadan hesaplamalar yapmamak,sevgide insanın görünümüne şartlanmamak gerekir.Geçmiş yıllarda çocuk kalplerde böyle sevgileri tertemiz içinizde hissedip farkında olmadan yaşadınız.Hayattan beklentileriniz bu sevgilere sahiplenmeyi zaman zaman yaş aldıkça hep geri planlara itti.Herşeylere sahip oldunuz,evlilikler yaptınız,Dünya'ya gelen çocuklarınız mutluluklarınızı artırıp sevinçlerinize sevinçler kattı ama gün geldi bir şarkı sizi yıllar yıllar ötelerine götürdü.Yaşamınızda bir eksiklik hissettiniz.Bu eksiklik çocukluk yıllarıydı,çocukluk yıllarındaki el ele tutuşup koşturmalarınızı özlemelerinizdi.Okul yıllarınız başladı.Mahalleden öte her kesimden okul arkadaşlarınız oldu.Dersler muhakkak gelecek açısından önemliydi ama derslerden ziyade birbirinizle olmalar,kafa kafaya verip bi...

UÇURTMALAR GİBİ

    Ahu gözlüm diye bir şiir yazsam,döktürsem satır satır mısraları bitmemecesine.Yok yok öyle değil zeytin gözlümmü desem acaba??Yahut baharla birlikte gökyüzünün maviliklerine yeryüzünden yemyeşil yansıyışlarını kıpır kıpır duruşlarıyla güneşe,yağmura olan sevdalarını açıkca ifşa eden çimenlerin yeşile çalan renklerinden dolayı yeşil yemyeşil gözlerinde kaybolan kendimi yitmiş gibi hissetmiyorum ben oradayım çimen yeşili gözlü sevgilimmi desem?Deme birader hiç b ir şey deme.Sen şairliğin tutar şiirler düşünür,romantizmden dem vurur durur bunlarla oyalanırsan saray çocukları yine senin paralarınla kendilerine arsalar parseller kaparlar,birileri çıkar parası olanlar alır der ve tarla hüviyetindeki buraları birden bire arsa hüviyetine bürünüverir.Arkasından hele buralarda projelerimiz bir başlasın ülke olarak yokluk,sıkıntı,eza,ceza hepten görmeyip uçacağız artık diyerekten gariban halkada palavralar atar.Günlerden Pazartesi,aylardan Ocak ve sene 2020 biz sittin senesinden beri...

ŞANS KADER

    Şu hayatı doyasıya kucaklayayım sorumsuzca yaşayayım istiyor alabildiğine sınırsız,limitsiz mutlumu mutlu olmaya çalışıyorsun bir yerlerde yürüyen tekerleriyin önüne taş koyulur misali tökezleyip duraklamak zorunda kalıyorsun.Her insanın sabah yataktan kalkışıyla birlikte yapma ihtiyacını hissettiği gerekçeleri vardır.Bu gerekçelerle gününe başlar.Sanırım bunların halledişlerine gücün yetmemesi ruh halimize yansıyan etkenler olarak olumlu olumsuz tüm benliğimizi teslim almışçasına çepeçevre bizi sarıp sarmalar.Bunun içinde çaresizlikler bunun getirdiği sıkıntılar ruh hallerimizin dışarıya yansıyış şekillerini belirler.Yazılı ve görsel medyada ülke için yararlı oldu,şu yapıldı,Türk halkı artık rahat edecek,insanlarımız yarınlara mutlu girecek,yarınları aydınlık olacak denilen hiç bir haber yok.Yeni yıl geldi,2016 ya yeni zamlarla giren bir Türkiye var.Gaza,tuza öteberiye ama aklınıza gelebilecek herşeylere zam var.İlkokul evrelerinde okuma kitaplarında okuma parçalarının ve...