Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Temmuz, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

KADIN KIYIMLARI

    Bir değil defalar defalar kere bizim ülkemizde yapılan artık olağan dedirtecek kadar alışılmış şekle dönüşmüştür kadın kıyımları.Ben buna artık kıyım diyorum.Bunların bu tür vahşetlerin ardı arkası kesilmiyor ve ülkeyi yönetiyoruz diyenlerin bu vahşetleri yapanlara alacakları,uygulayacakları caydırıcı ceza ve müeyyideleri yok.Bu ülkenin en büyük ayıplarından biri kadın cinayetleridir.Herkeslere yaşamak için bir hak verilir ve bu hakkını yaşamak için Dünya'lara gelen kişi kimselere ipotek ettiremez,kimselerin tekellerine veremez.Kimse kimsenin malı ve sahibi değildir.Zanlı kendince olmayan bir,yani katlettiği kişinin arkasından atıp tutarak cinayetine haklı gerekçeler sıralıyor.Bu daha alçakca olanı.Her ne olursa olsun kişilerin yaşama hakları her hangi bir kişi tarafından sonlandırılamaz.Hele bu k işi erkeğin gücü karşısında doğası gereği güç yapısı karşı koyamayacak yapıda olan bir kadınsa.Bir fert olarak bu cinayeti işleyen kişinin başını koparsalar en ufak bir üzüntü du...

VAHŞET

    Bizleri millet olarak illet siyasetçiler ülkeyi yönetecez cepleriniz paralarla dolacak yeterki siz oylarınızı bize verin diyerek bir çengele takıp ora bura sürükleyip duruyorlar.Ceplerimizin para gördüğü yok refah düzeylerimizde artmıyor.Tarım bakanlığı ihale açmıştır.Ne ihalesidir bunları bileniniz,duyanınız bir haber olarak medyadan öğreneniz varmıdır?Kimilerinizin haberleri vardır ve çoğunluğunuzunda yoktur.Tunceli'deki dağ keçileriyle,Eskişehir^deki kızıl geyikler  tetik basmayı çok seven ve bunun adına avcılık diyen bu şekil kıyıcılık zevkleri olan insanlara bedeller karşılığında ihaleye açılmıştır.Bu gerçektende bir vahşet ihalesidir.Bakanlık bunu derhal iptal etmeli hayvanları doğasında doğanın koşullarında yaşamalarına bırakmalıdır.Böcünün,böceğin,karıncanın,kurdun,kuşun her tür canlının salt yaşamaya hakları vardır.Doğa denge kurucudur bir bakanlık böyle bir öldürmeyle,yok edicilikle bunlardan gelir elde edeceğim zannıyla ihaleler açması kabül edilir bir şey ...

ŞARKILAR BENİ SÖYLER

      "Bana ne gerek ben zaten her acının tiryakisi olmuşum"...Facebook sayfalarında özelime değerli dostum ortaokul yıllarımda Kozan'da 3 yıl aynı sıraları paylaştığım arkadaşım Fevzi Erdoğan bu şarkıyı göndermiş.Kendisine böyle gönderilerinden dolayı teşekkürler ediyorum.Bir değil bir kaç kere dinledim ve ben bu yazıları kalem ederken defalarca dinliyorum.Şarkı,türkü daha doğrusu müzik,resim,doğa sevdalısıyım.Dağ tepe çıkmaları ve oralardan gözlerime ilişen manzaraları panoramik seyrelemeleri,saatlerce bakmaları severim.Müziğin her türünü dinlemek bana ilaç gibi gelir bu yüzden eczanelere ve hastanelere pek takıldığım olmaz.Bu şarkının menşei yani kaynağı Orhan Gencebay'dır.Herkes farklı farklı apayrı bir değerdir de,Orhan Gencebay sanatçı olarak çok daha farklı bir değerdir.Kişilerin fikir ve düşünceleri ne olursa olsun kimseleri alakadar etmemeli ve benide gerçekten hiç bir kimsenin siyasi görüşü alakadar etmez.Gencebay bu şarkıyı sevenlerine Tanrı'nın tüm ...

ÇEVRE

Çok pis insan yapılarımız var.Düşüncelerinde sadece ve sadece bir tek sadece kendi egoları var.Gün iner akşam başlar,bunlar inerler doğanın pırıl pırıl biz insanlara sundukları güzelliklere.Akşam ay pırıl pırıl maviliğiyle denizin yüzeyine yansır.Bu yansıma balıkları çeker,yüzeylerde zıplayışlarını görür bu eşsiz manzara karşısında hazlar alırsınız.Orada denizin altında koskoca bir yaşam alanı vardır,orada biz insanlara ürün olan deniz canlıları vardır.Birden bu güzellikler bozulur.Ne tür,ne kesime hitap ettiği bilinmez müzikmi yoksa kafa ağrıtıcı cazırtılarmı adına ne derseniz deyin gecenin bu sihirli seyrini bozuverir.Denizin geceyle başlayan bu güzelliğini arabalardan yayılan değişik değişik cazırtılar yokedip bitirmişlerdir.Bu yetmez sadece bumu?Her akşam parayı nerden buluyorlarsa!!bu insan yapıları yedikleri kabuklu yemiş artıklarını,içtikleri içkilerin boş şişelerini bulundukları yerlere ve o güzelim kumsallara bırakırlar.Sadece bunlarmı?Sabah denize giren kalabalık aile bask...

ÖZLEDİĞİM KENT SEYDİŞEHİR

     Güzelliklerle dolu güzel günler geçirilen geçmiş yıllar,hatıralarda bir bir canlandırılır kimi kimi.Bir dönem Konya/Seydişehir'de yollarda,iş yerlerinde,mahallelerimizde hayatlarımıza ortak olan dostlarımızla geçirdiğimiz güzel zamanlar vardı.Aşılması güç Küpe dağlarının bir set gibi durduğu Konya'nın Akdeniz tarafında kalan berisinde kurulmuş bu şehir ve burada nefes alıp veren insanlarına bu dağlar "Durun bir yerlere gitmenize gerek yok ben yaşam verir ve yeterim sizlere" dercesine uzun bir sıra teşkil eder hakikaten güneşin doğumluk ve batımlık zamanlarıyla insanlara seyirlik görünümü yaşam ve güven telkin ederdi.Bu sıra dağlar burada yaşayan salt tüm canlılarına oksijendi,hayattı en güzelide alüminyum tesisler örneği işti,aş'tı.Nitekim sanayii ve nitekim bordo ve beyaz renkli bacalarından çıkan dumanlarıyla sanki ülkenin en ücra köşelerinden tüm insanlarının görüpte ilgisini çekercesine bir çok insan buralara göç etmişti.Yeni insan akınları,artan bir nüfu...

UMUT

   Garip fukara ülkemin başında devamlı kara bulutlar kol geziyor.İnsan hayatının önem verilmediği hiçe sayıldığı tek ülke vatandaşı sanırım sadece benim ülkemin vatandaşlarıdır.Çalan çırpan hırsızlıklarla bir şeyler edinenler farklı.Onları katmıyorum,onlar devamlı servetleri yüzünden itibar görüyorlar,kapitalizmde parayı nasıl ve ne şekil kazandığınızın hiç bir önemi yok,yeterki paranız olsun.Günlerdir yazılı ve görsel medyada şöyle başarılı olduk,böyle başarılı olduk gibi 15/Temmuz kalkışmasının değerlendirmeleri yapılıyor.Ağzı olanda bol keseden konuşuyor olmayanda.Olmayan nasıl konuşur diye aklınıza gelebilir,gözleriyle bakarak uyguladığı bu şekil kunuşma uslubüyle hiç durmamacasına konuşuyor.Zamanında din sahtekarı fetö-metö destekçileri bile bir zamanlarki muhterem zat Allahımızın bize virdiği en büyük değer dedikleri,bu şekil niteledikleri fetöyü yerden yere vurup,onun aleyhinde konuşuyorlar.Tamam başarılı olduk ama ülkenin içerisinde devamlı hiç durmamacasına insan öld...

DENİZ MAVİ GÖK MAVİ

    Bir giz gibi saklarım içimdeki bir hatırayı taa derinlerde bir yerlerde.Kuzey rüzgarlarına karşı dururum güç göstergemi sınamak için.Soğuk olur kuzey rüzgarları hemde en acımasız ayazlardan daha ayaz.Bir kumru ötüşü veya her hangi bir kuşun kanat çırpışını duysam imrenerek ora bakarım.Özgürlüğü kuş seslerinde kanat çırpışlarda gökyüzünde ararım.Bu yüzdendir maviye olan tutkularım gönlümü salını salını akan ırmakların akışına benzetirim.İçimde çok derinlerde gök semadan daha,denizlerden çok daha masmavi bir giz gibi sakladığım bir sır tutarım.4/Temmuz-2020 Şerafettin Sorkun/Anamur'dan

ANAMUR'da BAŞLAYAN YENİ GÜNLER

    7/Temmuz-2020 Temmuz sabahı.Anamur yeni başlayan güne odamda duyduğum kuş sesleri,yollardan geçmekte olan arabaların motor sesleriyle nefes alıp uyanmakta.Biraz sonra 2 saat kadar sürecek her günkü aksatmadan yaptığım yürüyüşlerden birini daha yapmak üzere dışarı çıkacağım.Aynı yerlere ayak basmıyor aynı yollardan yürümüyorum.Nihayetinde insanız ve Dünya'nın en sıkılgan en doyumsuz yaratıklarından biriyiz.Canımız devamlı ve sürekli farklılıklar  ister durur.Bir gün gözdemle (Eşim) tenis oynamaya gidiyorsak ertesi gün bisiklete biniyor ve diğer ertesi gün yürüyüşler yaparak bedenler hep zinde tutmak adına aktivitilerimiz devam ediyor.Deniz özgürlüğün ve serbestliğin adı ve bendeki tarifi.Oldum olası özgürlük tutkularım var.Ailemin bu yüzden güdüsü ve kontrolü en zor çocuğu olmuşumdur.Rahmetli Ebemin (Anneannem)bendeki etkisi çok fazladır.Çok seneler oldu hayatımdan gelmez yollara gidip çıkıp gitmesine rağmen çocukluğumda Sandı'da gözünün önünden kaybolmalarımla adımı s...